“Türkiye tüm mazlumların umudu olmaya devam ediyor”

“Türkiye tüm mazlumların umudu olmaya devam ediyor”

Türkiye’nin de içinde olduğu geniş bir coğrafyanın tarihi nitelikte bir değişim ve dönüşüm süreci yaşadığına dikkat çeken Erdoğan, etrafındaki ateş çemberine rağmen Türkiye’nin tüm mazlumların umudu olmaya devam ettiğini söyledi.

Malatya’da yapımı tamamlanan hizmetlerin toplu açılış törenine katılmak için Malatya’ya giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Belediye Nikâh Sarayı’nın salonunda düzenlenen yemekte bir konuşma yaptı.

Türkiye’nin de içinde olduğu geniş bir coğrafyanın tarihi nitelikte bir değişim ve dönüşüm süreci yaşadığına dikkat çeken Erdoğan, etrafındaki ateş çemberine rağmen Türkiye’nin bir güven ve istikrar adası vasfıyla tüm mazlumların umudu olmaya devam ettiğini söyledi.

Pazartesi günü açıklanan enflasyon rakamların, Türkiye’nin son bir yılda yaşadığı iki seçime, atlattığı onca badireye rağmen, ekonomide sağlanan güven iklimini yeniden tescil ettiğini belirten Erdoğan, ekonomide yaşanan gelişmeye, rakamlar eşliğinde örnekler verdi ve “Dikkatinizi çekiyorum, bunlar, yaşadığımız onca tehdide, sabotaj girişimine, saldırıya rağmen ulaşılmış başarılardır. Yani bir tarafta içeride ve dışarıda terörle mücadele ediyorsun, öbür tarafta 3 milyon insana Ensar muamelesi göstererek onlara ev sahipliği yapıyorsun; bir diğer taraftan da büyümeye devam ediyorsun. Yani ‘alan el’ değil ‘veren el’ olan Türkiye’nin geldiği nokta budur. Yine bu rakamlar, uluslararası kuruluşların ülkemizle ilgili tahminlerinin çok üstündedir. Dünyanın en ücra köşesindeki bir ülke dahi hapşırsa nezle olan bir Türkiye’den, küresel krizlere direnç kazanmış, kendi imkânlarıyla bu krizleri aşan bir Türkiye’ye geldik” diye konuştu.

 “Kendi ülkesine karşı husumet besleyenler, her dönemde farklı kimliklerle karşımıza çıktı”

2002 yılı 3 Kasım’ından beri, bazı kesimlerin medyada, siyasette, akademide, ticarette, sanatta, sinemada bolca örneklerine şahit olduklarını ifade eden  Erdoğan, “Kendi ülkesine ve milletine karşı husumet besleyenler, her dönemde farklı kimliklerle karşımıza çıktılar. Kimi zaman darbeci oldular, kimi zaman vesayetçi oldular, kimi zaman Gezici oldular, kimi zaman paralel yapı oldular. Adları ve temsilcileri farklıydı, ama amaçları aynıydı” ifadelerini kullandı.

Bunların pek çoğunu, geçmişten beri bildiklerini ve ona göre temkinli olduklarını dile getiren Erdoğan, devamında şunları söyledi: “Fakat bazen hiç ummadığımız yerlerden darbeler aldığımız da oldu. Paralel ihanet çetesi, bunlardan biriydi. Bu çete, milletimizin çocuklarının rızkından keserek verdiği imkânları, himmetleri, hayır ve hasenatı dünyanın dört bir köşesinde Türkiye karşıtı lobilere peşkeş çekti. Birçok yerlerde, senato seçimlerinde, milletvekili seçimlerinde onlara bunları parasal yardımla yedirdi.  ‘Hizmet’ diyerek, ‘altın nesil’ diyerek devşirilen Anadolu çocukları, bugün dünyanın dört bir yanında ülkemizin ve milletimizin itibarını lekelemek için birer piyon olarak kullanılıyor.

Son Amerika ziyaretimizde konferans vermek üzere gittiğimiz binanın önünde gördüğümüz utanç tablosu, bu çetenin artık kimlerin oyuncağı olduğunun en son örneğidir. Bölücü örgütün mensuplarıyla, Ermeni diasporasıyla birlikte hareket etmekten, aynı safta yer almaktan çekinmeyen paralel ihanet çetesinin mensupları, adeta ülkeleriyle hiçbir bağlarının kalmadığını ilan ediyorlardı. Ermeni ASALA örgütünün mensuplarıyla bir aradaydılar, YPG ile bir aradaydılar. Ve orada onların paçavraları önünde orada bize karşı slogan atıyorlardı.”

 “Bizim için asıl mesele 79 milyonun menfaatidir”

Kendileri için asıl meselenin, 79 milyonun menfaati olduğunun altını çizen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bizim asıl hedefimiz, Hakk’ın rızasını kazanmak, halkımızın da gönlünde kendimize müstesna bir yer edinmektir. ‘İnsanların en hayırlısı insanlara faydası olanıdır’; ölçü bu. Bir siyasetçi, bu dünyadan göçüp gittiğinde arkasından “Allah razı olsun bu ülkeye hizmet etti” dedirtebiliyorsa, o iyi ve başarılı bir siyasetçidir. Bizim milletimiz, tarih boyunca kendisine ‘hizmet eden’ ile ‘istismar eden’, hasbi ile hesabi olanı ayırt eden bir millettir. Unutmayın, milletin hassas terazisi hiçbir zaman şaşmaz.

7 Haziran’la 1 Kasım’a bakın, şaştı mı? Şaşmadı. Anında, o 4- 5 aylık süreçte kantar, tam manasıyla yerine oturdu. Niye? Milletin terazisi şaşmaz. Bu aziz millete güvenen, onunla yol yürüyen herkes daima kazanmıştır. Biz siyasi hayatımız boyunca bunu defalarca yaşadık, tecrübe ettik. Malatyalı kardeşlerimiz, milletimizin kahir ekseriyeti gibi, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu her kritik eşikte, milli iradenin yanında saf tuttu. Önümüze çıkartılan engelleri, demokrasimize ve ekonomimize yönelik sabotaj girişimlerini biz, işte bu salonu dolduran sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte bertaraf ettik.”

STK temsilcileriyle akşam yemeği programıyla birlikte Malatya’daki temaslarını tamamlayan Erdoğan, İstanbul’a dönmek üzere Malatya’dan ayrıldı. (İLKHA)








 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.