Sosyal yaşamda ve eğitimde güven şart

Sosyal ve psikolojik varlık olan insan çevresinde olup bitenden etkilenir. Bu anlayıştan hareketle çevresindeki uyarıcıları seçiciliğine göre düşünüp algılar. Seçicilikte ise belirleyici olan insanın kendi dünyası ve dış dünyadır.

Çevremizde yaşananlara bakıldığında herkes kendine göre bakar. Nasıl mı? Terzi elbiseye, berber tıraşa, ebeveynler çocuklara, eğitimciler ise değerlere bakar. İnsanı en fazla üzen şey ise insanın kendini değersizleştirip değer üreten günleri, ayları, kurumları ve eşref-i mahlûkatı hiçe saymasıdır. Bu felsefeyi benimseyip bu yönde davranış sergileyenler ihtiyaçlar hiyerarşisini çağrıştırmıştır.

Hümanist yaklaşımcı Maslow ihtiyaç hiyerarşini şöyle izah eder: ‘’Zaruri ihtiyaçlardan sonra güvenlik ihtiyacı gelir. Bir insan güvenlik ihtiyacını karşılamadan kendini gerçekleştiremez. Ancak bireyler güvenli ortamlarda sağlıklı düşünebilir, kendini gerçekleştirebilir.’’

Bu yaklaşımdan hareketle hepinizin bildiği gibi çocuklarımızın bir ay sonra sınavı olacaktır. Stresli olan bu civanlarımıza iki kat stres yaşatıp motivasyonlarını alt üst edenler, bu gençlerin haklarını nasıl ödeyecek? İnsanlar hak ararken haksızlık yapmış olabilirler mi? Düşünmek lazım. Bu yüzdendir ki yaratan örnek almada kâinatın Efendisini işaret etmiştir. Efendimiz bir davranışta bulunurken detaylı düşünerek hareket etmiştir. Bizlere de uyarıda bulunarak davranış öncesindeki düşünmeyi önemsememizi istemiştir. Değerlere ve inançlara dikkat eden bölge insanımızın bu noktada sınıfta kalması değerlerden uzaklaşma problemi olabilir mi?

Bizler ismi gibi güvenilir bir peygamberin ümmeti olarak güveni önemsiyoruz.  Güvendiğimiz bir insana karşı davranışımızla güvenmediğimiz bir insana olan davranışımız neden farklılaşır? Birisine inanmanın ne anlama geldiğini herkes kalbinin derinliklerinde hisseder. Güven duygusu kelimelere dökülmesi zor, elle tutulmaz, gözle görülmez soyut bir kavramdır. Ancak bu duygunun yokluğu ve varlığı kendisini hayatın her alanında hissettirir. Güven duygusunun olmadığı hiçbir ilişki yürümez. Stephen Covey ’e göre güven, motivasyonun en yüksek biçimidir. İnsanların doğasında var olan iyi ve güzeli ortaya koymalarına imkân verir.

Niçin güven?

Çünkü güven ruh gibidir. Cesetten çıktı mı bir daha dönmez. Güvenmek insan olmanın gereği olmalıdır. Mütevazilik, sadakat, cesaret, sabır, onur, çalışkanlık ve sadelik gibi üstün insani nitelikler insanı güvenli kılar. Güven duygusu iş hayatında, sosyal hayatta ve özel hayattaki her türlü ilişkinin harcıdır. Yaratan, güveni önemseyip şöyle beyan etmiştir:

‘’Allah, sizlerden iman edip iyi davranışlarda bulunanlara, kendilerinden öncekileri sahip ve hâkim kıldığı gibi, kendilerini de yeryüzüne sahip ve hâkim kılacağını, onlar için beğenip seçtiği dini (İslam’ı)onların iyiliğine yerleştirip koruyacağını ve geçirdikleri korku döneminden sonra, bunun yerine onlara güven sağlayacağını vaat etti. Çünkü onlar bana kulluk ederler. Hiçbir şeyi bana eş tutmazlar artık bundan sonra kim inkâr ederse, işte bunlar asıl büyük günahkârlardır.’’

‘’İman edenler ve imanlarını zulüm ile karıştırmayanlar… İşte güven onlarındır ve doğru yolu bulanlarda onlardır.’’ Rabbim bizleri doğru yolda olanlardan ayırmasın

Selam ve dua ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.