S-400'ler aktif bir şekilde kullanılacak

S-400'ler aktif bir şekilde kullanılacak

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı'na ilişkin düzenlediği basın toplantısında, S-400'ün günler içerisinde Türkiye'ye getirileceğini ve aktif bir şekilde kullanılacağını söyledi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı'na ilişkin düzenlediği basın toplantısında, gündemdeki gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu ve basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Kamuoyu ile canlı olarak paylaşılan toplantıda, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, "Sayın Cumhurbaşkanımızın takdim konuşmalarında, G-20 temasları, ardından Japonya ve Çin'e yaptığı ziyaret, kendisi takdim konuşmasında bu konulara etraflı bir şekilde değindiler. Özellikle G-20'de gündeme getirdiğimiz konu başlıklarını bakan arkadaşlarla da paylaştılar. Tabi bu görüşmelerden hem G-20'de müzakere edilen konulardan, hem de Japonya ve Çin ziyaretinde ele alınan konulardan sayın bakanlarımızın da, ilgili kurumlarımızın da takip edeceği konu başlıkları var, bunları kendileri paylaştılar. Bir diğer konu da tabi Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi'nin birinci yılını doldurmak üzereyiz, birinci yılını geride bıraktık daha doğrusu, bununla ilgili bir genel değerlendirmesi oldu. Bu yeni sistemle birlikte özellikle her tür vesayet karşısında millet iradesini ve bürokratik engelleri aşmayı hedefleyen ve milletin iradesini her tür vesayetin üstüne koyan yeni sistemin işleyişiyle ilgili bir değerlendirmesi oldu, bakanlıkların performansıyla ilgili görüşlerini paylaştı Sayın Cumhurbaşkanımız." dedi.

"S-400'ler yakın bir tarihte getirilecek"

S-400'lerin çok yakın bir tarihte getirileceğini belirten Kalın, "Günler içerisinde bu sistem Türkiye'ye gelecek ve aktif bir şekilde kullanılacak. Bazı senaryolar ortaya atılıyor. 'Getirilecek ama kullanılmayacak, kutusunda duracak' gibi şeyler ortaya atılıyor. Bunlar doğru değildir." dedi.

Nereye konuşlandırılacağı konusuyla ilgili çalışmaların sürdürüldüğünü sözlerine ekleyen Kalın, konua ilişkin kamuoyunu bilgilendireceklerini dile getirerek, "NATO sistemi içerisinde yer alan güvenlik sistemimize bir tehdit ya da tehlike oluşturacak bir savunma sistemi değildir." açıklamasında bulundu.

"Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi'nin toplumun ihtiyaçları doğrultusunda kendini güncellemesi önemlidir"

"Bildiğiniz gibi Türkiye dinamik, hızlı gelişen, hızlı büyüyen bir ülke, bu bünyedeki bir ülkenin, bir yönetim yapısının, toplumun ihtiyaçları da dinamiktir." diyen Kalın, şöyle devam etti:

"Dolayısıyla bu ihtiyaçları karşılayacak şekilde dinamik çözümlerin üretilmesi, sistemin kendini güncellenmesi son derece önemlidir. Cumhurbaşkanlığı başkanlık sistemi de zaten bildiğiniz gibi bu ihtiyaca binaen ortaya çıkmış, uzun istişareler ve müzakerelerden sonra milletin onayına sunulmuş ve bir referandumda aldığı onaydan sonra da hayata geçirilmiştir. Dolayısıyla bununla ilgili değerlendirmeleri de Kabine olarak ve yürütmenin başı olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın yapması da gayet normal."

Kabine Toplantısı'nda yatırım ortamının iyileştirilmesiyle ilgili detaylı bir sunum yapıldığını aktaran Kalın, "Özellikle hem Türkiye'de mevcut olan yerli ve yabancı yatırımcıların hem de bundan sonra uluslararası sermayenin Türkiye'ye çekilmesiyle ilgili atılacak adımlar konusunda arkadaşlarımızın yaptığı detaylı bir çalışma var, bu Kabine'ye sunuldu. Bunun zaten değişik veçheleri de zaman içerisinde kamuoyuyla da paylaşılacak. Aynı şeklide Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, İçişleri Bakanlığı'nın, Adalet Bakanlığı'nın ve Dışişleri Bakanlığı'mızın da bugün gündeme ilişkin sunumları oldu." diye konuştu.

