Av. Rasim SAYGIN

Av. Rasim SAYGIN

Son yasal değişiklikler ve sorulara cevaplar

Bu konuda bir çok tutuklu/hükümlü ve yakınlarından sorular gelmektedir.3.Paketin uygulaması ile ilgili yargı paketi başlıklı yazımızda genel hatlarıyla, bu paketin getirdikleriyle ilgili bir makale yazmıştık.Orada yazdıklarımızla ilgili tekrara  girmeksizin, burada özellikle sorulan soruların ortak yönüne cevap vereceğim.Bir defa bu paket af niteliğinde bir paket değildir.Özellikle örgüt yöneticisi veya üyeliğinden ceza almış şahıslar için yeni bir durum ortaya koymuyor.Ancak yardım yataklık yapanlar ile örgüt üyesi olmadığı halde örgüt adına suç işleyen şahıslar, Ceza kanunu gereği Örgüt Üyesiymiş gibi cezalandırılıyordu.Bu Paketle bu durumda olanlar için ceza indirimi düzenlemesi getirildi.Bu duruma göre örgüte üye olmamakla beraber örgüt adına suç işleyen kişi, örgüt üyeliğinden cezalandırılmakla beraber bu ceza bu değişiklikle ceza yarıya kadar indirilebilecek, yine örgüte üye olmamakla beraber örgüte yardım ve yataklık edenlerin de cezası üçte birine kadar indirilebilir.Dolayısıyla hükümlü bulunanlar Eğer kararlarında 220.maddenin yollamasıyla örgüt üyeliğinden ceza verilmesine karar verilmişse veya bu konuda  örgüte üye olmamakla beraber veya örgüte yardım ettiği için üye gibi cezalandırılanlar veyahutta buna benzer bir başka ibare varsa bulundukları cezaevleri veyahut avukatları aracılığıyla kararı veren mahkemeden bu konuda yeniden karar verilmesini talep edebilirler.Bu durumda olanlar için örgütün isminin veya siyasi olup olmadığının bir önemi yoktur.Herkes başvurabilir.

Uygulamayı ilgilendiren diğer bir örnekte tutuklama gerekçeleridir. Tutuklama  şartlarına ilişkin yapılan düzenleme oldu.Bu değişiklikle hakim veya mahkeme tutuklamaya, tutuklamanın devamına veya tahliye isteminin reddine ilişkin karar verirken, Kuvvetli suç şüphesinin varlığını,Tutuklama nedenlerinin varlığını ve tutuklama tedbirinin ölçülü olduğunu somut olgularla gerekçelendirmek zorunda kalacak.Yani artık Mahkeme mevcut delil durumu,suçun vasıf ve mahiyeti gibi yuvarlak ifadelerle tutuklama kararı veremeyecek.Tutuklama sebeplerini somut olgularla tek tek ortaya koyacak. Bu düzenleme içerisindeki önemli ayrıntı ise ÖLÇÜLÜLÜK ilkesidir.Yani Kuvvetli suç şüphesini ve Tutuklama nedenlerini gösteren somut olgular olsa bile eğer tutuklama ile öngörülen amaca başka bir adli kontrol yolu ile ulaşılabiliyorsa, bu tutuklama kararının ölçülü olmadığı anlamına gelir.Ya da Tutuklama ile şahısta meydana gelen zarar, tutuklama tedbirinden çok daha ağırsa bu durumda da tutuklama kararı verilemeyebilecektir.Tabi tüm bu durumların takdir yetkisi hakimdedir.

            Değişikliklerden önem taşıyan bir diğeri ise hakimlerin adli kontrol uygulayabileceğine yönelik düzenlemedeki süre şartının kaldırılmasıdır.Yani verilecek cezanın üst sınırı ne olursa olsun tutuklama yerine adli kontrol kararı verilebilecektir.Yani tutuklama yerine konutunu terk etmeme veya belli bir yerleşim bölgesini terk etmemek veyahut ta belirlenen bir yere gitmeme şeklinde karar verilebilir.

            Tutukluları ilgilendiren bir husus da özgürlük hakimi diye adlandırılan Terörle Mücadele kanunu 10. maddesi ile yetkili hakimlerin göreve başlaması oldu. Bundan böyle TMK 10 kapsamına giren suçlarla ilgili tutuklama, tutukluluğa itiraz veya tahliye taleplerine bu hakimler bakacaklar. Mesela Özel Yetkili Mahkemede yargılanılıyor olsa bile tutukluluğun devamına karar verilmişse buna itirazı özgürlük hakimleri görecektir.

Yine yayım tarihi itibariyle, açık cezaevlerinde kalan ve koşullu salıverilmesine bir yıl kalan hükümlüler cezalarının geri kalan kısmını dışarıda denetimli geçirebilirler. Burada iki şart bir arada aranmaktadır. Yani hem açık ceza evinde kalınıyor olacak hem de cezanın bitimine bir yıldan az kalmış olması gerekmektedir.

Pakette yer alan diğer değişikliklere hem daha önce değinmiş olmamız hem de tutuklu ve hükümlüleri pratikte ilgilendiren şeyler olmadığından tekrara girmeyeceğiz.

Okuyucularımızın bize sorduğu diğer bir husus da bu değişikliklerin uygulamada nasıl şekil kazandığıdır. Öncelikle Özel Yetkili Mahkemelerin halen açılmış davalarla ilgili görevleri devam ettiğinden, bu mahkemelerde özellikle siyasi bir takım davalarda öngörülen sonuçlar ortaya çıkmadı. Aynı mantıkla yargılama devam etmektedir.Yalnız uzun süredir tutuklu bulunan ve davaları çok özellik arz etmeyen şahıslarla ilgili tahliye kararları çıktı. Yine Özgürlük hakimlerinin önüne giden dosyalarda bir kısım tahliyeler gerçekleşti. Ancak yargılama mantığı açısından Bölge Ağır Ceza Mahkemelerinin henüz pratiğini görmediğimizden bu konuda bir şey söylemek erken olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.