Sıvas Davası Hakimlerinden itiraf!

Sıvas Davası Hakimlerinden itiraf!

Sivas olaylarında; “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet” ettiği gerekçesiyle mahkum olan sanıkların davasını idamla yargılanmaları için bozan ve Sivaslıları yakan dönemin Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanı Demirel Tavil, üyeler Şerif Erol ve

Sivas olaylarında atılmayan bir slogan sebebiyle suçun vasfını değiştiren, “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet”ten mahkum olan sanıklar hakkındaki kararı “anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs” suçundan idamla cezalandırılmaları gerekçesiyle bozan dönemin Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanı ve üyeleri ilk defa Akit'e konuştu.

TAVİL: BEN BU KONULARDA FİKİR YÜRÜTMEM, YÜRÜTEMEM
Dönemin Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanı Demirel Tavil'e, Sivas dava dosyasında yer almayan, sadece müşteki avukatı Şenal Sarıhan'ın temyiz dilekçesinde yer alan sloganı bozma gerekçesi yaptığını ve sanıkların atmadıkları slogan sebebiyle idamla yargılanması istediğini hatırlattık. Tavil, konuşmak istemedi ve “Ben bu konularda fikir yürütmem, yürütemem” dedi.
Demirel Tavil'in sorularımıza verdiği cevaplar şöyle:
- Sivas olayları, Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından inceleniyor, gerekli görüldüğünde davanın yeniden yargılama ihtimali var...
- Size şu kadar söyleyeyim. Ben emekli olalı 11 sene oldu. 11 yıl içerisinde şu kadar yasa değişikliği oldu ve ben ayrıldığım günden beri bitirdiğim görevle ilgili hiçbir çalışma yapmadım, çünkü benim sıfatımla, geçmiş olsa da hakim sıfatıyla aydınlatmam yanılmanıza neden olur. Bu konuda şey etmiyorum. Özür dilerim.
- Çok kısa vaktinizi alacağım..
- Kısa ya da uzun olması önemli değil.
- Tüm dava dosyasını inceledik. “Cumhuriyet Sivas'ta kuruldu, Sivas'ta yıkılacak” şeklindeki slogan dava dosyasında yok. Sadece bu slogan müşteki avukatı Şenal Sarıhan'ın temyiz dilekçesinde yer alıyor.
- Ben ne diyorum? 11 yıl oldu... O dosya hakkında konuşmam safsata olur, kendini bir şey sanmak olur. Ben her şeyden uzak, 11 yıldır hiçbir işle uğraşamadım.
- Ama...
- Bilemem kardeşim...
- Olmayan slogan davanın seyrini değiştirmiş, dava bozulmuş...
- Olmayan bir sloganla, ne verilmiş mi, ne verilmemiş mi? Başka şey var mı, yok mu? Ben bu konularda fikir yürütmem, yürütemem. Önümde doküman olmadan konuşmam havai olur. Hiçbir şey söyleyemem.
- Mahkeme Başkanı Orhan Karadeniz, “Yargıtay'a direndik, başaramadık” dedi. Sanıklar, protesto yaptıkları gerekçesiyle yargılandı ve mahkum oldu, sizin daireniz bozma kararının ardından sanıkların eylemini anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüse çevrildi ve haklarında idam kararı verildi. Orhan Karadeniz, bu durumu gazetemize yaptığı açıklamada eleştirdi... Orhan Karadeniz, adres olarak Yargıtay'ı gösterdi...
- Ben Yargıtay'la ilgisi olan biri değilim. Oradan emekli oldum. Kaç sene önce görülmüş dava... Bu konuda benden bilgi sormanız bence komik olur.
- O dönemde bu kararı veren Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin başkanıydınız...
- Siz susmanızı bilmiyorsanız ben izninizle ayrılacağım...
- Sadece soru soruyorum. Teşekkür ederim... İyi günler...
(...)

EROL: HATIRLAMIYORUM, BİLMİYORUM...
Dönemin Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanı üyesi Şerif Erol ise, 33 kişinin idamını istediği dosyayı hatırlamadığını söyledi. Şerif Erol'un sorularımıza verdiği cevaplar şöyle:
- Sivas davası dosyasında, “Cumhuriyet Sivas'ta kuruldu, Sivas'ta yıkılacak” şeklindeki slogan bulunmuyor ancak sizin de üyesi olduğunuz Yargıtay 9. Ceza Dairesi olmayan sloganı bozma gerekçesi yapmış... Bu slogan davanın seyrini değiştirmiş...
- Aradan uzun yıllar geçti, hatırlamıyorum, bilmiyorum...
- Daireniz Ankara DGM'nin kararını bozdu ve sanıklar idamla yargılandı...
- Hatırlamıyorum. Dava dosyasına bakmak lazım.
- Dava dosyasına ne zaman bakarsınız, o zaman arayayım...
- Emekli oldum, dava dosyasını bize göstermezler. Bana neden bu soruları soruyorsunuz?..
- Bozma kararınızla sanıklar idama mahkum oldu...
(Telefon Şerif Erol tarafından kapatıldı)

