O (sav) Ümmi Peygambere tabiyiz biz

Hz. Musa (a.s) Rabbi ile Mikattayken kendisine iman etmiş olan İsrailoğulları batıla dalıp buzağıyı ilah edinirler. Rabbimiz İsrailoğulları’nın tevbesini kabul etmek için 70 kişinin seçilip tur dağına gelmesini ister. Hz. Musa İsrailoğulları’nın en abidlerinden seçtiği 70 kişiyle oruçlu bir halde tur dağına doğru yol alır. Dağa yaklaştıklarında etrafı bir sis kaplar. Ve sisin içine girip secde ederler. Rabbimiz bu esnada Hz. Musa’ya emir ve yasaklarını bildirirken o er kişiler de birebir Allah’ın sesini işittiler. Rabbimiz onların tövbelerini kabul etmek için “Nefislerini Öldürmeleri” şartını koyar. Birden bu emir üzerine o er kişiler Allah’a kafa tutmaya başlarlar. O oruçlu ağızlarıyla emirleri sorgulayıp “Allah’ı görmedikçe iman etmeyiz” deyip imanı Allah’ı görme şartına bağlarlar. Hâlbuki bunlar o kadar çok mucizeye şahit olmuşlardı ki… İşte Allah’ın emirleri hoşlarına gitmeyince hemen tenkid, kafa tutma ve sorgulamayla karşılık veriyorlardı. Daha sonra üzerlerinde bulundukları dağı bir sarsıntı tutar ve oldukları yere yıkılıverirler. Rabbine karşı kavminin hareketinden dolayı mahcup olan Musa (as)  ellerini semaya kaldırıp onlar adına Rabbinden mağfiret dilemeye başlar: “Belki o güzel sesini duyunca medfun oldular da Seni görme sevdası sardı yüreklerini Ey Rabbim” diye onlar adına yalvarıp mağfiret, bu dünyanın ve ahiretin iyiliğini ister.

Bu esnada Rabbimiz hak etmedikleri için o rahmeti ve iyiliği onlara vermeyeceğini, bilakis ileride gelecek olan O ümmi Peygamber (sav)’e iman edenlere vereceğini bildirir. Böylece o Tevrat ve İncil’de adı Hatem-ul Enbiya olan Efendimiz Hz. Muhammed (sav)’i Rabbimiz Hz. Musa’ya müjdeler. O elleri semada olan Hz. Musa’ya Rabbimiz O ümmi Peygamber (S.A.V)’in ümmetinin meziyetlerini bir bir sayar. Rabbimizin saymış olduğu bu meziytelerden dolayı Hz. Musa (A.S) gözyaşları içinde O Hatem-ul Enbiyaya ve ümmetine hayranlık duyar. Tüm hücreleri Efendimiz (sav)’in sevgisiyle dolup taşar.

Rabbimiz Hz. Musa’ya O ümmi peygamberin ümmetini nasıl övdüğünü Kur’an’da (Araf 155-156-157) şöyle açıklar:

“Ben o rahmeti ileride öyle kimselere yazacağım ki takva ehli olacaklar.” Yani isyan ve şüphelerden uzak kalıp İsrailoğulları gibi emir ve yasakları şüphe ile karşılamayacaklar. Gerçekten de sahabenin hayatında Allah’ın emirlerine karşı tenkid, sorgulama ve şüphe yoktur. “Zekat Verecekler” aldırmamazlık, aç gözlülük ve cimrilik etmeyecekler.

“Onlar ki hepsi ayetlerimize sürekli iman edecekler” Hz. Musa (as) en çok mucize verilen bir Peygamber olmasına rağmen ona tabi olan İsrailoğulları sürekli renkten renge girerlerken O ümmi Peygamber (S.A.V)’in sahabelerini mucizeler daha çok Allah’a yaklaştırmıştır. O ümmi Nebi’nin ashabı Onun ayağına tek bir diken batmaması karşılığında defalarca canlarını vermeye her zaman hazırdılar. Bugün Onun ümmeti gözyaşları içinde Onu anarken Kâbe’ye gidip Onun hatıralarını yaşarken içi içine sığmıyor. Her sene Kutlu Doğum Kutlamalarında Nisan ayı bayram ayına dönüşüyor. Onun doğumu Nisanlara sığmayıp salâvatlar, tahiyatlar, dualar senenin tüm gün ve saatlerine yayılıyor.

Zamanımız ahir zaman da olsa yolumuza dikenler de dikilse, bizler O ümmi Peygamber’e tabiyiz. İçinde bulunduğumuz şu çilekeş yola adaysak, hep O nura tabi olduğumuz içindir. Ona yakınlık kazanmayı istememizden, metotlarını takip etmeye çalışmamızdandır hep garipliğimiz, mustazaflığımız.

Şu ahir zamanda zor da olsa “Peygamber Sevdalısı” olmaya yine aday olacağız inşallah. O Hz. Musa’ya övülen ümmet olmaya.

Dünyanın müstekbirleri, Firavun ve Nemrutları, Filistin’de belimizi kırsa da, Afganistan’da bizleri sersefil hale getirse de, Irak’ta namusumuzu kirletse de, Doğu Türkistan’da işkencelerin en kötüsünü yapsa da, Çeçenistan’da diri diri yaksa da, kendi vatanımızda karalama kampanyalarıyla kapı kapı gezip bizi yerden yere vursa da ocaklarımızı söndürüp bizleri sahipsiz bırakmaya çalışsalar da, biz yine adayız O sonsuz Nur’a sahip çıkmaya, o kurtuluşa erenler listesine girmeye, O A’raf suresinde övülen ve Allah’a yakınlık kazanmayı dileyen ümmet olmaya.

Doğruhaber Gazetesi

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.