Okullarda seçmeli olarak okutulan Kur'an-ı Kerim, Hz. Muhammed'in (sav) Hayatı ve Temel Dini Bilgiler derslerini değerlendiren İkra Eğitim, Sağlık, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (İkra-Der) Başkanı Murat Arslan, ders tercihlerinin 24 Şubat’ta biteceğini hatırlatarak, söz konusu derslerin zorunlu ders olması gerektiğini söyledi.

Okullarda verilen Din Kültürü Ahlak Bilgisi dersinin yeterli olmadığını ifade eden İkra-Der Başkanı Murat Arslan, öğrenci ve velilerine seçmeli ders olarak Kur'an-ı Kerim, Siyer ve Temel Dini Bilgiler derslerini tercih etmeleri tavsiyesinde bulundu.

Öğrencilerin gelişmesine önemli katkı sunan seçmeli derslerin zorunlu olması gerektiğini söyleyen Arslan, "Neticede milli eğitim müfredatında okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi haftada iki saat okutuluyor. Bu ders süresinin öğrencilerin gelişimleri ve dini bilgileri öğrenme açısından yetersiz olduğu kanaatindeyiz. Tabi arzumuz bu seçmeli derslerin; Kur’an-ı Kerim, Arapça, Siyer ve Temel Dini Bilgiler bunlar müfredatta zorunlu dersler olması taraftarıyız. Ne yazık ki bunlar eğitim müfredatında seçmeli dersler arasında ve öğrencilerin tercihine bırakılıyor. Eğer öğrenci velileri bu noktada duyarsız ise ya da yeterli bilgiye sahip değilse, öğrenciler tarafından bilinçsizce seçilen dersler oluyor. Onların kişisel gelişimlerine katkı sağlamayan ve bu seçmeli derslerin müfredata konulmasının asıl sebebi doğrultusunda dersler seçilmesi bu alanda kendini geliştirmesi hedeflenmiştir. 24 Şubat son olma hasebiyle özellikle ara sınıfta okuyan çocuklar 4-5-6-7 ve lise düzeyi öğrenciler için tavsiyemiz Hz. Peygamber Efendimizin hayatı, Kur’an-ı Kerim, Temel Dini Bilgiler derslerinin seçilmesi için tavsiye ediyoruz." dedi.

"Okullarda verilen Din Kültürü Ahlak Bilgisi dersi yeterli değildir"

Seçmeli dersler noktasında toplumdaki hassasiyetin arttığına vurgu yapan Arslan, "Toplumun yeniden inşası, sağlıklı nesillerin yetişmesi manevi değerleri yüksek toplumun huzurlu bir şekilde yaşanması adına sağlıklı nesle olan ihtiyacımız artıyor. Tabi bu da dini değerlere bağlı gençlerin yetişmesiyle mümkündür. Okullarda verilen Din Kültürü Ahlak Bilgisi dersi yeterli değildir. Bu konuda velileri duyarlı olmaya davet ediyoruz. Seçmeli dersler noktasında hassasiyet artıyor. Önce ki yıllara bir kıyaslama yaptığımızda toplum bilinçleniyor. Bu noktada ileriye doğru bir adım olmuş oluyor. Gün geçtikçe seçilen bu dersler özellikle Hz. Peygamberin hayatı ve Kur’an-ı Kerim geçen yıla baktığımızda en çok seçmeli dersler içerisinde en çok seçilenlerden bir tanesidir. Matematikten sonra seçilen bir tanesidir. Temennimiz bunun zorunlu dersler arasında girmesidir. Sonuçta her öğrencisinin daha doğrusu her Müslümanın Hz. Peygamberin hayatını gerek Kur’an-ı Kerimi ve temel dini bilgileri öğrenmesi gerekiyor. Sonuçta hayatına yol veren temel ilkeleri bu kaynaklardan öğreniyor." ifadelerini kullandı.

"Müfredat toplumun manevi değeriyle örtüşmesi lazım"

Yeni hazırlanan eğitim müfredatını geçtiğimiz günlerde kamuoyunda tartışıldığını hatırlatan Arslan sözlerine şöyle devam etti:

"Biz imkân bulduğumuz tüm platformlarda eğitim-öğretim müfredatının daha iyi bir şekilde düzenlenmesi gerektiğini söylüyoruz. Müfredat toplumun manevi değeriyle örtüşüyor vaziyette hazırlanması lazım. Siyer, Kur’an-ı Kerim gibi derslerin zorunlu olması için yetkililerin gerekli adımları atması noktasında pasif davrandığı görüyoruz." (Emrah Deniz, M. Hüseyin Temel-İLKHA)