Milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin anayasa değişikliği teklifi meclis genel kurulunda 376 oyla kabul edilerek yasalaştı. Bu durumda hakkında fezleke bulunan milletvekilleri yargılanacak.

Konu hakkında değerlendirmede bulunan 6-7 Ekim mağdurları, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın o dönemki çağrısı nedeniyle yaşanan katliamlardan ötürü yargılanması gerektiğini söylediler.

"O dönem dokunulmazlığı olmayanlar bile yargılanmadı"

6-7 Ekim Kobani bahaneli olaylarda ihtiyaç sahibi ailelere kurban eti dağıttığı esnada PKK/HDP'liler tarafından vahşice katledilen Yasin Börü'nün annesi Hatice Börü, dokunulmazlıkların çok daha önce kaldırılması gerektiğini dile getirdi.

6-7 Ekim olaylarının azmettirici konumunda olanların yargılanması ile az da olsa rahatlayableceklerini ifade eden acılı Hatice Börü, "Bizim için büyük ama geç alınmış bir gelişmedir. Onlar bu vahşetleri yaptıkları zaman dokunulmazlıkları kaldırılmalıydı. Kaldı ki, o dönem dokunulmazlığı olmayanlar bile yargılanmadı, mahkemeye çağrılmadı. Hükümeti, devleti defalarca uyardık. Neden dokunulmazlığı olmayanlar mahkemeye çağrılmadı? Devlet bu konuda bir önlem almadı, onları mahkemeye çağırıp yargılamadı. Umarım artık o suçlular da yargılanır. En büyük suçlu o kararı alıp insanları sokağa dökenlerdi. İnşallah yargılanırlar. Bizim içimize bir damla da olsa su serpilir." dedi.

Dindarlara yönelik saldırılara karşı bir duyarsızlığın olduğunu söyleyen Hatice Hanım, sözlerine şöyle devam etti:

"Bunca Müslüman PKK’nin eliyle zulme uğradı ve hiçbir karar alınmadı; hükümet duymazdan, görmezden geldi. Bu bizim içimizi çok acıttı. Ne zaman ki çatışmalar batıya doğru gitti, PKK onlara da zarar vermeye başladı, onlarda bir endişe ve korku yarattı, duyarlı olmaya başladılar. Keşke onlar çocuklarımızı katlettiği zaman ya da daha önce Müslümanlar zulme uğradığı zaman biraz duyarlı olsalardı. Onlara karşı yeni kararlar alsaydılar, hak ettikleri cezaları verseydiler. Bundan sonra bakalım, ne yapacaklarını ileride göreceğiz."

"İnsanlar bu kadar zulme nasıl sessiz kalabiliyor halen anlayabilmiş değilim"

PKK/HDP'nin en büyük zulmü Kürt halkına yaptığına vurgu yapan Hatice Hanım, "Onlar bugüne kadar zulümden başka hiçbir şey getirmediler. En çok Müslüman Kürt halkına zarar verdiler. Geçtiğimiz günlerde patlama meydana geldi, insanların cesetleri küle döndü. Bundan daha büyük bir acı var mı? Halen onları destekleyen insanlar var. Bu nasıl bir körlük! İnsanlar bu kadar zulme nasıl sessiz kalabiliyor halen anlayabilmiş değilim. Onlar Kürt halkını temsil etmiyor, başkalarının maşasıdırlar. Herkes bunu çok iyi biliyor. Kim parasını verirse PKK o tarafa oynuyor, onlara göre hareket ediyor, onların askerliğini yapıyor. Kürt halkı görsün ki, onlar bizi temsil etmiyor, gözlerini açsınlar." ifadelerini kullandı.

