Trump, “Beyaz Atlı Prens” mi?!

Trump yönetiminin kendini ağırdan satarak Ortadoğu ve Suriye'de uygulayacağı yeni politikada belirsizlikleri sürdürmesi, dengesizlikler üzerine kurulu Ortadoğu'daki güç ve ilişki biçimini allak bullak etmeye yetti.

Daha düne kadar bir araya gelerek Suriye'de ateşkes ve çözüm meselelerini konuşan Türkiye ve İran, birbirlerini duman eden açıklamalara başladılar. “Şii yayılmacılığı” ile “Osmanlı hamhayalleri” kavramları, şu sıralar en çok yarıştırılan kavramlar olarak bir kez daha namlunun ucuna sürüldü.

Ruslar, tıpkı Amerikalılar gibi ketum davranıyor. israil, yedeğine aldığı Suudi ekseniyle “Sünni dünyanın” korkularını depreştirmeye odaklanmış durumda.

“IŞİD'le mücadele” söylemi, bugüne kadar en çok prim yapan söylem idi. Şu sıralar buna Trump'un yeni politik vizyonuna atfen “Şii yayılmacılığı tehlikesi” de eklendi ve bu söylem önümüzdeki süreçte epey prim yapacak gibi.

Açıkçası bölgedeki yerel aktörlerin her biri farklı bir önceliğe sahiptir. Her birinin önceliği, diğerinin öncelikleriyle çakışmaktadır. Bu durum, müthiş bir bölgesel rekabeti tetiklemekte, bölgesel imkânlarla önceliklerini gerçekleştirme umudu, bölge dışına taşarak küresel aktörlere yalvar yakar davetiyeler çıkarmaktadır.

Küresel aktörlere minnet dolu davetiyeler, “Bölge içi sorunların bölgesel aktörlerle çözülmesi” fikrini de çöpe atmaktadır. Obama politikaları ile “kurtarıcı” vasfını yitirmeye başlayan Amerika, Trump'un bir türlü netleştirilemeyen muhtemel politikalarıyla yeniden “kurtarıcılığa” aday gösterilmiş durumdadır. Düşünebiliyor musunuz, politik-psikopat tavırlarıyla kendi ülkesinde ve Avrupa'da bile tutarlılığı tartışmaların odağında olan Trump, bir anda İslam dünyasının “Beyaz atlı prensi” haline gelmiş bulunmaktadır.

Ortalık, politik-psikopat birinden yana oluşan kısmet beklentisine binaen bir anda o kadar karıştı ki, askıda bekleyen bir yığın soru/n bu beklentiye endekslenmiş durumdadır.

Batı dünyasında Trump'un çılgınlıkları tartışılırken, İslam dünyası Trump'u Ortadoğu'nun yeni kahramanı olarak karşılama telaşına düşmüş bulunmaktadır.

Amerikan halkı, Müslümanlara yönelik dışlayıcı, faşist tavrından dolayı “Hepimiz Müslümanız” pankartlarıyla Trump'u ve politikalarını protesto ederken; İslam dünyası, yöneticisiyle, medyasıyla, sefalete bürünmüş İslamcısıyla “Hepimiz Trump'çuyuz” goygoyculuğunu yarıştırmaktadır.

Yüzyıllık Amerikan-israil planları, hedefledikleri bölük pörçük renkli haritaları herkesin belleğindeyken söz konusu haritaların hedefinde olanlar, Trump'a sevgi seli yarışında itişip didişmektedirler.

Durum İslam dünyası için gerçekten vahim. Trump'un yeni politikasının belkemiğini israil'in güvenliği ve yayılmacılığı oluşturuyor. Bunun için de bölgede belli bir potansiyele sahip tüm ülkelerin karıştırılması gerekiyor. Amerika bu amaç için yıllar yılıdır bölgeye has genel taktikler ve ülkelere has özel taktikler uyguluyor.

Bölge genel anlamda mezhep çatışması üzerinden iki kutba ayrılarak hasmane duygular mütemadiyen sübvanse ediliyor.

Her ülkenin de kendisine has ve kaşınmaya elverişli iç faktörleri sürekli dinamik halde tutulup istendiğinde harekete geçirilmesi için hazır tutuluyor.

İç çelişkiler, bölgesel çıkar çatışmaları söz konusu olduğunda herkes kendi derdine düşüp yeni seçilecek Amerikan başkanlarının dağıtacağı “Cülus bahşişine” göz dikmeye başlıyor. Bu arada israil katliamlara mı başlamış, korsan yerleşkelere hız mı kazandırmış, ezan seslerini mi yasaklamış, kimsenin umurunda olmuyor.

Bereket versin ki belli aralıklarla Amerikalılar, “partner” havasına girenlere kurbanlık koyun muamelesi yapıyor da, bu sayede kamuoyu Amerika'nın çirkin yüzünün farkına varabiliyor.

Bu arada uğruna intizara durulan Trump'un tıpkı diğer selefleri gibi size şeker, oyuncak dağıtacak bir “Noel baba” olmadığını yakında göreceksiniz. Hiç birinizin önceliklerini değil, kendi önceliklerini içeren planlarla karşınıza çıkacağını gördüğünüzde yanınıza kâr kalacak tek şeyin bölge aktörleri olarak birbirinizle yaşadığınız kayıkçı kavgası olduğu gerçeğiyle yüz yüze ve çaresiz kalmış olacaksınız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.