“Tedavi edilmeyen sinüzit çocuklarda körlüğe neden olabilir”

“Tedavi edilmeyen sinüzit çocuklarda körlüğe neden olabilir”

Çocukluk döneminde ortaya çıkan sinüzitlerin doğru tedavi edilmemesinin çocuklar üzerinde tehlikeli sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulunan uzmanlar, böyle bir durumda alınacak erken tedbirin önemli olduğunu söyledi.

Çocukluk döneminde ortaya çıkan sinüzitlerin tedavi edilmemesinin çocuklar üzerinde tehlikeli sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulunan Memorial Diyarbakır Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Operatör Doktor Fuat Bulut, böyle bir durumda alınması gereken tedbirler hakkında önemli bilgiler verdi.

Sinüzitin, ilaç tedavisi ile iyileşebildiği gibi çok ağır bir tabloda körlük ya da menenjitle de sonuçlanabileceği uyarısında bulunan Doktor Bulut, son yıllarda önemi daha da iyi anlaşılan çocuk sinüzitlerinin, yetersiz ve eksik tedaviler sonucu hala önemli bir sorun olarak devam ettiğinin altını çizdi.

Bulut, “Çocuklarda tam bir burun tıkanıklığı, şiddetli bir baş ağrısı veya işitme kaybı gelişmedikçe kendini gizleyebilen hastalık, alerjik hastalarda daha sık görülür.” dedi. 

Belirtilere dikkat

Sinüzit  hastalıklarında ön plana çıkan belirtilerden; Geceleri veya sabaha karşı ortaya çıkan inatçı öksürük, sarı-yeşil renkli koyu kıvamlı burun akıntısı, göz çevresinde basınç hissi, nefeste kötü koku, koku alma bozukluğu, mide bulantısı ve/veya kusma, 10-14 günden fazla süren soğuk algınlığı (nezle/grip), bazen hafif ateş yükselmesi, burun tıkanıklığı ve horlama, geniz akıntısı ile birlikte bazen boğazda yanma, davranış değişiklikleri,  ve özellikle 6 yaş sonrası geçmeyen baş ağrısının önemsenmesi gerektiğinin altını çizen Bulut, çocuklarda ifade edilen bu belirtilerden birkaçı varsa, mutlaka bir kulak burun boğaz uzmanına başvurulması gerektiğinin altını çizdi.

“Tomografi çocuklarda zorunlu olmadıkça kullanılmamalıdır”

Bulut,  “Hastanın kulak burun boğaz muayenesine başlamadan önce detaylı şekilde aile öyküsü, alerji hikâyesi ve olası risk faktörleri sorgulanır.  Endoskopik muayeneden sonra gerekirse görüntüleme yöntemlerine başvurulur. Çocuk sinüzitlerinin tanısında sinüsleri mutlaka radyolojik olarak görmek gerekirse, başvurulacak görüntüleme yöntemi bilgisayarlı sinüs tomografisi olmalıdır. Ancak tomografi çocuklarda zorunlu olmadıkça kullanılmamalıdır.” tavsiyelerinde bulundu.

“Akut sinüzit tedavisinde antibiyotik gerekli”

Akut sinüzitlerin tedavisinde doğru antibiyotik kullanımının önemli olduğunu ve tuzlu su spreyleri ile akıntıların kıvamının yumuşatılabileceğini belirten Bulut, istirahatin de tedavide önemli bir seçenek olduğunu söyledi.

Bulut, “Kronik sinüzitte belirtiler 3 aydan uzun sürer. Çocuk yılda 4-6 kez sinüzit atağı yaşıyorsa mutlaka alerji ve geniz eti açısından kulak burun boğaz muayenesi yapılarak değerlendirilmelidir. Çocuk sinüzitlerinde özellikle erken teşhis ve uygun bir ilaç tedavisi ile çok başarılı sonuçlar alınmaktadır.” dedi.

“Çocuk sinüzit tedavilerinde ameliyat gerekebilir”

Çocuk sinüzitlerinde sinüslere yönelik ameliyat gerektiren durumların olabileceğini ve bu durumların, ilaç tedavisine dirençli olan vakalar olduğunu belirten Bulut, “Göz etrafında apse oluşumunda, cerrahi tedavi önemli bir seçenektir. Kronik sinüzit ile birlikte geniz eti büyüklüğü olan veya sık bademcik enfeksiyonu geçiren çocuklarda, geniz eti ve gerekirse bademciklerin alınması tek başına kronik sinüziti tedavi edecek bir yöntem değildir. Buna yardımcı bir tedavi de uygulanmalıdır. Çocuklarda ameliyat, iyi sonuç veren bir tedavi seçeneğidir. Ameliyatta en önemli amaç, sinüs ağızlarının açılmasını sağlamak ve sinüslerin içini temizlemektir.” İfadelerini kullandı. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.