"Başta Selahattin Demirtaş’ın yargılanmasını istiyorum"

"6-7 Ekim’in en büyük azmettirici Selahattin Demirtaş’tır.” diyen Hatice Hanım, “Belki o da bir kukladır ya da başkalarının maşasıdır. Ama onun ağzından çıkan sözlerle o vahşi insanlar sokağa dökülüp o vahşeti işlediler. 6-7 Ekim olaylarında yaşanan vahşetin tarihte eşi yoktur. Sadece Hz. Hüseyin zamanında gerçekleşmiştir. Tarihte böyle bir zulüm yok. Öldürüldüler ve çocuklarımızın cesetlerine işkence yaptılar. O gün Kobani için sokağa döktükleri insanlarla beraber hepsinin yargılanmasını istiyorum. Başta Selahattin Demirtaş’ın. O isme layık değil ama başta onun yargılanmasını ve onun avanelerinin yargılanmasını istiyorum. O gün için kim zerre kadar adım atmışsa hepsinin yargılanmasını istiyorum. Bu içimde büyük bir yaradır. Onlar var olduğu sürece onlara beddua edeceğim." diye belirtti.

"Onlar milleti azmettirmeselerdi bu katliam olmazdı"

6-7 Ekim’de oğlu Hasan Gökgüz şehid edilen Mehmet Amca ise dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla oğlunun katledilmesinde rolü olan azmettiricilerin de yargılanmasını istedi.

Mehmet Amca, "Bugünkü oylamadan çok memnun kaldım. Eğer bu karar çıkmasaydı Türkiye’nin gidişatı iyi değildi. Ben, oğlumun davasında yargılananlar ile bu dosyalarının birleştirilmesini istiyorum. Çünkü onlar milleti azmettirdiler. Onlar azmettirmeselerdi bu katliam olmazdı. Selahattin insanları teşvik etmesine rağmen  ‘Benim haberim yoktu’ diyor. Dokunulmazlıkları kaldırdıkları için çok memnun kaldım. O dosyaları birleştirseler daha çok memnun olurum." diye konuştu.

"Onlar iyi adil bir şekilde yargılansın.” diyen Mehmet Amca, “Mesela Figen Yüksekdağ’ın eşi kaçmış, Faysal Sarıyıldız kaçmış, bunların önünü kesilmelidir. Bu çocukların hakkını Allah bırakmasın. Bu çocuklara her baktığımda Sılho aklıma geliyor. Çünkü bu işin sebebi Selahattin Demirtaş’tır, Figen Yüksekdağ’dır, Gültan Kışanak’tır, Zübeyde Zümrüt’tür. Bunların dosyalarının birleştirilmesi lazım. Çünkü aynı suçu işlemişlerdir. Ben onlar için müebbet istiyorum. Onların çocukları onlar için tatlıysa bizim de çocuklarımız bizim için tatlıydı." dedi.

"İnşallah bunlar 6-7 Ekim şehitlerinin davasında yargılanırlar"

Yasin Börü, Hasan Gökgöz ile beraber şehit olan Hüseyin Dakak'ın babası Öztekin Dakak ise şu sözler ile dokunulmazlıkların kaldırılmasını değerlendirdi: "Biz defalarca mahkemelerde Selahattin Demirtaş hakkında suç duyurusunda bulunduk. İnşallah bunlar Ankara Adliyesi’nden içeri girip, 6-7 Ekim şehitlerinin davasında yargılanırlar. İnşallah oradan kelepçe ile çıkarlar. Bu da bizim en sevinçli günümüz olur. Bunlar yaktılar, yıktılar, dokunulmazlığın arkasına sığındılar. Fakir fukaranın çocuğunu öne sürdüler. Birçok insan öldü. İnşallah bunların hesabı görülür. İçimize bir damla su serpilmiş olur."

Hatırlanacağı üzere 6-7 Ekim 2014’te Selahattin Demirtaş'ın çağrısı üzere PKK/HDP'liler sokaklara çıkarak kurban eti dağıtan Yasin Börü, Hasan Gökgöz, Hüseyin Dakak, Riyat Güneş ve onlarca mazlumu hunharca katletmişlerdi.

Yaşanan katliama ilişkin açılan davanın 6'ıncı duruşması 6 Haziran Pazartesi günü Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek. (M. Hüseyin Temel, Hamza Adıyaman - İLKHA)