Şahin:"Devletle masaya oturanlar, Kürtlere savaş dayatıyor"

Şahin:"Devletle masaya oturanlar, Kürtlere savaş dayatıyor"

Diyarbakır'ın Hani İlçesi'nde düzenlenen mitinge konuşan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Said Şahin katılarak bir konuşma yaptı.

DİYARBAKIR – Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Diyarbakır’ın Hani İlçesi’nde miting düzenledi HÜDA PAR Mitingine yoğun katılım gösterildi. Civardaki evlerin pencere ve damlarından da halk tarafından izlenen  miting, coşkulu bir şekilde gerçekleşti.

 

Düzenlenen mitinge HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Said Şahin başta olmak üzere, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Av. Mehmet Hüseyin Yılmaz, Bismil Belediye Başkan Adayı Abdussamed Yalçın, Silvan Belediye Başkan Adayı Abdurrahman Ortaç, Eğil Belediye Başkan Adayı Ali Durgunsu ve Dicle (Piran) Belediye Başkan Adayı Mehmet Sıddık Aktan da hazır bulundu.

 

Mitingte, HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Said Şahin yaptığı konuşmada, Kürt halkının yıllarca zulüm gördüğünü belirterek, “Şeyh Said ile Salih Begê, Hênî Kürt halkına yapılan zulümler sonucu asıldılar. Bunlar insanların ihyasını istedikleri için asıldılar. Daha sonra bunları asanlar Kur’an’la meclis açtılar. Âlimlerimiz bunların dini söylemlerine bakıp başa geçmeleri halinde dine sahip çıkacaklarını sandılar. Ama idarenin başına geçip yerlerini sağlamlaştırdıktan sonra döndüler hem bu toplumun dinine r, hem bu toplumun canına okudular” şeklinde konuştu.

 

Cumhuriyet tarihinin bölge halkı için zulüm tarihi olduğunu söyleyen Şahin, “Bizler Cumhuriyet tarihi tecrübesini görmüş bir halkız. Bunu düşünerek yerel yönetimlere başkan seçmemiz lazım. Çünkü Cumhuriyet tarihi bu halk için zulüm tarihidir. Bir taraftan laikliğe sırtını dayamış devlet, Müslümanlara zulmetti, bir taraftan da Türkçülüğe sırtını dayamış devlet, Kürtlere zulmetti. Kürtlere hayat hakkı tanımadılar. Halen de Kürtler Türkiye’nin diğer vatandaşlarıyla aynı haklara sahip değildir. Halen birinci sınıf vatandaş, hatta insan olarak görülmüyor. Türklerle eşit haklara sahip değildir. Bu devlet insanları ayrıştırdı. Sen Türk’sün birinci sınıf vatandaşsın, birinci sınıf insansın dedi. Sen Kürt’sün ikinci sınıf insansın. Türkleşmediğin müddetçe senin hakların yoktur dedi. Senin hakkın köleliktir, hizmetkârlıktır, başka bir hakkın yoktur dedi. Sen Müslümansın, laik olmayıncaya kadar senin hiçbir hakkın yoktur dedi. Bir tek hakkın var, Şeyh Said gibi asılmaktır dedi” ifadeleriyle  rejime yüklendi.

 

“Kürt kadınını özgürlük adına namustan uzaklaştırmaya çalışıyorlar”

HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Said Şahin yürütülmek istenen ahlaki yozlaşmaya da değinerek, hiç kimsenin Müslüman Kürt kadınının eline LGBT bireylerinin pankartlarını verme hakkına sahip olmadığını  vurguladığı konuşmasında, “Devletin dışında birileri çıktı dedi ki, ‘Kürt halkı çok zulüm gördü, baskı gördü. Hakları ellerinden alındı biz onların haklarını savunacak, haklarının mücadelesini vereceğiz. Kürtleri özgürleşeceklerini söylediler. Ama onlar da Müslüman Kürtleri öldürdüler. Onlar da Müslüman Kürtlere zulmetti. Onlar da zavallı köylülerin yollarına mayınlar döşedi. Binlerce köylüyü katlettiler. Kadınların bebeklerin kanlarını döktüler. Şimdi ise özgürlük diyorlar. Nasıl bir özgürlük Müslüman Kürt kadınına diyorlar ki çık meydana de ki ben kimsenin namusu değilim. Yaptıkları etkinlikte yazması tülbendi başında Müslüman Kürt kadınına lezbiyenlerin, eşcinsellerin, ahlaksızların haklarını savunan pankartlar veriyor o Müslüman Kürt kadınların ellerine. Kürt kadınını özgürleştirmek adına namus kavramını ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. O pankartları Müslüman Kürt kadınının eline veren zihniyete sesleniyorum. Sen utanmadan benim annemin, bacımın eline hangi yüzle LGBT pankartlarını veriyorsun?” şeklinde Kürt halkının duygularını   sömürenleri sert bir dille eleştirdi.

 

Kürt gençlerini kurtarma adına gençleri uyuşturucuya alıştırarak uyuşuk bir gençlik meydana getirilmek istendiğini ifade eden Genel Başkan Yardımcısı Şahin, “Kürt gençlerinin haklarını savunuyoruz diyorlar. Ama gençlerimizi esrar müptelası kıldılar. Gençleri uyuşturucu müptelası yaparak uyuşuk bir gençlik meydana getirmek istiyorlar. Uyuşuk, karamsar, boşlukta, bunalımda bir gençlik yapmaya çalışıyorlar. Gençlerimiz aklını devre dışı bıraksın, sorgulamasın diye yapıyorlar. Uyuşturucu kullansın, beyni uyuşsun ki düşünemesin. Beyni uyuşsun ki istedikleri şekilde onu kullansınlar. Şunu yap bunu yap, şuna saldır, bunu öldür denildiği zaman hiç sorgulamadan emri yerine getirebilmesi için uyuşuk bir beyne sahip olması lazım. Onun için de gençleri uyuşturucu müptelası yaparak kendi çıkarları için kullanıyorlar” şeklinde konuştu.

 

“Biz halkımızın huzuru için saldırılara karşı sabrediyoruz”

HÜDA PAR’ın toplumun ahlaki değerlerini koruma ve toplumda barışın sağlanması için kurulduğunu belirten Şahin, “Biz Hür Dava Partisi olarak toplumumuzun geleceğini, ahlakını sağlamlaştırmak için kurulduk. Hem dinimiz diyoruz, hem de dilimiz diyoruz. İnsani haklarımız diyoruz, hürriyet, adalet, ahlak, kardeşlik, barış diyoruz. Ama bugüne kadar bize yüzlerce saldırı yapıldı. Bu toplumun huzuru bozulmasın diye hep sabrettik. Devlet bütün açlığımızın, yoksulluğumuzun, sefaletimizin sebebi iken birileri devletle barış masasına oturuyor ama Kürtlere sürekli savaşı dayatıyor. Kürtlerin kendi içinde barışını çok görüyor. Sürekli kan dayatıyor, çatışma dayatıyor. Bizler de diyoruz ki yapmayın bunu. Bu halk çok zulüm gördü çok acı yaşadı. Bu halk kardeşliğe barışa huzura layık bir halktır.” İfadelerini kullandı.

 

“Kürtler de bu ülkenin sahibidirler”

Mitingde konuşan HÜDA PAR Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Av. Mehmet Hüseyin Yılmaz, Türkiye’nin kurucularının sadece Türkler olmadığını, Kürtler’in de kurucu unsur  olduğunu belirtti.

Mevcut partilerden farklı olduklarını belirten Yılmaz, “Bu ülkeyi sadece Türklerin kurmadığını herkes biliyor. Bu ülkede sadece Türkler yaşamıyor. Bu ülkede Türklerle birlikte Kürtler de vardır. Kurmançlar ve Zazalar da hepsi birlikte bu ülkeyi kurdular. Ama bugün bakıyoruz ki devlet sadece Türklerin devleti olarak kendini yansıtıyor ve bunu bize kabul ettirmek için yıllarca uğraştı. Katliamlar yaptı, şeyhlerimizi katletti, âlimlerimizi sürgün etti, darağacına astı. Çoluk çocuk demeden köylerimizi yaktı yıktı. Sırf bunu kabul ettirebilmek için. Kendi ideolojisini hâkim kılabilmek için. Ama Allah’ın izniyle bunu başaramadılar ve başaramayacaklar” şeklinde konuştu.

 

“Kürtçe bu ülkenin ikinci resmi dili olmalıdır”

Kürtçenin Türkiye’nin ikinci resmi dili olması gerektiğini parti programlarında yazdıklarını belirten Yılmaz, “Türkiye sadece Türklerin devleti değildir. Türkiye cumhuriyeti Türkün de Kürdün de, Kurmanc’ın da Zaza’nın da devletidir. Dolayısıyla Kürtlerin asli kurucu unsur olarak kabul edilmesi gerekiyor. Bu devletin ortağı olarak kabul edilmesi gerekiyor. Çünkü bu devleti beraber kurduk. Bu ülkede Türklerin ne kadar hakkı varsa biz Kürtler’in de o kadar hakkı vardır. Bu ülkede sadece Türklerin yaşamadığını ve Kürtlerin de kabul edilmesi gerektiğini dile getirmek için hiç kimsenin parti programında yazamadığı şeyi parti programımızda yazdık. Parti programımızda Kürtçe’nin ikinci resmi dil olması gerektiğini yazdık. Dikkat edin şimdiye kadar Kürtlerin haklarını savunduklarını söyleyen ve kürt kanı üzerinden siyaset yaparak Kürtlerin kanı üzerinden mevki ve makamlara gelen kişilerin parti programında da bu yoktur. Bu ibare sadece Hür Dava Partisi’nin programında vardır” ifadelerine yer verdi.

 

Mitingde konuşan HÜDA PAR Hani Belediye Başkan Adayı Mehmet Sıddık Akyıldırım ise HÜDA PAR olarak halkın umutlarını yeniden yeşerten bir parti olduklarını belirterek, yıllardan beri  sömürülmüş olan bölge halkını hizmete kavuşturacaklarını belirtti.

 

Bölge halkının şimdiye kadar hizmet görmediğini belirten Akyıldırım, “Halkımız şimdiye kadar hakkaniyet ölçüsünde bir Belediye Başkanı Hani’ye gelmemiştir. Halkımız kendi dinine ve ahlaki değerlerine sahip çıkacak, halkın arasına vahdet ve huzuru inşa edecek bir parti bekliyordu. İşte bizler Hür Dava Partisi olarak Müslüman halkımızın beklentilerini gerçekleştirebileceğimize inanıyoruz. İslami bir çerçevede halkımıza hizmet edecek, Hanimizin kalkınması için elimizden gelen hizmeti sergileyeceğiz. Önümüzdeki seçimlere halkımızdın özlem duyduğu bir belediyecilik anlayışıyla halkımızı kucaklayacak ve seçilmemiz halinde halkımıza en güzel şekilde hak ettikleri hizmeti vereceğiz” sözlerine yer verdi.

 

Halkın menfaatlerini her şeyden daha değerli gördüklerini belirten Akyıldırım, “Kendi menfaatlerini halkın menfaatlerinden üstün tutan siyasetçiler canavarlık yapıyor. Hiçbir menfaat halkın menfaatlerinden daha değerli değildir. Devlet bütün açlığımızın, yoksulluğumuzun, sefaletimizin sebebi iken birileri devletle barış masasına oturuyor ama Kürtlere sürekli savaşı dayatıyor. Sürekli kan dayatıyor, çatışma dayatıyor. Bu halk çok zulüm gördü çok acı yaşadı. Bu halk kardeşliğe barışa huzura layık bir halktır diyoruz." dedi. (İLKHA)

 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.