Şehid Ubeydullah Kimdir? Son Anları ve Şehadeti

Şehid Ubeydullah Kimdir? Son Anları ve Şehadeti

5 Mayıs 2011'de Yüksekova'da PKK'lılar tarafından yakılan Mustazaf Der'in çatısına çıkarak, yangını söndürmeye çalışırken nereden geldiği belli olmayan bir kurşunla şehit edilen Ubeydullah Durna kimdir? Son anları ve şehadeti.

ŞEHİD UBEYDULLAH DURNA KİMDİR?

Ubeydullah Durna, 5 Mayıs 2011 Perşembe günü Mustazaf-Der Yüksekova Şubesi'nin PKK/BDP yandaşları tarafından yakılmasını engellemek için mücadele verdiği esnada uğradığı silahlı saldırı sonucu şehid oldu. Ubeydullah Durna, 05. 02. 1981 yılında Hakkâri'nin Yüksekova (Gewer) ilçesine bağlı Aksu (Gagewran) Köyü'nde dünyaya geldi. Babası Behçet, Annesi Havsat. Ailenin en büyük çocuğu olan Şehid Ubeydullah'ın kendisinden küçük 5 erkek, 4 kız kardeşi bulunuyor. Köy okulunda eğitim hayatına başlayan Ubeydullah, küçük yaşında sahip olduğu hareketlilik ve çalışkanlığı ile dikkatleri üzerine çekti. Askerlikten sonra Yüksekova'ya dönen Ubeydullah, köy camisinde Kur'an eğitimi almaya başladı. Daha sonra ailenin isteği üzerine İstanbul'a çalışmaya gitti. Yaklaşık iki sene çalıştıktan sonra Yüksekova'ya dönen ve akabinde evlenen Ubeydullah, İslamî camia içindeki çalışmalarına ağırlık vererek kendisini yetiştirmeye çalıştı. İki çocuk babası olan Ubeydullah, biri 6 yaşında Şehadet isimli kız, biri de 4 yaşında Hattab isimli erkek çocuğu bulunuyor. Evliliğinden sonra ayrı bir eve taşınan Ubeydullah Durna, İslamî çalışmalarına ağırlık verdi, geçimini sağlamak için de, inşaatlarda çalışmaya başladı. İş hayatında sahip olduğu ahlak ile yanında bulunan insanların dikkatini çeken Ubeydullah, her zaman işini sağlam yapan ve sözünün arkasında duran biri olarak tanındı. 

SON ANLARI VE ŞEHADETİ

Onlarca kez kendi eliyle onardığı derneğinin yeniden hedefte olduğunu duyar duymaz yerinde duramayan Ubeydullah, ailesinden son kez ayrılarak olay bölgesine gitti. Daha çatıyı onarmasının üzerinden bir gün geçmemişti ki PKK/BDP yanlıları yeniden derneği yakmaya çalışıyorlardı. Ubeydulllah ve arkadaşları İslami tavırlarını net ortaya koyarak saldırganları iki-üç kez püskürttüler. Kendisi hariç herkes kendisinde bir farklılık görüyordu; neşeli, güler yüzlü ve sürekli arkadaşlarına tavsiyelerde bulunması çevresindekilerin de dikkatlerinden kaçmamıştı. Dışarıda iki-üç kez püskürtülen saldırgan grup daha kalabalık ve silahlı gelmişlerdi olay yerine. Hem de polislerle aralarında elli metre olmasına rağmen.

PKK/BDP yanlıları o gün polisi bırakarak Mustazaf-Der şahsında Yüksekova'nın imanlı gençlerini hedef almaya başladılar. Ellerinde molotoflarla yakılmaya çalışılan dernek binasını koruyan Ubeydullah, kalabalık içinde kendisine doğrultulan namlu ve akabindeki bir kaç silah sesi ile o, bir gün önce tüm emeğini vererek ‘‘Eğer benim ölümüm cemaat fertlerinin davaya daha sıkı bağlanması için hayırlıysa ve davaya bir katkı sağlayacaksa bu canımı feda etmeye hazırım. Ben bütün işimi gücümü, maddi sıkıntılarımı bir kenara bırakacağım ve derneğin çatısını yapacağım. Allah'ın izni ile İslam düşmanlarının derneğimizi bu halde görmelerine müsaade etmeyeceğim'' dediği çatı üzerine yığılarak şehadet şerbetini içti.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler