Okumak

Bir Müslümanın her hal ve her şartta terk edemeyeceği bir ibadet aslında okumak. Allah’u Teâlâ’nın ilk yarattığı şey kalem, bize ilk emri de "Oku!" olmuştur. Bizim okumayla aramıza mesafeyi koymamız kadar kötü bir şey olamaz.

Yolumuzu bulmak için okumak... Yol göstermek için okumak... Neslimizi bütün şeytan ve şeytanî yollardan korumak için okumak... İbadet için okumak... Cehaletten kurtulmak için okumak... Cehalete meydan okumak için okumak... Birbirimizi anlamak için okumak…

Şu an bütün tartışmaların, bütün ihtilafların, bütün geri kalmışlıkların temelinde okumamak ve cehalet vardır. Müslümanların birbirlerini anlamamalarının esasında ya hiç okumamak ya da yarım yamalak okumak vardır. İhtilafların temelinde bizi gerçek kaynağa kavuşturacak bilgiden yoksunluk vardır.

Bugün Irak`ta ve başka yerlerde güya farklı mezhep mensuplarının birbirlerini boğazlamalarının temelinde yarım yamalak okumanın ya da İslam’ı gerçek manada anlatan eserlerden uzak durmanın etkisi vardır. Yarım doktor candan yarım imam(okuyan) dinden ediyordu. Ama artık maalesef yarım okuyan candan da ediyor. Bu ifsadın temelinde esastan çok, yanlış ve tahrif içerikli yorumsal eserlere olan meylin etkisi vardır.

Demek ki mesele sadece okumakla bitmiyor. Hem O`nun adıyla okumak hem de hüküm vermek ve yol belirlemek için iyi okumak gerek. Sadece okuyup gerçek manada O`nun adıyla okumayanların ve okuduklarıyla amel etmeyenlerin halinden Kur`an-ı Kerim `kitap taşıyıcı himarlar` diye söz eder.

Biz Müslümanlar Allah`ın adıyla okuyacağız. Şeriatın gösterdiği yolda mefsedeti değil maslahatı esas alan eserler okuyacağız.

Bidat ve tağut cahillerine maşa edecek sözde eserlerden uzak duracağız. Her bir sünnetin, vacibin, hey`etin veya farizanın yerini bilerek yerli yerinde yapmaya ve nasihat yoluyla yaptırmaya çalışacağız. Okumamak veya yanlış eserler okumakla doğru yolu bulmanın imkânı yoktur. Doğru eserleri okuyarak doğru insanlarla beraber memleketimizi kasıp kavuran cehalet ve ifsadatın üzerine üzerine gideceğiz.

Okunacak eserler konusunda fikir edinmek kadar kolay bir şey yoktur. Bir camianın fertlerinin bu konuda çaresiz olmaları düşünülemez. Açık ifade etmek gerekir ki camianın tavsiye ettiği eserlerden istifade etmek, istikameti kolaylaştırır inşallah.

Bir kere aidiyet duygusu taşıyan her bir bireyin tavsiye edilen eserlerden uzak durması büyük bir eksiklik olmakla beraber bu tutum düşünülemez. Hele hele güncel konularda fikir birliği oluşturmak adına bile olsa eserlerden bî haber olmak büyük bir kayıp olsa gerek. Boşluğun mutlaka bir şekilde dolacağını bilen insanların, hiç zaman kaybetmeden bu boşluğu olması gereken şeylerle doldurmalarından başka bir çarelerinin olmadığını bilmeleri gerekir.

Kendimiz veya sorumluluğumuz altında bulunan insanlara; okuyacakları, zihinlerini dolduracakları veya düşüncelerini şekillendirecekleri şeyler vermediğimiz takdirde mutlaka o boşluk zarar verecek. O boşluk ya cehaletle dolu kalacak ya da cehaletin daniskası olan `bilmediğini bilmemek` türünden boş ve yanlış bilgilerle dolup taşacak, orası taştıkça da etraf zarar görecek, insanlık yara alacak.

Sonuç olarak, kim olursak olalım O’nun adıyla okumak, aidiyet duygusuyla eserlere eğilim göstermek, doğru olanı bulmamızda yardımcı olacaktır. Yoksa ister doktor ister avukat ister başka unvan sahibi kişiler olalım fark etmez, bu asırda fikir birliğini ve aidiyet duygusunu oluşturacak eserlerden kendimizi müstağni görmek, doğru bir anlayış olmasa gerek.
Selam ve dua ile...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.