ODTÜ saldırganlarının hedefi İslam düşmanlığıdır

ODTÜ saldırganlarının hedefi İslam düşmanlığıdır

STK yöneticilerinden ODTÜ’de sol görüşlü öğrencilerin İslami görüşlü öğrencilere yönelik saldırısına sert tepki geldi. Saldırıların hedefine İslam’ın olduğuna dikkat çeken STK’lar, saldırılar karşısında birlik beraberliğe vurgu yapıldı.

Geçtiğimiz hafta içerisinde ODTÜ mescidinde düzenlenen program sonrasında solcu görüşlü öğrenciler dinar öğrencilere bıçak ve sopalarla saldırmış ve birkaçını yaralamıştı. Saldırıyı değerlendiren STK temsilcileri, saldırıyı şiddetle kınadıklarını dile getirerek saldıranların İslam dinine karşı yapıldığına dikkat çektiler.

Siyer Araştırmaları Vakfı Kurucu Başkanı M. Emin Yıldırım, özgürlük ve demokrasi tamtamları çalan bu güruhun en fazla da bu kavramları suiistimal ettiğini ifade ederken, Marifet Der Başkanı Ramazan Tümen ise bu saldırıyı şiddetle kınadıklarını ve Müslümanların birlik olmaları gerektiğini söyledi.  

"Saldırganların hazımsızlıkları İslam’adır"

Saldırıyı gerçekleştirenlerin zihniyetinin genel anlamda belli olduğunu dile getiren Siyer Araştırmaları Vakfı Kurucu Başkanı M. Emin Yıldırım,“Kendilerini konuşturduğunuz zaman bilimden, ilimden, özgürlükten, sözden bahsederler. Ama ne yazık ki suiistimaller olduğunda en büyük hazımsızlığı ortaya koyarlar. Müslümanların dediklerine de dikkat etmeden Müslümanları da, kendileri gibi tanımlayarak, kendileri şiddetin dilinden anladıkları gibi karşısındaki Müslümanların da kim olduğuna bakmadan hemen İŞİD damgası vurarak,  hiç alakası olmayacak şekilde Özgecan’ın katilleriyle bir şekilde özdeşleştirerek çünkü dağıttıkları bildiride de böyle bir ifade vardı. Orada insanların önünde bir algı oluşturmaya çalışıyorlar. Ama herkes biliyor ki bu insanların bütün derdi İslam düşmanlığıdır. Ne yazık ki savaşları da, hazımsızlıkları da bundan dolayıdır” dedi.

"Bugün batılın sesi çıkıyorsa bu hakkın sesinin gür çıkmamasından kaynaklanıyor"

Hakikatlerin ortaya çıkmasıyla zorba ve haksızlara meydan kalmayacağını belirten Yıldırım, “Neticede bir insan mescitten neden rahatsızlık duyabilir ki? Oraya giderken de söyledim. Benim konum ‘Asrı Saadette gençlik’ olacak. Ben isterdim ki oradaki hangi gruptan olursa olsun insanların gelerek karşımda oturup dinlesinler ve bana sorular sorsunlar. İlla da dediklerimi kabul edecekler diye bir kural yok. Başka sorular da sorabilirler. Ben yıllardır siyer alanında çalışan biriyim. Bunların Peygamberimizi (sav)tanıma gibi, şu ana kadar aklına takılmamış sorular varsa bunların muhatabıyım. Bu manada onlara cevaplar verebilirim. Ama dertleri bu değil. Ne konuşulan meseleyle, ne de gelen insanlar ile bir dertleri var. Tek dertleri var; orada İslam’a ait bir şeyin ifade edilmesi. Çünkü bunun altında yatan sebep çok nettir. Sebep şu ki; onlar biliyorlar ki hakikat ortaya çıktığı vakit bunlara meydan kalmayacak. Bugün batılın sesi çıkıyorsa bu hakkın sesinin gür çıkmamasından kaynaklanıyor. Bundan dolayı da kendilerince hakikati konuşturmuyorlar” şeklinde değerlendirme de bulundu.

