Tarım arazilerinin imara açılması tehlikeleri beraberinde getirecektir

Tarım arazilerinin imara açılması tehlikeleri beraberinde getirecektir

​Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası (ŞUTSO) tarafından düzenlenen basın açıklamasında, tarım arazilerinin ve tarihi sit alanlarının imara açılmasının beraberinde birçok tehlikeyi de getireceği ifade edildi.

Şanlıurfa’da bulunan tarım arazilerinin ve tarihi sit alanlarının imara açılması, Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası (ŞUTSO) 8. Meslek Komitesi organizasyonuyla yapılan bir basın açıklamasıyla tekrar gündeme geldi.

ŞUTSO 8. Meslek Komitesi; ŞUTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Halil Peltek ile Şanlıurfa’da bulunan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne bağlı oda başkanı ve temsilcilerinin katılımıyla bir basın açıklaması düzenlendi.

Açıklamada, tarım arazilerinin ve tarihi sit alanlarının imara açılmasının kentte meydana getireceği etkiler paylaşıldı. Basın açıklamasını oda başkan ve temsilcileri adına Mimarlar Odası Temsilcisi Mimar Bahattin Çelik okudu.

Şanlıurfa’nın verimli tarım arazileri ve tarihi ile kadim bir şehir olduğunu belirten Çelik, “Bugünkü toplanmamızın ve basın açıklamamızın amacı; Şanlıurfa’mızda bulunan tarım arazilerinin ve tarihi sit alanlarının imara açılmasının kentimizde meydana getireceği etkileri sizin aracılığınızla paylaşmaktır. Bilindiği üzere Şanlıurfa’mız, ülkemizdeki ve dünyadaki platformlarda verimli tarım arazileri ve tarihe öncülük etmiş aynı zamanda dünya tarihini değiştirmiş alanlarımız ile kendini ispatlamış kadim bir kenttir.” diye konuştu.

“Tarihi alanlar sadece biz Urfalıların değil geçmişte burada yaşamış olan tüm insanlığın mirasıdır”

Şanlıurfa’nın genel olarak geçim kaynağının tarım ve turizm olduğuna dikkat çeken Çelik, “Tarım arazilerinin ve tarihi sit alanlarının imara açılması birçok tehlikeyi ve sorunu beraberinde getirecektir. Dünyada en kolay sağlanan gelirin arazi rantı olduğunu bu yüzden verimli tarım arazilerimizin ve tarihi sit alanlarımızın ranta kurban edilmemesi için gerek mimarlar odası gerek şehrimizde bulunan ilgili meslek odaları olarak bu işin takipçisi olduğumuzu bildirmek isterim. İlimizin teknik insanları olarak eğer gelecek nesillere iyi bir miras bırakmak istiyorsak topraklarımızı ve tarihi alanlarımızı korumak zorundayız. Tarım ve tarihi alanlar sadece biz Urfalıların değil geçmişte burada yaşamış olan tüm insanlığın mirasıdır. Bizden sonraki nesillere de aynı şekilde korunarak aktarımını sağlayabilmeyiz. Barınma ihtiyacı elbette önemlidir ancak, bu ihtiyacın verimli tarım arazileri ve sit alanlarının zarar görmeden karşılanması ve bu mantıkla planlama yapılması gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.

“İlimizde arkeolojik sit, kentsel sit, tarihi sit bölgeleri ve tescilli yapılarımızın toplam sayısı 2 bini aşmaktadır”

Çelik, açıklamanın devamında, günümüzdeki teknolojinin gelişimi, nüfus artışı ve tüketici alışkanlıklarının değişmesi gibi sebeplerden dolayı bilinçsiz ve çarpık kentleşmenin arttığına dikkat çekti. Çelik, açıklamanın devamında şunları söyledi: “İhtiyacı karşılayabilmek için şehrimizin imarlı alanlarının sınırlarının daha fazla konut ve sanayi alanları açılması için tarım arazilerimizin ve tarihi alanlarımızı içine alarak genişletildiğini, büyük bir kaygı ile takip ediyoruz. İlimizde arkeolojik sit, kentsel sit, tarihi sit bölgeleri ve tescilli yapılarımızın toplam sayısı 2 bini aşmaktadır. Bu alanlarımızın korunması hem şehrin turizmine katkı hem de bu bölgede yaşayan insanların geçim kaynağı olacaktır. Bu kentin sağduyulu meslek örgütleri olarak çözüm önerimiz, tarım ve tarihi alanlarımızı imara açmak yerine; şehrimizin gecekondu bölgelerine kentsel dönüşüm projeleri üzerine yoğunlaşmak hem bu gelecek nesillere bırakacağımız alanlarımız koruyacak hem de şehrimizin bölgesel kötü siluetini iyileştirecektir.” dedi.

“Bu çarpık yapılaşma devam ederse ova 200 yıl sonra bitecektir”

Basın açıklamasının ardından ŞUTSO Yönetim Kurulu Başkanı İ.Halil Peltek de bir konuşma gerçekleştirdi. Peltek şunları belirtti:  “Bilinen tarihi ile 12 bin yıl önceden bize miras kalmış olan ovamız, eğer 12 bin yıldan bu güne kadar muhafaza edilmiş ve bugüne taşınmışsa bu bizim malımız değil, bu dünya mirasıdır. Bu çarpık yapılaşma devam ederse ova 200 yıl sonra bitecektir. Yani 12 bin yıl muhafaza edilmiş bir toprakta bugün yerel yönetimlerin ihmali ile maalesef yaklaşık 50 bin dekar ev yapılmış durumda.  50 yılda oluşabilecek katmanlı toprak bir günde heba olup gidiyor. Türkiye’nin lokomotifi olacak diyorduk bu proje. Bunların bir an önce imar planıyla ve kaçak yapıyla ilgili geçtiğimiz günlerde Eyyübiye Belediyesi’nin almış olduğu karar var, inşallah uygularlar. Biz bütün odalar olarak bu kararın arkasında olduğumuzu belirtir, bir an önce ovada bir tek çivi dahi çakılmaması için bütün kurumlar gayret etmelidir.” dedi.

Açıklamaya; Mimarlar Odası, Makine Mühendisleri Odası, Ziraat Mühendisleri Odası, Şehir Plancılar Odası, Maden Mühendisleri Odası, Kimya Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası, Jeofizik Mühendisleri Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Gıda Mühendisleri Odası, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Baro ve Tabipler Odası ile Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası destek verdi.

İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler