Batman merkeze bağlı Karayün (Koxika) köyü sakinleri, bugüne kadar dedelerinin işlettiği tapulu arazilerinin içine, Türkiye Petrolleri (TP) ile Türkiye Petroleum International Company (TPIC) tarafından açılan kuyulardan akan kimyasal atıklar nedeniyle, mağdur olduklarını belirtiyor.

Yıllardır işlettikleri ve tek geçim kaynakları olana üzüm bağlarına, kamulaştırılmış alanda açılan petrol kuyularından kimyasal atıkların sızdığını söyleyen köylüler, mağduriyetlerinin giderilmesi için yetkililere seslendi.

"Bağımız kullanılamaz hale geldi"

Kimyasal atıklardan dolayı mağdur olduklarını dile getiren köylülerden Feyzi Çelik, “Şu anda bulunduğumuz yer Batı Raman Petrol Sahası'nda bulunan bir bölgedir. TP’nin yaptığı hukuksuzlukları dile getirmeye çalışacağız. Bizim kendi özel mülkümüz olan bağımızda petrol çalışması yapılmaktadır. Belli bir alan kamulaştırılmıştır. Kamulaştırılan alan ise sadece ufacık bir şey, bağımızı tamamen parçalamıştır. Bu yüzden bağımız kullanılamaz hale gelmiştir. Petrol kuyusu açılması için kimyasal madde kullanılıyor ve o kimyasal maddeler de bağımızın içine akıtılmaktadır.” dedi. 

"Sadece tutanak tutulmasını istiyoruz"

Mağduriyetleriyle ilgili bir tutanak bile tutulmadığını dile getiren Çelik, "Haftalardır kendimiz TP Bölge Müdürlüğüne başvurduk. TP, yetkinin kendisinde olmadığını TPIC'te olduğunu TPIC ise yetkinin TP'de olduğunu ve en son yetkinin müteahhitte olduğunu söylüyorlar. Bizler bir çemberin içine alınmaktayız. Hiç kimse suçu kabul etmemektedir. Bir hafta boyunca sadece ‘Bağın içine kimyasal atık atılmaktadır.’ ibaresiyle bir tutanak tutmak için uğraşıyoruz. Yapılan Mud-Pit (çamur ocağı) derinliğinde sızma var. Bu sızma tamamen bağımızın içine akıtılmaktadır. Bunun tespitinin yapılmasını ve bir tutanakla tarafımıza bildirilmesini istiyoruz." ifadelerini kullandı.  

"Mağduriyetimizin ivedilikle ortadan kaldırılmasını istiyoruz"

Kamulaştırılmış alanın dışına kimyasal atıkların atıldığını söyleyen Çelik, "Hukuksuz bir şekilde bağımızın içine kamulaştırılmış alanın dışına çıkılarak makine koymaktalar. Bir sürü bağa zarar verilmiş ve hiçbir şekilde bize bir haber de verilmemiş. Şu anda kendi yasal hakkımızı kullanarak gerekirse jandarma, mühendis ve yetkililerin nezaretinde bir tutanak tutmak istiyoruz. TP yetkilileri vurdumduymazlığa bu şekilde devam ederlerse daha fazla kimyasalın bizim özel mülkümüze, arazimize ve bağımıza taşmasına müsaade etmeyeceğiz ve çalışmaları durduracağız. Bunun yapılması doğru bir şey değildir. Mağduriyetimizin ivedilikle ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Kesinlikle biz petrol çalışmalarına karşı değiliz. Yalnız mağduriyetimizin ortadan kaldırılmasını istiyoruz." şeklinde konuştu.  

"TP ve TPIC sorumluluğu üzerine almıyor"

Konuşmasının devamında Çelik, "Petrolün çıkarılması milli bir servettir ve bizde o milli serveti istiyoruz. Bu milli servet için çalışma yapılırken başkalarını da rahatsız etmemek lazımdır. Şu an tamamen rahatsız edilmiş durumdayız. Tek kelimeyle mağduriyetimizin ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Kamulaştırılmış alanın dışında işlem yapılmış, ağaçlarımız sökülmüş bize haber verilmemiştir. TP ve TPIC sorumluluğu üzerine almıyor. Bir hafta 10 gün sonra sondaj çalışmaları bitecek ve gidilecek, o kimyasal atıklar tamamen benim bağımın içinde duruyor. Yarın öbür gün burayı sürdüğümde bağa, üzüme ne kadar zarar verecek ve üzümü zehirleyecek mi bilemiyoruz. TPIC kalkıp gittikten sonra o kimyasallarla baş başa kalıyoruz." şeklinde tepki gösterdi.