"Türkiye, Rusya ve İran'ın katılacağı üçlü zirve, ağustos ayında ev sahipliğimizde gerçekleştirilecek"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın G-20 Zirvesinde bir dizi ikili görüşmelerinin olduğunu anımsatan Kalın, "Şimdi o görüşmelerin önemli neticelerinden bir tanesi olarak, ağustos ayı içerisinde daha önce Astana süreci çerçevesinde yaptığımız üçlü zirvenin bir sonraki toplantısını, yine Sayın Cumhurbaşkanımızın ev sahipliğinde, Türkiye'de yapmayı planlıyoruz. Yani Türkiye, Rusya Federasyonu ve İran'ın katılacağı bir üçlü zirve ağustos ayı içerisinde Sayın Cumhurbaşkanımızın ev sahipliğinde gerçekleştirilecek, burada Suriye konusu etraflı bir şekilde ele alınacak. Bunun merkezinde tabi ki İdlib olmakla beraber Suriye'nin diğer bölgeleri, genel güvenlik durumu, siyasi geçiş süreci, anayasa komisyonu, mültecilerin evlerine geri dönmesi konuları da yer alacak. Bununla ilgili hazırlıklarımızı yapmaya başladık, tarihler üzerinde çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

Kalın, "Yine bunun devamında da geçen yıl ekim ayında İstanbul'da yaptığımız dörtlü zirvenin ikinci toplantısının yine Sayın Cumhurbaşkanımızın ev sahipliğinde Türkiye'de yapılması konusunda da muhataplarla mutabık kalındı G-20 Zirvesi'nde. Dolayısıyla burada da Türkiye, Rusya Federasyonu, Almanya ve Fransa liderlerinin katılımıyla muhtemelen ağustos ayının sonunda ya da eylül ayının başında, yani Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na gitmeden önce bir dörtlü zirvenin yapılması planlanıyor. Burada da yine Suriye başta olmak üzere bölgedeki genel güvenlik konuları etraflı bir şekilde ele alınacak." şeklinde konuştu.

"Küresel sistemde çok taraflılık esastır"

Bu toplantılarda ve görüşmelerde, öne çıkan önemli başlıklardan bir tanesinin de küresel sistemin tek taraflı dayatmalarla yürümesinin ve işletilmesinin mümkün olmadığı konusu olduğunu dile getiren Kalın, şunları söyledi:

"Bugün geldiğimiz noktada, her şeyin iç içe geçtiği bu küresel çağda sistemin, tek bir ülkenin ya da yapının vesayetinde olması mümkün değildir, tek taraflı dayatmacı politikalar güven ve istikrarı zedeleyici bir etkiye sahiptir. Ticaretten ekonomiye, teknolojiden siber güvenliğe, göç gibi büyük siyasi ve insani meselelerden diplomasiye, kültüre, insani yardımlara kadar her alanda çok taraflılık artık küresel sistemin dayattığı bir zorunluluk hâline gelmiştir. Dolayısıyla burada özellikle ticaret, vergi gibi konuların bir ekonomik savaşın unsurları olarak kullanılmasına karşı ilgili ülkelerin iş birliği yapması, aralarındaki eşgüdümü artırması büyük önem arz etmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımız da zaten G-20'deki temaslarında olsun, Japonya ve Çin seyahatlerinde olsun bu konuları muhataplarıyla etraflı bir şekilde ele aldılar. Bu tür tek taraflı dayatmacı politikaların herkese zarar vereceği de aşikâr olsa gerektir."

Ekonomiye ilişkin konular

Kabine'de ekonomiyle ilgili konuların da ele alındığını sözlerine ekleyen Kalın, "Ekonomideki özellikle döviz kurundaki iyileşme sevindirici bir haber. Sayın Cumhurbaşkanı yine G-20'de yaptığı temaslar ve sonrasında oluşan olumlu hava çerçevesinde yaşanan olumlu gelişmeyi de devam edeceği yönünde değerlendiriyoruz. Bu yöndeki olumlu trendin Türk ekonomisinin özellikle bu turizm döneminde daha da güçlenmesine katkı sağlamasını bekliyoruz. Tabi ki ekonomi yönetimimiz de bu konuda gerekli tedbirleri bundan sonra da almaya devam edecekler." dedi.

İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.