Muhammed Ali AKAY

Muhammed Ali AKAY

Şubat Şehadet ve İnkılap Ayıdır

Allah en büyük iyilik sahibidir. Ve iyilik ancak Allah’ı bilmekle olur. İşte şehitler, Allah’ı tanıyan, hakkıyla bilen kimselerdir. Şehitler, hayatları boyunca Allah’ın kendilerine olan iyiliklerine şahit olurlar. Allah’a tüm benlikleriyle, tüm varlıklarıyla minnettardırlar. Allah’a olan minnettarlıklarını, Allah’ın kendilerine yapmış olduğu nice iyiliğe karşılık olarak en değerli varlıklarını iyilik sahibi Allah’a feda etmek isterler. Bu istek, arzu, sevdaya dönüşür. Şehit, minnet duyduğu rabbine can vermek için adeta çırpınır.

Şehit, uğruna kurban olacağı Rabbine kavuşmayı kimi zaman Hz. Hüseyin gibi ‘Şehadet bize genç kızın gerdanlığı gibidir.’ Diyerek ifade eder. Çünkü şehitler, bilirler ki şehadet, ‘İnsanoğlunun ulaşabileceği en yüce kemal ve makam’dır.

Bizim coğrafyamız, sevgili Anadolu şehitler yurdudur. Şehitlik mevzusu açılmışken kendi canımızdan birkaç örnek vermek isteriz. Hz. Halid b. Velid’in oğlu Süleyman ve 26 arkadaşı şaire şu mısraları yazdırtacak başlangıcı yaptılar: ‘Şuheda fışkıracak toprağı sıksan şuheda’ İşte bu şehit sahabeler Diyarbakır’da merkezdeki Hz. Süleyman Camii’nde medfunlar. Yine komşu şehir Elazığ’da Arap Baba adlı şehidin bedeni, binlerce yıldan beri çürümeden mucizevi bir şekilde cam bir tabutun içinden görünebiliyor. Aynı şekilde Kastamonu’daki ayağı yanık şehidin hikayesini her kardeşimizin bilmesini isteriz. Bu şehit Kastamonu’ya giden herkesi bozulmayan cesediyle türbesinde, yanık ayağıyla karşılıyor.

Yine Bingöl’de kadim hem de çok kadim yıllara ait şehitlikler var. Herhalde 1000 yıldan fazla bir geçmişe ait Anadolu fatihlerinin, şehadet şerbeti içen yarenlerinin misafirliğini yapan bir şehitlik var. Bu şehitliğe her Perşembe bizim yaşlı amca ziyarete gidermiş. Yasin okur, fatiha bağışlarmış. Yıllarca bu ameli yapmış. Bir gün, ‘Acaba ben bu kadar gelip gidiyorum. Bunlar şehitler mi? Diye sesli sesli mezar başında düşünmüş. Ve mezara hitaben eğer sen şehitsen bana bir delil göster. Allah şehitlerin ölmediğini buyuruyor. Eğer şehitsen zaten bu sesimi duyuyorsundur. Bana şehit olduğuna dair bir emare göstermezsen bir daha gelmeyeceğim.’ Demiş ve mezarlığı terk etmiş. Aynı gece sakallı biri rüyasına gelmiş. ‘Kimsin sen?’ diye sormuş. Sakallı, heybetli kişi demiş ki:’Ben o kimseyim ki sen sürekli bizim mezarımıza gelip Kur’an okuyordun. En son dedin, ‘Eğer şehitsen bir emare göster.’ Hadi ver elini şehitler meclisine gidiyoruz.’ Der ve bu yaşlı amca kendini halkalar halinde Allah’ı zikreden bir topluluk içinde bulur ve topluluğun cezbeyle olan zikrine katılır. Demek bizim yaşlı amca o kadar kendini kaptırmış ki hanımı can çekiştiğini zannederek ‘Bey! Bey! Uyan! Ne oluyor! Allah’ım…’ sesleriyle yaşlı amcayı uyandırır. Uyandığında hanımına kızarak ‘ Yahu bırakmadın bi şehitlerle Allah’ı zikredelim!’ Der ve rüyasını ağlayarak anlatır.

Bir şehit der ki: ‘Mücadelesiz kan ve gözyaşı acziyettir.’ Şubat ayında birçok değerli şahsiyet şehit olmuş. Allah razı olsun, birçok İslami STK bu şehitlerin hayat hikayelerini anlatıyor. Her sene aynı cümlelerle de olsa halkımız şehitlerin hatırasını dinlemekten bıkmıyor. Şubat ayında şehitleri anmak gerekir. Ama Hama katliamı var derken yıllardır süren tüm Suriye’deki katliamlara hiç değinmemek ne kadar doğru? Hasan el Benna’nın şehadetini anıp hatırlamak tamam güzeldir. Hasan el Benna’nın şehit na’şını, sadece kadınların ve yaşlı bir babanın taşıdığını da hatırlamalıyız ki bugünkü Mısır’ı anlayabilelim. Yani şunu ifade etmek istiyoruz: En azizlerimizin kanı ucuz olmamalıdır. Müslüman’ın kanının çok ucuz olduğu bir asır yaşıyoruz. Niye? Putperest Budistler, Çinliler bir taraftan Yahudiler, Hıristiyanlar diğer taraftan aç kurtlar gibi İslam ümmetinin evlatlarına saldırırken ehli küfür niye bu kadar pervasızdır? Bu durumu nasıl izah etmeliyiz? Hasan El Benna’yı şehit ettiren akıl, niçin bir mukabele gelebileceğini hiç hesap bile etmemiş? Bu yönleri de görmek gerekiyor diye düşünüyoruz.

‘Kanın kılıca galebe çalması’ sloganıyla 11 Şubat 1979 yılında İslam inkılabını gerçekleştiren rahmetli İmam Humeyni’yi de rahmetle anıyoruz. Rabbi’l alemin bizim adımıza, hay ve kayyum ismi şerifine yakışan hediyeler yaratsın ve insanlığın tüm şehitlerine bizim adımıza ikram edip selamlarımızı söylemesi duasıyla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.