Ne Yaparsak Yapalım Allah'ın Hesabını Unutmayalım

Varlıklar içinde en şerefli varlıklardan biri şüphesiz insandır. Fakat bu şerefli varlık çoğu zaman farklı halleri yaşayıp davranış sergilediği için hem kendi türü hem de diğer varlıklar tarafından tanımlanırken zor tanımlanmaktadır.

Niçin acaba?

Konuyu detaylı araştırdığımızda Allah insana o kadar güzel hasletler vermiş ki, melekler bile bu durum karşısında duraklamışlardır. Fakat insan zamanla bu güzel hasletleri bir kenara bırakarak kendi nefsine uyarak kötülüğe meyil etmiştir. Kendisi gibi olan insana güven vermediği gibi kendi yakınına hatta kendi kardeşlerine zulüm ederek kendini kıymetsizleştirmiştir.

Neden böyle yapıyor? diye iyi niyetli düşündüğümüzde böylesi bir psikolojiye sahip insan, sadece insanlara ya da diğer varlıklara zulüm etmiyor. Zulme önce kendinden başlıyor. Kendi nefsiyle girdiği mücadelede kendini ölümsüzleştirdiği için diğer varlıklara güzel yaşamayı yakıştırmıyor.

Bu yüzden kendisi gibi olmayan, nefsini yenerek kendini kurtaran kendisini fanileştirenleri düşman seçerek onların rahat etmemesi için her yolu deniyor. Bu tür insanların süper egosu gelişmediği için vicdanları da körelmiştir. Kim ne yiyor ne içiyor kimin anası ağlıyor umurlarında da olmaz. Böylesi vicdansızların kendi özüne dönmeleri için en önemli iklim, ilahi iklim ve dini bayramlardır.

Nedir “Dini bayram”?

Dini bayram, aynı dine inanan insanların birlik beraberlik günleri, kardeşliğin, çıkarsız saygı ve sevginin yaşandığı günlerdir. Gerçekten dinî bayramlar, insanlar arasında kaynaşmanın, dostlukları ve ahbaplıkları ilerletmenin bir yolu olarak belli bir öneme sahip oldukları gibi, dinî his ve şuurun sosyal hayatta tazelenmesinin de bir vesilesidir.

Bayramlar, sosyal dayanışma ve barış şuurunun fertlere kuvvetle hâkim olduğu günlerdir. Dargınların kucaklaşması, aralarında kin, nefret bulunan kabile, aile ve şahısların, düşmanlık ve husûmet duygularının sevgiye dönüşmesi, küçüklerin büyüklere saygı, büyüklerin küçüklere sevgi göstermesi, hastaların ziyaret edilmesi, verilecek küçük hediyelerle çocukların gönüllerinin alınması, hısım ve akrabanın bir kere daha yeniden kaynaşması, genellikle bayram günlerinde mümkün olmaktadır.
Bu fırsatı değerlendirerek yıllarca haksız yere içerde olan bütün insanları, insanlığı düşünerek, onların çocuklarını, hayallerini bir kez daha düşünerek gerekli adımlar atalım. Bir kişiye bir topluma olan kinimizi adalete çevirelim.

Bir aile düşünelim yıllarca babadan, sevgiden uzak yıllarca Hz.yakup gibi Yusufunun yolunu gözlüyor Onun her an çıkıp gelmesiyle çifte bayram yaşayacak. Böyle bir bayramın yaşanması için vesile olmak istemez misiniz? Ey nefsine uyarak kendine zulmeden insan, gel özüne dön. İnsanlara merhamet etki merhamet bulasın.

 Kendi nefsine uyarak bir kaç yıl saltanat yaşayacağına adaletle hükmet ki rıza-i ilahiyi kazanasın. Zulmün son bulması için elinden geleni yap ki hem dünyada hem ahirette çifte bayram yaşayasın.

Bütün büyüklerimin ellerinden küçüklerimin gözlerinden öperek Dünyada zulme uğramış bütün mağdurların bayramını tebrik ediyorum.

Selam ve dua ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.