GERÇEKER: BİR YANLIŞLIK VARSA, ELBETTE Kİ DÜZELTİLEBİLİR
O dönemde Yargıtay 9. Ceza Dairesi üyesi olan Yargıtay eski Başkanı Hasan Gerçeker ise, atılmayan sloganı davanın bozma gerekçesi yapmaları hakkında konuştu ve “Pislik varsa, yanlış varsa, mutlaka temizlenmesi gerekiyor. Bu, toplumun geleceğinin aydınlık olması için önemlidir” dedi.
Hasan Gerçeker'in sorularımıza verdiği cevaplar şöyle:
- Sivas davası, Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yeniden inceleniyor. Dosyanın yeniden açılma ihtimali bulunuyor. Yargıtay, Ankara DGM'nin slogan attığı gerekçesiyle mahkum ettiği insanların idamla yargılanmasını istedi. Bu durum eleştiriliyor...
- Aradan çok zaman geçti. Benim değerlendirme yapma imkanım yok da... (...) Yargıtay 9. Ceza Dairesi ve Yargıtay Genel Kurulu'na da gitti. Örgütsel eylem olarak nitelendirildi. Öyle bir sonuca varıldı. Şimdi aradan çok zaman geçti.
- Sivas olaylarında örgütün ismi çıkmadı. Aziz Nesin'e protestoda bulunan örgütün varlığı aradan 19-20 yıl geçmesine rağmen çıkmadı. Örgütün, Sivas dışında bağlantıları bulunamadı...
- Olabilir. İnanın samimi söylüyorum. Çok net bir şey söyleme imkanım yok. O zaman öyle değerlendirildi. Genel Kurul'a da gitti. Genel Kurul da, öyle değerlendirildi. “Örgütlü eylem” denildi. Dediğiniz doğru... Hangi örgüt? Hangi örgüt tarafından organize edildi? O kararlar açıklanıyor. O kararın dışında bir şey söylemem de mümkün değil.

“OLAYLARI TOPLUMU KUTUPLAŞTIRARAK BİRBİRİNE KIRDIRMAK İSTEYEN İNSANLAR MI YAPTI?”
- Olay tutanağı, seyredilen video bantları ve bunlara ilişkin bilirkişi çözüm tutanakları, kamu tanıkları ile bir kısım savunma tanıklarının yeminli beyanlarında; “Cumhuriyet Sivas'ta kuruldu, burada yıkılacak!” şeklindeki sloganın atılmadığı görülüyor. Sadece avukat Şenal Sarıhan'ın temyiz dilekçesinde söz konusu slogan yer alıyor. Daireniz, atılmayan sloganı gerekçe yaparak davayı bozmuş...

- Siz bakmışsınız. Ben aksini söyleyecek durumda değilim. Gazeteci olarak toplumu doğru bilgilendirmek zorundasınız. Artık öyle ortama girdik ki, neyin ne olduğunu bilmek mümkün değil. Neyin provokasyon olduğunu, neyin manipüle edildiğini bulmak mümkün değil. Hepimizde artık her şeye kuşkuyla bakma şeyi var. Basının en büyük görevi bu olayların üzerine tarafsız bir şekilde gitmek... Yargı kararı kesinleştiği zaman herkes uymak zorundadır ama sonuçta da elbette herkes eleştirebilir. O atılmayan slogan konusunda bir şey söylersem, yanlış olur. Aradan yıllar geçti. Çok kötü olay, ölen için de, kalan için de... Toplumu kutuplaştırarak birbirine kırdırmak isteyen insanlar mı yaptı? Bunların hepsinin açığa çıkması lazım. Bugün cuntalar, darbeler ve muhtıraların tarafsızca ortaya konulması lazım. Sayın Cumhurbaşkanı'nın dediği gibi, rövanşist bir zihniyetle bunların üzerine gidilirse, toplum olarak çok zarar görürüz.
Benden yorum beklemeyin. Aradan zaman geçti. Gazeteciler olarak elbette üzerine gideceksiniz, araştıracaksınız, bir takım yanlışlıklar varsa onları ortaya koyacaksınız, eleştireceksiniz. Karar düzeltme ve yargılamanın yenilenmesi istenmişse, hukuki yollar bitmiyor, araştırılır, yanlış olan bir şey varsa düzeltme yoluna gidilebilir.
- Mahkeme Başkanı Orhan Karadeniz, ‘Yargıtay'a direndik, başaramadık' dedi.
- Mahkeme uymak zorunda... Yargıtay ve Yargıtay Genel Kurulu'nun verdiği karar sonuç itibariyle bağlayıcıdır. Tam bilemiyorum.

“YARGILAMANIN YENİLENMESİ YOLU VAR”
- Sivas davasında hata varsa, yapılan soruşturmada ya da açılacak davada düzeltilebilir mi? Atılmayan bir sloganın davanın bozulmasına gerekçe yapılması büyük hata...
Yargılamanın yenilenmesi yolu var. Karar düzeltme sadece maddi hatalarda oluyor. Bir yanlışlık varsa, elbette ki düzeltilebilir. Hukuki çareler bitmiyor. Anladığım kadarıyla bu işin üzerine iyi niyetle gidiyorsunuz, basın olarak görevinizi en iyi yapacaksınız, tarafsız bir şekilde ortaya çıkaracaksınız. Toplumun geleceği için çok yararlı oluyor. Gerçekten bir oyun oynanıyorsa, birileri bir oyun oynamak istiyorsa, o oyun da bozulmuş olur en azından... “Basın 4. kuvvet” derken, fantezi olarak söylenmiş bir şey değil. Herkesin düşüncesi farklı olabilir ve bakabilir ama gerçekleri tarafsız olarak ortaya koymak lazım. Ben bu çalışmayı iyi niyetle yaptığınızı düşünüyorum. İnşallah yanlışlar varsa, ortaya konulur, yanlışlardan dönülür, 30 sene öncesinin 12 Eylül'ü yargılanıyor, başka olaylar gündeme geliyor. Pislik varsa, yanlış varsa, mutlaka temizlenmesi gerekiyor. Bu, toplumun geleceğinin aydınlık olması için önemlidir.

Yeni Akit / Kenan Kıran

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.