"İsteğimiz bağımızın tamamının kamulaştırılmasıdır"

Eskiden 13 aileyi geçindiren bağdan şimdi verim alamadıklarını aktaran Çelik, son olarak şunları söyledi:

"Biz 13 kardeşiz, eskiden 13 aile bu bağdan besleniyorduk. Şu anda TP çalışmaları yüzünden artık verim alamaz hale geldik. Yarın öbür gün gaz hattı çekilecek, bu petrol havadan gidecek değil buna boru hattı lazımdır. Boru hattı ve elektrik hattı döşenecek. Başka işlemler de yapılacak. Bizim istediğimiz ise bağımızın tamamını kamulaştırıp kendileri de rahat bir şekilde çalışsın ve bizde rahat olalım, bizim de mağduriyetimiz ortadan kaldırılsın."

"Petrol kuyusu bağımızı 5-6 parçaya böldü"

Batman merkeze bağlı Karayün köyüne ait arazilerde sorunlar yaşadıklarını dile getiren köy sakinlerinden Kazım Çelik, "Eskiden beri babalarımızın işlettiği arazi bağ olarak kullanılıyor. TP’nin yaptığı çalışmalardan dolayı bağımızın birkaç tarafında petrol kuyuları açıldı. Petrol kuyularından dolayı birçok mağduriyetimiz oldu. En son bağın ortasında yapılan petrol kuyusu bağımızı 5-6 parçaya böldü. Bu yüzden TP’ye başvurduk onlara ‘Ya hepsini alın ya da bağımızı bölmeyin.’ dedik. Onlar bize bu sorunu Ankara’ya gönderdiklerini söylediler. Bir seneye kadar bekledik. Bu bekleyişten sonra bağımızdan 9 dönümü kamulaştırdılar." dedi.

"Mud-Pit derinliğinin birçok yerinde sızıntı oluyor"

Tapulu bağlarına her türlü kimyevi atıkların atıldığını iddia eden Çelik, "9 dönümde yapılan kamulaştırmadan sonra çalışmalara başladılar. Mud-Pit derinliğinin birçok yerinde sızıntı oluyor. TP'nin eskiden yaptığı kuyular daha sağlamdı. Şimdi neredeyse yaptıkları tüm kuyularda sızıntı oluyor. Bağımıza sızan suların önlemini almalarını istedik. Önlemi aldıklarını söylediler ancak şu anda her taraftan kimyasal madde akıyor. Kostik, asit, kimyevi madde yani aklınıza gelebilecek bütün zehirler bağımıza akıyor. Geçen gün kepçelerle bizim bağı dağıtmışlardı. Fıstık ağaçlarımızı sökerek toprağın altına sokarak gizlemeye çalışmışlar. Biz de gelip gördük. Yapılanların hukuksuz olduğunu ve insanlığa sığmadığını söyledik. Kaldırılan ağaçlar için tutanak tutup hakkımız neyse verilmesi gerektiğini söyledik ama bunlar böyle düşünmüyor." ifadelerini kullandı.  

"Yetkililerden ricamız bizi mağdur etmesinler"

Petrol kuyularına karşı olmadıklarını ancak varsa mağduriyetlerin giderilmesi gerektiğini belirten Çelik, "Burası bizim tapulu malımızdır. Bizim hakkımızdır, biz kimsenin hakkını da gasp etmek istemiyoruz. Çünkü bu ülke hepimizin ülkesidir. Petrol kuyuları da hepimizindir. Kimsenin bir art niyeti yok. Yetkililerden tek ricamız bizim hakkımızı savunmalarıdır. Bağımız 5-6 parçaya bölünmüş, bunun tümünün istimlak edilmesini istiyoruz. 140 dönümden 70 dönüm kalmıştı. Parçalaya parçalaya şu anda 70 dönümden de 51 dönümümüz kalmış. Şimdi yetkililerden ricamız bizi mağdur etmesinler. Bizim çoluk çocuğumuz var. Biz de çalışıyoruz, emekçiyiz. Biz köylüyüz, köylü insan arazide yaptığı işlerle geçiniyor. Bir fıstık ağacının maliyeti dünyanın parasıdır. Bu yaşa gelinceye kadar dünya kadar masraf etmişiz. Şu anda 30 yaşındaki bir ağacımız kesilmiş." diye tepki gösterdi.

"Varsa böyle bir durum gereğini yaparız"

Konuyla ilgili konuşan Türkiye Petrolleri Batman Bölge Müdürü Mustafa Demir ise şunları kaydetti:

"Köylü vatandaşımızdan bize ne böyle bir şikâyet gelmiş ne de bizim sahada çalışan arkadaşlarımızdan böyle bir bilgi geldi. Biz, şu ana kadar zarar verdiğimiz bir yeri o haliyle bırakıp çekip gitmemişiz. Ya zararının karşılığını almıştır, ya orayı temizlemişizdir. Hata olmuş olabilir ama olmaması için azami derecede gayret gösteriyoruz. Vatandaşlarımız bize, çalışma alanlarımızın olduğu her yerde, varsa bu tür çevre kirliliği, zarar verdiğimiz bir yer, farklı bir durum kesinlikle ve kesinlikle anında bize ulaşsınlar, biz gereğini yaparız."

İLKHA