Üniversiteler kimsenin babasının malı değildir

Geçmişten günümüze İslam düşmanlarının aynı şeyleri yaptığının altını çizen Yıldırım daha sonra, “Eskiden Mekke’de Kur’an’ın ve sahabenin sesini kısmaya çalışıyorlardı,pencereleri kapatıyorlardı, teneke çalıp gürültü çıkarıyorlardı- şimdi de aynısını yapıyorlar. Hakikat ne olursa olsun kendisini ifade etmekten aciz olmadığı için onlar ne kadar bu manda birşeyler yaparlarsa yapsınlar gün gelecek bu insanlar da bu işin hakikatini anlayacaklar. Üniversiteler hiçkimsenin babasının malı değildir. Oralar onların ifade ettiği şekliyle bilimin ve ilmin yuvasıdır. Öyleyse orası sözün söyleneceği bir yerdir. Herkes sözünü söylerken kimseyi kırıp incitmeden sözünü söyleyecek. Onlar kendilerine nasıl bir hak sahibi olarak görüyorlarsa bizlerde en az onlar kadar hak sahibiyiz. Onlar programlarını yaparken kimse onları engellemiyorsa, onların da bizim programlarımızı engelleme gibi bir hakları yoktur. Bizler üniversitelerdeki etkinliğimizi artırarak oralarda program yapmalıyız. Hakikatlere muhtaç olan yüreklere bunu ulaştırmak noktasında bir gayret içerisinde olmalıyız” ifadelerini kullandı.

"Saldırı solcu grupların ikiyüzlülüğünü ve saldırganlığını bir kez daha gözler önüne sermiştir

Saldırıyı sert bir şekilde kınadıklarını belirten Marifet Der Başkanı Ramazan Tümen ise, “ODTÜ yerleşkesinde etkinliğe tahammül etmeyen, etkinliğe katılmak isteyen mütedeyyin insanları bıçak ve sopalarla darp eden bu saldırgan, zorbaların yaptığı alçakça ve insanlık dışı saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Başta İslami camia, STK’lar ve özgürlük ve insan hakları savunucularını bu zorbalığa ve faşist saldırıya karşı seslerini yükseltmeye davet ediyoruz. Üniversiteler ‘Bizimle özgürleşecek’ sloganları atan, özgürlükten dem vuran bu grubun üniversite içerisinde hiçbir grup ve yapıya söz etkinlik hakkı tanımadığı, kendisi gibi düşünmeyen üniversite bünyesindeki diğer gruplara özellikle de inançlı kesime büyük baskı ve yer yer şiddet uyguladığı kamuoyunun malumudur. Bu saldırı solcu grupların ikiyüzlülüğünü ve saldırganlığını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bütün felsefesini İslam ve Peygamber düşmanlığı üzerine bina eden, ellerine fırsat geçince neler yapacaklarını bir kez daha göstermiştir” dedi.

"Saldırganlar hiçbir zaman amacına ulaşamayacaktır"

Saldırganların egemen oldukları yerde yaptıkları zorbalıklara değinen Tümen, “Halkın değerlerine, inançlarına, kutsallarına savaş açan bu halktan kopuk sosyal faşistler bazı üniversitelerde kumdan kaleler yaparak devrimcilik oyunu oynamaktadır. Egemen oldukları yerleri terörize etmekle insanların eğitim, bilim, özgür yaşama ve düşünme haklarını ellerinden almaya çalışmaktadır. Biz bu faşizan zorba sözde solculara şunu hatırlatmak isteriz. İnançlı insanlar Türkiye’nin her yerinde, her mahalle, beldesinde, üniversitesinde yaşama ve mücadele etme hakkına sahiptir. Bu hakkı hiç kimsenin onların ellerinden almaya gücü yetmeyecektir” şeklinde değerlerdirdi.

"Bütün Müslümanları birlik olmaya çağırıyoruz"

Bütün zorluklara rağmen programı yapan Mehmet Emin Yıldırım’ı ve etkinliğe katılan bütün öğrencileri tebrik ettiğini söyleyen Tümen son olarak, “Bu kutlu mücadelelerinde onların yanında olduğumuzu bilmelerini istiyoruz. Son olarak bütün Müslüman camiaları bir olmaya, duyarlı olmaya her türlü haksızlığa ve zorbalığa karşı beraber hareket etmelerinin dini bir vecibe olduğunu bir defa daha hatırlatıyoruz. ‘Haksızlığa karşı susan dilsiz şeytandır’ diyen bir Peygamberin (sav) ümmeti haksızlığa boyum eğmemelidir” ifadelerini kaydetti. (M. Erkan Yavuz- İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler