Said Şahin, Haberturk'te Türkiye'nin Nabzı programında(videonun tamamı)

Said Şahin, Haberturk'te Türkiye'nin Nabzı programında(videonun tamamı)

Özel bir televizyon kanalında kendisine yöneltilen soruları yanıtlayan Hür Dava Partisi sözcüsü Said Şahin, Hizbullah Cemaati yapısının partileşmediğinin altını çizerek, "Hizbullah Cemaati parti kurmuyor. Belki şu denilebilir; geçmişte Hizbullah Cemaati'n

Haber Türk'te Didem Arslan Yılmaz'ın sunduğu "Türkiye'nin Nabzı" programının İstanbul'daki stüdyo konukları Hüda-Par sözcüsü Said Şahin, araştırmacı-yazar Faik Bulut ile gazeteci-yazar Nevzat Çiçek olurken, programa Prof. Dr. Mehmet Özcan Ankara'dan, kapatılan Mustazaf-Der genel başkanı Av. Hüseyin Yılmaz ise Diyarbakır'dan katıldı.

Programa ‘Kanlı cinayetler’ edebiyatıyla başlanıldı

“Gücü Özgürlüğünde” sloganıyla iddialı bir çok programa imza atan Haber Türk, Hür Dava Partisi'nin konuşulacağını duyurduğu programda, toplumu Hizbullah Cemaatine karşı ajite etme çabasına girmesi, konu Hizbullah olunca başka kanallardan hiç bir farkının olmadığını ortaya koydu.

"Hizbullah Cemaati parti kurmuyor"

Yaklaşık 5 dakika süren giriş konuşmasının ardından konuklarını tanıtan program sunucusu, ilk olarak Said Şahin'e, "Herkesin merak ettiği çok soru var. Süreci şöyle bir özetlemeye çalıştım. Aslında cinayetlerle özdeşleşmiş bir hareketten söz ediyoruz. Konca Kuriş’ten Gaffar Okan’a kadar. Gerçekten silahı bıraktınız mı veya silahtan siyasete nasıl geldiniz?" şeklinde soru yöneltmesi üzerine,  sürecin yanlış özetlendiğine dikkat çeken Şahin, bunun düzeltilmesi gerektiğini ifade etti.

Yapılan özetin medyanın kamuoyunu yönlendirmek için günümüze kadar getirdiği birikimden hareketle hazırlandığını belirten Şahin, "Bir defa şuna dikkat çekmek lazım. Partileşen Hizbullah’ın yapısal olarak partileşmesi değildir. Belki şu denilebilir; geçmişte Hizbullah Cemaati'nden suçlanıp ceza alanların da içinde olduğu, fakat bunun dışında 2000 sürecinden sonra dernek faaliyetleriyle birlikte olduğumuz pek çok insanın aynı düşünce etrafında beraber olduğumuz insanların çoğunlukta olduğu kişilerden oluşan bir partileşme süreci yaşanıyor.

"Hizbullah adına da birileri konuşmalı"

Eğer Hizbullah’ı konuşacaksak, gazeteci kimliğimle, geçmişte Hizbullah’tan suçlanmış, ceza almış ve cezasını çekip çıkan biri olarak –bu konuda kendimi zulme uğramış olanlardan görüyorum- bu konuyu konuşmak isterim. Artık Hizbullah adına da birileri konuşmalı. Devletin, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana yüz binleri bulan katliamları varsa, PKK’nın on binleri bulun öldürmeleri varsa, birileri çıkıp PKK’yı konuşup savunuyorsa, Hizbullah’ın onları bulan cinayetlerine dair kimse kalkıp diyemez ‘Hizbullah’ı kimse konuşmasın’. Birileri Devleti, Dersimlere rağmen, Zilanlara rağmen, belki de çocuk katliamlarına rağmen, aynı şekilde PKK’nın da çocuk katliamlarına rağmen, -dikkat edin tarihin seyri içerisinde Hizbullah’ın çocuk öldürdüğüne dair bir bulgu yoktur- savundu, ancak maalesef kimse çıkıp bugüne kadar Hizbullah’a dair gerçekleri masaya yatıramadı. Ayrıca bu ülkede her şeye rağmen birileri siyaset yapabiliyorsa, Hizbullah’ın da bu hakkı olabilir." şeklinde konuştu.

"Kişi kendini nasıl tanıtıyorsa o şekilde kabul edilmelidir"

Sunucunun Şahin'den sonra, "Madem Hüda-Par Hizbullah’ın partileşen yapısı değil, o halde akıllara, örgüt silahlarını bırakmadı, bir yerlere gömdü ve zamanı gelince tekrar çıkarak mı? Ne dersiniz Hüseyin bey" şeklindeki yoruma benzer soruyu yanıtlayan Hüseyin Yılmaz, programın giriş bölümünde yapılan sunumu eleştirerek söze başladı. Yılmaz, partileşme sürecine girdikleri bir dönemde eğer her programda Haber Türk’ün yaptığı gibi sunumlar yapılması durumunda bunu hoş karşılamayacaklarını belirtti. Programcılar, konukları kendilerini nasıl tanımlıyorsa öyle kabul etmeleri gerektiğini hatırlatan Yılmaz, “İnaşallah karşılıklı iyi niyet içerisinde Türkiye kamuoyuna kendimizi tanıtacağız. Kimiz, neyiz, ne istiyoruz, amacımız nedir, Türkiye siyasetine neyi katmayı hedefliyoruz? Kamuoyu bizi takip ettiğinde bu soruların cevabını alacaktır" dedi.

"Hizbullah 2002'de silahı bıraktı"

Sözlerini Hizbullah Cemaati’nin 2002’de silahı bıraktığını deklere ederek sürdüren Yılmaz, bunun bu şekilde algılanması gerektiğini söyledi. Silah bırakmanın karinesinin eylem olmaması olduğunu belirten Yılmaz, Hizbullah’ın 10 yıl içerisinde hiç kimseye tek bir fiske vurmadığına dikkat çekti. Yılmaz, Türkiye kamuoyunun ve devletin bunu bu şekilde kabul etmesi lazım geldiğini dile getirdi.

"Hizbullah “terör örgütü” listesinden çıkarmalıdır"

PKK'lilerin silah bırakmaları durumunda siyaset yapabilecekleri yönünde hükümetin yaptığı çağrıları anımsatan Yılmaz, "Bırakın BDP'nin siyaset yapabilmesini, PKK'ye dahi siyaset yapabileceğinin konuşulduğu bir sürece gelinmişse, 10 yıl önce silahı bırakmış bir yapıya siyaset yapabilme şansı verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Devlet Hizbullah’ı “terör örgütü” listesinden çıkarmalıdır." göşünü yeniledi. (Hürseda Haber)

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.