Mehmet Güven ÖZER

Mehmet Güven ÖZER

Tencere kapak meselesi ve Altan Tan'a düşen büyük vazife

 Dünyanın tüm zalimleri dine ihtiyaç duyarlar. Yapacakları zulümleri halk nezdinde meşrulaştırmak için, din kisveli adamların yanlarında bulunmalarını arzu ederler.  Tarihte Dehhak kadar zulümde nam yapan ve bir anda beş bin Kürdü Halepçe'de katleden Saddam'ın yanında, din adamları bulunuyordu. Haccac kadar despot olan baba-oğul Esed'lerin yanında mollalar var/vardı.  Halen zulmünde Firavn'ı aratmayan Sisi'nin yanında da Ezher Şeyhi bulunuyor.

Maalesef durum bundan ibarettir. Zalimler için din ve din adamları elzemdir. Bunu en erken sömürgeci zalim yöneticiler fark edip, kendilerinden sonra gelen haleflerine devrettiler. Mazlumlar durumu anlayıp, tedbir alana kadar genellikle iş işten geçmiş oluyor.

Mazlum Kürd halkının temsilciliği adı altında piyasaya atılıp, Marksit-Leninist bir dünya kurma ütopyasını gerçekleştirmeye çalışan PKK, benzer tüm zalimlerin geçtiği evrelerden geçerek, zalimlerce kabul gören kaidelere uymak zorunluluğu hissettikten sonra Kürdistan Alimler Birliğini kurma ihtiyacı duydu. İslam'dan nefret ettikleri halde Hoca kisveli kişilikleri yanlarında taşımaya başladılar. Kurmayı hedefledikleri Kürdistan yönetiminde Kur'an'ın yeri olmadığı halde, meydanlarda ellerinde Kur'an olan hocalar vaaz etmeye başladı.

Yıllarca medreselerde dirsek çürüten âlimlerin, İslami olmayan bir yapıya destek vermeleri, eşyanın tabiatına ters olduğu halde bir nebze anlayışla karşılanabilir. Çünkü yıllarca Amr ve Zeyd ile uğraşıp, dünya sömürgeciliğinden bihaber, Arapça dil gramerinin incelikleri ile zaman tüketenlerin kullanılması doğal olmazsa bile kolaydır. Her ne kadar alim olarak bilinseler de, kisvelerinin ağırlığını taşıyamayacak ve yaptıklarının ne anlama geldiğini düşünemeyecek kadar deruni siyasi bilgiye sahip değildirler.

Ancak ortada şöyle bir çelişki var. Altan Tan ve benzerleri, tabiri caizse göz göre göre bu cürmü işliyorlar. Yıllarca yazdıkları kitap ve makalelerle, İslami kesimlere hitap eden Altan Tan'ın şu an itibariyle içinde bulunduğu durumdan bihaber olması düşünülemez. Herhalde PKK ve HDP içinde ne işe yaradığını da bilirdir. Bilmesine bilir ama yine söylemekte fayda var.

Kendisinin, PKK ve bilumum harflerden oluşan alt yapılanmalarının Marksist/Leninist ideolojiden gelip, şu an milliyetçi ama laik-seküler bir hayata evirildikleri hakikatini görmemesi mümkün değil. Çünkü kendisi bunu en güzel şekilde ifade ederek, tencere kapak örneğini vermektedir. Yani tencere olan tabandaki Kürd halkının Sünni, Şafii ve Nakşibendi olduğunu söylüyor. PKK ve alt birimleri idarecilerinin ise kapak olduğunu ve bu elit tabakanın Marksist, Alevi ve Stalinist olduğunu beyan ediyor.

Peki, geçen bunca süre içinde idareci kesim laik, seküler bir hayatın tanziminden vazgeçtiğini deklere etti mi?

Hayır.

Bu laik, seküler dünya özlemi çekenler, amaçlarına ulaşmak için Kürd halkına kendilerini ifade etme zorluğu, yani tencere ve kapağın uyum sorununu yaşıyorlar mı?

Evet.

Bu zorluğu aşmak, tencere ile kapağı birbirine uydurmak için dindar Kürtlere ihtiyaç duyuyorlar mı?

Yine evet.

Peki, bu görevi Altan Tan üstlenmiş olabilir mi?

Bilmiyorum.

Ama süreç içindeki konumu tencere ve kapağın uyumunu sağlamaya yarıyor mu?

Evet.

Bütün bu söylediklerim Allah rızası içindir. Çünkü ben de, Altan Tan da neticede Allah'ın huzurunda hesap vereceğimize inanıyoruz. Altan Tan, gayri İslami bir yapının Kürdler arasında yerleşmesine yardımcı olacak pozisyondadır. Bu büyük bir vebaldir. Nasıl ki Cumhuriyetin ilk kuruluşunda CHP'ye destek verenler, bu günkü manzaradan sorumlu iseler, bu gün PKK ve alt birim harflerine destek verenler de, ileride gayri İslami bir yaşam tarzına sahip olacak tüm Kürdlerin vebalini üstlerine taşırlar.

Ancak durum çözümsüz değildir. Altan Tan bir mesuliyet bilinci içinde medyanın önüne çıkıp; “Ben referansını Kur'an'dan alan biriyim. PKK ve alt birim harflerinden müteşekkil kurumların ise referansı Kur'an ve Peygamber değildir. Aynı tencere ve kapak gibi bizler birbirimize uymuyoruz. Bu yüzden ben bu yapıdan ayrılıyorum” diyerek kendini bu zulüm çarkına ve Kürdlerin laisizme evirilmesine alet olmaktan kurtarabilir.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.