'Şehadet Kur’anî bir terimdir'

'Şehadet Kur’anî bir terimdir'

Şehadetin Kur’anî bir terim olduğunu belirten bölgenin tanınmış âlimlerinden Molla Ali Arslan, şehadet ayı olarak anılan Şubat ayı ile ilgili yaptığı açıklamada, şehitlerin vasıflarına yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Van’ın tanınmış âlimlerinden olan Molla Ali Aslan, İslam dışı ideolojiler, makam ve mevki adına savaşıp ölenlerin şehit olmadığını belirterek şehadetin Kur’anî bir terim olduğunu, kanlarını İslam adına dökenlerin ölü olmadığını ve Kur’an’ın birçok ayetinin de buna işaret ettiğini söyledi.


“Şehit veya şehadet Kur’anî bir terimdir”

Şehitlerin kimler olduğunu ancak Kur’an’a bakarak değerlendirebileceklerini belirten Aslan şunları söyledi; Şehit veya şahadet Kur’anî bir terimdir. Şehitlerin kimler olduğunu Kur’an’dan öğreniyoruz. Allah, Al-i İmran Süresinde diyor ki; Allah yolunda öldürülmüş olanları sakın olarak ölü zannetmeyin, onlar diridirler ve rableri katında rızıklanıyorlar. Keza Bakara Süresinde de aynı konuya değiniliyor. Ayetlerden yola çıkarak şehadeti daha rahat değerlendirebiliriz. Şehit; Allah rızası için O’nun dinini hâkim kılmak için mücadele edip, o yolda hayatını Allah’a sunan insandır. Eğer gayri İslami bir ideolojinin yolunda öldürülürse o şehit değildir.”

 

“Şehadet iki vadi arasında bir köprüdür”

Allah’ın şehitlere olan vaadine değinen Arslan, “Allah-u Teâlâ şehitlere kendi fazlından, verdiği o nimetlerden dolayı onlar sevinçlidirler. Allah şehid olan kullarını ahirette yüceltip, büyük bir makam veriyor. Bunu gören şehitler kendi aralarında konuşurlar ve keşke kavmimiz bizim şu an içinde bulunduğumuz nimetleri bilseydiler de cihattan geri kalmasaydılar derler. Şehadet iki vadi arasında bir köprüdür. Şehadet dünyada olan mü’minleri ukbada, yani ahirette nebilere, salih kullara, sıddıklara ulaştıran bir yoldur. Şehitler için sekerat ve kabir azabı yoktur. Allah-u Teâlâ onların yere dökülen ilk kanları ile birlikte günahlarını da siler.” dedi.

 

“Şehitlerin davası bizim için mirastır”

Şehitlerin davalarına bir emanetçi gibi sahip çıkılması gerektiğini söyleyen Aslan, “Şubat, özellikle bu son asırda, Müslümanların önde gelen şahsiyetlerinin şehit olduğu bir aydır. Müslümanların bu şehitlerin davalarına sadık olmaları gerekir. Çünkü bu insanlar dünya da iken beraberce mücadele ediyordu. Eğer biz de bu insanlar gibi mert davranmazsak ki bu insanlar mert davranarak canlarını Allah-u Teâlâ’ya verdiler. İşte onların davaları bizlere miras ve emanet kaldı. Onların bize emanet ettiği Kur’an’a ve sünnete sahip çıkmazsak bu insanların şefaatine nail olmayı bırakın kıyamet günü bu insanlar bize davacı olacaklardır. Bir şehidin ahirette bize davacı olması büyük bir felakettir. Onun için onların davasına sahip çıkmalıyız.” şeklinde konuştu.  (Sedat Karatay-İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.