“Şehit olabilmek için, şehit gibi yaşamak gerek“

“Şehit olabilmek için, şehit gibi yaşamak gerek“

Diyarbakır'ın Çınar ilçesine bağlı Gogwêrin köyünde Karacadağ Mayın Şehitleri anma programına katılan alimler ve kanaat önderleri, kendilerine mum gibi eriten şehitlerin çevrelerini aydınlatıp yeni uyanışlara vesile olduklarını belirtti.

Çınar ilçesine bağlı Gogwêrin köyünde 10 Mart 1994 yılında PKK tarafından yola döşenen mayınla katledilen 10 kişi, düzenlenen programla anıldı. Programa katılan alimler ve kanaat önderleri şehit ve şehadetin önemini anlattı.

Çevre köylerden de yoğun katılımın olduğu programa katılan kanaat önderlerinden Molla Fuat Demir, Allah’ın kullarına peygamberlikten sonra verdiği en büyük makamın şehitlik olduğunu belirterek, “Şehadet hepimizin bildiği gibi Allah’ın kullarına peygamberlikten sonra verdiği en büyük makamlardan biridir. Tabi şehadet denince akla İslam’a hizmeti gelir. Tarih boyunca Allah yolunda mücadele edenler, Allah’ın dinini yüceltmek isteyen insanlar, İslam düşmanları tarafından engellenmek istenmiş, ortadan kaldırılmak istenmişler. Böylelikle Allah’a inanan insanlar da Allah’u Teâlâ'nın istediği şekilde yürümüşler ve o yolda canlarını vermişler.  Şehadet kurtuluştur, şehadet zaferdir, şehadet yok olmak değildir. Allah Teâlâ Kur'an-ı Kerim’de buyuruyor, ‘Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin, onlar diridirler, onlar hayattadırlar fakat siz anlayamazsınız.' O yüzden biz Müslümanlar hepimiz şehadet adaylarıyız, şehadet adayları olmak zorundayız daha doğrusu." dedi.

Şehit olmanın birçok Müslüman'ın en büyük arzularından biri olduğunu belirten Demir, “Şehadet bizim yolumuzdur, şehadet kurtuluştur, şehadet burada bulunan toplulukları meydana getirir. Eğer bugün bu bölgede, bu topraklarda, bu insanlar davaları için canlarını vermeselerdi, bugün bu insanlar burada toplanmazdı. Gerçekten bu onların kanlarının bereketidir. Tabi bereketle aynı zamanda bu topraklara İslam geldi, huzur geldi." ifadelerini kullandı.

Şehitler mum misali çevresini aydınlatıp kendisi erir

Şehitleri çevresini aydınlatıp kendisi eriyen muma benzeten Molla Bahattin Demir, “Burada yatan şehitler genelde akrabalarımızdır. Biz onları ziyarete geldik. Allah Teâla Kur'an-ı Kerim’de buyuruyor, ‘Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin, onlar diridirler, Allah’ın katındadırlar fakat siz bilmezsiniz." Evet, şehit mum gibidir, nasıl ki mum yanıp çevresini aydınlatıp, çevresine insanlara fayda verip kendisi eriyorsa, aynı şekilde şehit de İslam davası için kendini kurban ediyor, kendini yakıyor. Fakat insanlar, İslam toplumu onlardan fayda görüyor, şehadetleri insanların uyanışına vesile oluyor." diye konuştu.

“Şehit olabilmek için, şehit gibi yaşamak gerek“

Şehit olabilmenin, şehit gibi yaşamaktan geçtiğinin altını çizen Demir, “Allah rahmet eylesin şehit Seyyid Kutup diyor ki, şehit olmak istiyorsan şehit gibi yaşa. Yani Allah’ın emirlerini yerini getir, İslam’ı yaşa o zaman şehadeti hak edersin. Bir gün bir sahabe Peygamberimizin yanına geliyor ve diyor ki, Ya Resullullah ben şehit olup cennete gireceğim.  Peygamberimiz de kendisine neye güvenip böyle bir şey söylediğini sorduğunda, o adam ben Allah ve Resulünü çok seviyorum, cihat ve savaşmaktan kaçmıyorum. Resullullah da onun doğru söylediğini belirtiyor. Ve o sahabe savaşa gidip şehit oluyor. Yani şehit gibi yaşamlıyız ki, şehit olalım." ifadelerini kullandı.

“Kadir gecesinin sabahında 10 Müslüman mayınla şehit edildi"

Burada yatan 10 kişinin hunharca katledildiklerini belirten Vedat Turgut, “Aradan yıllar geçmesine rağmen, Karacadağ mayın şehitlerini anmak için burada toplanmış vaziyetteyiz. Bir Ramazan ayında, Kadir gecesinin sabahında 10 Müslüman mayınla, hain ve hunhar bir şekilde şehit edildi. Çocuk, kadın demeden bu şekilde vahşice şehit edilmeleri hakikaten düşündürücüdür. Rabbim şehadetlerini kabul etsin. Aradan yıllar geçmesine rağmen şu an binlerce insan, o şehitlere şahit olmak için, o şehitlerin yolunu sürdürmek için, ahde vefa düşüncesi ile buraya Karacadağ’ın Gogwêrin köyüne gelmişler. Elbette ki bütün Müslümanların arzusudur, yani düşünün cennete giren daha çıkmayacak, çıkmak istemeyecek ama gel gör ki bir kişi var o çıkmak isteyecek, o da Allah yolunda şehit olandır. Yani şehit olan ya Rab diyecek beni tekrardan dünyaya gönder ve ben yine senin yolunda savaşayım, senin yolunda çabalayayım, gayret edeyim ve senin uğrunda öleyim diye şehadeti arzu edecek." dedi.

“Şehitlerin arzulayıp da gelmek istedikleri mekândayız, dünyadayız“

Turgut son olarak şunları söyledi: “Dolaysıyla buradan bütün Müslümanlara sesleniyoruz, şehitlerin arzulayıp da gelmek istedikleri mekândayız, dünyadayız. Hayatımızı şehit gibi yaşamalıyız, şehit gibi düşünmemiz lazım ve şehit gibi canımızı vermemiz lazım. İnanıyorum ki, İnşallah insanlar bu şuurda olduğu müddetçe Rabbimiz hem dünyada onlara izzet verecektir, hem ahirette onları mükâfatlandıracaktır. En mühimi ahirettir. Ahirette kendi dergâhında İnşallah onları hoşnut edecek, onları peygambere komşu edecektir."

Gogwêrin köyünde 10 Mart 1994 yılının Ramazan ayında Kadir Gecesi’nin sabahında Diyarbakır merkezine bayram alışverişine giden ve içinde kadın, çocuk, yaşlı bulunan yaklaşık 50 kişiyi taşıyan yarım otobüsün PKK tarafından yola döşenen mayına basması sonucu 10 kişi katledilmiş, 40 kişi de yaralanmıştı. Katledilenler arasında 12 yaşında 2 çocuk da bulunuyordu.  (Ali Fidancı, Vedat Aydın - İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.