"Suriye'de kadınlar ve kız çocukları kötü muameleye maruz kalıyor"

"Suriye'de kadınlar ve kız çocukları kötü muameleye maruz kalıyor"

Ankara'da toplanan "Vicdan Konvoyu"nun basın açıklamasını gerçekleştiren Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Genel Başkanı Habibe Öçal, Suriye'deki kadın ve kız çocuklarının kötü muameleye maruz kaldığına dikkat çekti.

Esed zindanlarındaki Suriyeli kadınların özgürlüğünü talep etmek amacıyla oluşturulan Vicdan Konvoyu, Ankara'ya ulaştı.

Aralarında 55 ülkeden sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin bunduğu kadınlar, Suriye'deki hapishanelerde insanlık dışı uygulamalara maruz kalan 6 bin 500 kadın için oluşturdukları "Vicdan Konvoyu" Ankara'da basın açıklaması düzenledi.

Ankara Ahmet Hamdi Akseki Cami avlusunda toplanan aktivistler adına basın açıklamasını, Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Habibe Öçal ve İnsan Hakları ve Adalet Hareketi (İHAK) Genel Başkan Yardımcısı Avukat Gülden Sönmez yaptı.

Öçal, "İnsanlığa dair umutlar tükenmesin diye Hatay'da olacağız. Tüm ideolojik bariyerlerin ötesinde, insanlık ailesinin vicdanlı bireylerinin sesimize kulak vermesi, Suriye'de savaş nedeniyle mahpus durumda olan kız çocuklarının, kadınların serbest bırakılması ve savaşlarda kadınların korunmasında etkin tedbirler alınması için çağrıda bulunuyoruz". dedi.

Suriye savaşında insanlık dramının yaşanmaya devam edildiğini anımsatan Öçal, "Savaş süresince bir milyona yakın insan rejim ve müttefikleri tarafından katledildi, milyonlarca kişi zorunlu göçle mülteci konumuna düştü. Tüm savaşlarda olduğu gibi, Suriye savaşında da en büyük mağduriyeti kadın ve çocuklar yaşadı. Suriye insan hakları kuruluşlarının verilerine göre, Mart 2011'den 2017 sonuna kadar Suriye rejimi zindanlarında 13 bin 581 kadın tutuklandı ve istismara uğradı.  Resmi kayıtlara geçtiği kadarıyla rejimin cezaevlerinde hala tutuklu olan 417 si kız çocuğu en az 6 bin 736 kadın maalesef bu vahşeti yaşamaya devam ediyor BM Suriye araştırma komisyonu verileri de resmi cezaevlerine dair bu rakamın çok üstünde bir sayının ve dramın söz konusu olduğunu teyit ediyor. Zira damgalanma korkusu ve utanç nedeniyle kayıtlara geçmeyen binlerce vaka olduğuna inanıyoruz. Suriye'de kadınlar ve kız çocukları, sadece rejim askerleri tarafından değil, çeteler ve terör örgütleri tarafından da alıkonuluyor, kötü muameleye maruz kalıyor." ifadelerini kullandı.

"Suriye'deki tutsak kadınların yaşadığı zulmün son bulması için yola çıktık"

"Suriye'de kadınlar, BM ve diğer uluslararası yardım kuruluşları adına kapılarını çalan kişiler tarafından cinsel istismara maruz kalıyor." diyen Öçal, "Yardım dağıtımındaki bu korkunç talepler nedeniyle kadınlar yardım talep etmeye dahi korkuyor. Bizler, farklı görüşlere, mesleklere, STK'lara mensup lakin ortak paydası vicdan olan 52 ülkenin kadınları olarak, Suriye'deki tutsak kadınların yaşadığı zulmün son bulması için vicdan sahibi herkesin sesi olarak yola çıktık. Konvoyumuz insanlığın ortak paydası ve değeri olan vicdan adını taşıyor. Vicdanı diriltmeye muhtacız zira onun kaybının bedelini tüm insanlık olarak ağır bir şekilde ödüyoruz. Vicdan mekanizmasının doğru işlediği bir dünyada yaşıyor olsaydık sivilleri katleden savaşlar yaşanmazdı… Katliamların, zulümlerin neden olduğu göçler olmazdı… Aylan bebekler kıyıya vurmazdı… Dünya, Myanmar'da, Somali'de, Filistin'de, Doğu Guta'da, Suriye zindanlarındaki kadınların ve kız çocuklarının çığlıklarına sağır kalmazdı" şeklinde konuştu.

"İnsanlık yaşadığı buhrandan ancak merhamet ve vicdan ile çıkar"

"8 Mart Dünya Kadınlar Günü"nde, uluslararası boyutta kadınların maruz kaldığı her türlü ayırımcılığın sona ermesi için birçok eylemlerin gerçekleştirileceğini belirten Öçal, "Bizler de o gün, Suriyeli kadınların hapis, işkence, infaz, tecavüz gibi savaş suçlarına maruz bırakılmalarına tüm dünyanın dikkatini çekmek istiyoruz. Yanı başımızda bir dram yaşayan Suriyeli kız kardeşlerimize, seslerini duyduğumuzu, canımızın yandığını, dertlerini dert edindiğimizi göstermek için yola çıkıyoruz. Çığlıklarının duyma eşiklerimizin altında kalmadığını göstermek için, insanlığa dair umutları tükenmesin diye, Hatay'da olacağız. Tüm ideolojik bariyerlerin ötesinde, insanlık ailesinin vicdanlı bireylerinin sesimize kulak vermesi, Suriye'de savaş nedeniyle mahpus durumda olan kız çocuklarının, kadınların serbest bırakılması ve savaşlarda kadınların korunmasında etkin tedbirler alınması için çağrıda bulunacağız. Biliyoruz ki, bazı çığlıkları sadece vicdan sahipleri duyar ve inanıyoruz ki, insanlık yaşadığı buhrandan ancak merhamet ve vicdan ile çıkar." dedi.

"Dünya Kadınlar Günü'nde Suriye'deki kadınlar konuşulsun"

Suriye'de hapishanelerde hukuka aykırı şekilde tutulmuş ve daha sonra Türkiye'ye gelmiş 100'ün üzerinde kadınla görüştüğünü belirten İnsan Hakları ve Adalet Hareketi (İHAK) Genel Başkan Yardımcısı Avukat Gülden Sönmez ise Suriyeli kadınların zindanlarda maruz kaldıkları işkencelerin ve yaşadıkları acıların kendisini çok etkilediğini söyledi.

Konvoyun, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde Hatay'a ulaşacağını dile getiren Sönmez, şöyle konuştu: "Bütün ekranlarda kadınlarla ilgili meselelerin yer aldığı Dünya Kadınlar Günü'nde, bizce en çok konuşulması gereken Suriye zindanlarındaki kadınlar. Bütün dünya o gün kadınları konuşuyor. Biz de istiyoruz ki bütün dünya, Dünya Kadınlar Günü'nde zindanlardaki Suriyeli kadınları düşünsün ve konuşsun. Belki böylelikle oradaki sessiz çığlık dünyada çok daha geniş bir karşılık bulabilir."

İLKHA








 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.