"Otizm zekâ geriliği değildir"

"Otizm zekâ geriliği değildir"

Otizm hakkında bilgi veren uzmanlar, bu hastalığın zihinsel engel ya da zekâ geriliği anlamına gelmediğini belirtiyor.

Bingöl Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Mehmet Şahin, otizm hakkında bilgilendirmelerde bulundu.

Otizmin kabaca "sosyal iletişim ve etkileşim bozukluğu" olduğunu belirten Şahin, bu hastalığın zihinsel engel ya da zekâ geriliği anlamına gelmediğini vurguladı.

Bazı hastalarda hem zekâ geriliği hem de otizmin birlikte bulunabileceği bilgisini veren Şahin, "Belirtileri her otizm hastasında farklılık gösterebilir. Bu yüzden otizm tek bir hastalık değildir, spektrum bozukluğu (OSB) dediğimiz daha geniş bir şemsiyenin altında toplanan belirtiler kümesidir. Hastalık hafif, orta ve ağır şiddette kendisini gösterebileceği için özellikle hafif şiddetli vakalar gözden kaçabilir. Bu yüzden sosyal iletişim ve etkileşimin varlığı ve yokluğundan ziyade kalitesi de önemli bir göstergedir." dedi.

"Otizm erken tanının son derece önemli olduğu bir rahatsızlıktır"

Otizm tanısının çocuk psikiyatrisi alanında uzman doktorlar tarafından muayene, izlem ve tetkiklerle konulduğunu ifade eden Şahin, sözlerine şöyle devam etti: "Otizm genellikle 3 yaşından önce teşhis edilmesine rağmen bazı belirtiler daha erken yaşlarda hatta 6-12 aylıkken ortaya çıkabilmektedir. Ailenin otizm belirtileri hakkında bilgi sahibi olması ve belirtileri fark etmesi erken tanı konulma ihtimalini artırır. Bazı otizm vakalarında kazanılan beceriler (konuşma, tuvalet alışkanlığı gibi) sonradan kaybedilebilir. Aileler genellikle 'Neredeyse cümle kuracak diye beklerken bildiği kelimeleri de söylemez oldu, unuttu.' diye anlatabilirler. Yani gerileme olabilir. Otizm, erken tanının son derece önemli olduğu bir rahatsızlıktır."

Otizmin sebebi hâlâ bilinmiyor

Şahin, otizmin sebebinin hâlâ bilinmediğine değinerek, "Çeşitli genetik ve çevresel faktörler suçlanmıştır fakat bozukluğun sebebine ilişkin kesin bir neden hâlâ bulunamamıştır. Otizmin çocuk yetiştirme özellikleriyle ya da ailenin ekonomik koşullarıyla hiçbir ilişkisi yoktur. Bu nedenle otizm spektrum bozukluğuna her çeşit toplumda, farklı coğrafyalarda, ırkta ve ailede benzer oranlarda rastlanmaktadır. Otizm hastalığında epilepsi hastalığının sıklığı artar. Otizm hastalığı down sendromu, frajil x, tuberoskleroz, prader-willi gibi toplumda az görülen hastalıklara daha sık eşlik eder." şeklinde konuştu.

Sebebi net olarak bilinmediği için otizmin tedavi yönteminin olmadığını belirten Şahin, "Ancak otizm hastalarına yönelik devletin ücretsiz olarak karşıladığı eğitim programları, ailenin tedaviye uyumu ve erken yaşta müdahale ile belirtiler bazı hastalarda neredeyse tamamen kaybolmaktadır. Otizm bozukluğunun öncelikli tedavisi eğitim ve erken tanıdır. Otizm bozukluğunun belirtilerini düzeltecek bir ilaç tedavisi yoktur. Ancak özellikle otizm hastalarında daha sık görülen davranış sorunları ve diğer eşlik eden psikiyatrik hastalıkların tedavisi için ilaçlar kullanılmaktadır." ifadelerini kullandı.

Otizmin hem kızlarda hem erkeklerde görülebildiğini ancak erkeklerde görülme oranının daha fazla olduğunu dile getiren Şahin, şunları söyledi: "Bütün çocuklar bir yaş civarında tek kelimelerle konuşmaya başlar ancak izole konuşma gecikmesi, işitme engeli, yarık damak, zihinsel engellilik, ilgi azlığı gibi durumlarda geç konuşma olabilir. Ayırıcı tanı için mutlaka çocuk psikiyatri hekimine başvurulmalıdır. Otizm erkek çocuklarında daha sık görüldüğü için bu daha da önemlidir. Bununla ilişkili bilimsel bir gerçek yoktur. Kazanılan yeteneklerin geriye gitmesi ciddi beyin hastalıklarının bir göstergesi olabilir. Bazen travmatik olaylardan sonra da geriye gitmeler olabilir. Otizm hastalığının bir belirtisi olarak da karşımıza çıkabilir."

"Otizm hastalarının önemli bir kısmının zekâsı normaldir"

"Otizm bir zekâ geriliği değildir." diyen Şahin, "Otizm hastalarının önemli bir kısmının zekâsı normal hatta bazılarının zekâ seviyeleri normalden daha da iyidir. Konuşma, göz teması gibi sosyal iletişim ve etkileşim becerilerinin varlığı ve yokluğu önemli olduğu kadar bunların kalitesi de önemlidir. Sosyalliğinde sorun hissedilen çocukların mutlaka bir çocuk psikiyatri uzmanının kontrolünden geçmesi gereklidir." dedi. (İLKHA)




 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.