Üniversite tercihlerinde öncelik öğrencinin istediği bölüme girmesidir

Üniversite tercihlerinde öncelik öğrencinin istediği bölüme girmesidir

Öğrencilerin tercih yaparken puanlarını ve başarı sıralarını göz önünde bulundurması gerektiğini ifade eden eğitimciler tercih yaparken uzman görüşüne başvurulması gerektiğini belirtti.

2015 YGS ve LYS tercih alma işlemleri başladı. 14 Temmuz’a kadar tercihlerini yapmaları gereken üniversite adaylarının dikkat etmesi gereken hususlar hakkında bilgi veren Eğitimci Abdulnasır Kaya önceliğin öğrencinin istediği bölüme girmesi olduğunu belirtti.

Eskiden ailenin, akrabaların ve çevrenin istediği yerlerin tercih edildiğini belirten Kaya, günümüzde bu algının değiştiğini belirterek, “Üniversite tercihlerinde kanaatimizce öncelik öğrencinin kendi istediği bir bölüme girmesidir. Öğrenci hangi ilde, hangi üniversitede okumak istiyorsa, gelecekte hayatına renk katacağını düşünüyorsa o üniversitede okuması daha iyi olur. Öncelikle öğrencinin okumak istediği bölüm, üniversite ve il önemlidir. Öğrenci bunlara baksın.” dedi.

“Tercihlerde puan ve başarı sırası dikkate alınmalıdır”

Öğrencilerin tercih yaparken okumak istediği bölümle birlikte puan ve başarı sırasını da dikkate alması gerektiğini belirten Kaya, “Tabi burada baz alınması gereken puan ve başarı sırasıdır. Başarı sıramıza bakacağız. Okumak istediğimiz üniversiteye bakacağız. Başarı sıramızın ona denk bir yerde olması lazımdır. Puanımızın o bölümden yüksek ya da denk olması lazımdır. Çoğunlukla tercih yapılırken şuna da dikkat edilmeli; öğrencinin okumak istediği bölümün puanı kendi bölümünden puanından fazlaysa yine tercih yapsın. Diyelim ki, öğrencinin okumak istediği bölüm 420 puan ve öğrencinin puanı da 400 dolaylarında olsun. Yine de yazılabilir. Çünkü o geçen senenin puanlarıydı. Sabit değildir. Bir yarışma sınavıdır. Geçen sene o bölümü çok kişi tercih etmiş olabilir. Onu da yazması gerekir. Tabi burada puanla birlikte başarı sıralamasına da bakılmalıdır. Geçen sene sırası 17 bin olan bir yeri yazacaksa o öğrencimiz de sırası 16 bin, 18 bin olmuşsa da kanaatimce o bölümü yine yazsın. Çünkü dediğimiz gibi geçen sene o bölümü çok kişi tercih etmiş olabilir.” ifadelerini kullandı.

“Sağlıkla ilgili bölümlerde sıralamanın değişeceğini sanmıyoruz”

Matematik testindeki soruların adayları zorladığından dolayı sayısal bölümlerde belirli bir puan düşmesinin beklenebileceğini belirten Kaya, “Tabi burada tıp fakültesi ve sağlıkla ilgili bölümlerin sırasının çok değişeceğini düşünmüyoruz. Sayısalcıların aklında birinci sırada tıp, diş hekimliği, eczacılık ve fizik tedavi vb bölümler var. Bunların başarı sırasının çok değişeceğini düşünmüyoruz.  Ama burada yeni açılan üniversitelerde etkiliyor. Kontenjan genleşmesi geçen senelere göre değişiklik meydana getirebilir. Yine de öğrenci başarı sırasını baz alarak tercih yapsın. Sağlık dışındaki bölümlerde bir puan kaybının, puan düşmesinin yaşanmasını bekliyoruz. Bu sene hem YGS’de hem de LYS’de –sayısalcılar için söylüyorum- matematik ağır geldi. Başarı sırasına denk gelen bir tercih yapılabilir. Puanların düşebileceğini de büyük ölçüde düşünüyoruz. Eşit ağırlıkta da matematik olduğu için bir puan kaybı bekliyoruz.” diyerek adayların puan düşüşlerini de göz önünde bulundurmasına dikkat çekti.

Sözelcilerin bölüm sınırlaması olduğunu belirten Kaya, sözelden tercih yapacak öğrencilerin tercihlerine dikkat etmesi gerektiğini belirtti.

“Barınma ile ilgili problem yaşanabileceğini düşünmüyoruz”

Üniversitelerde barınma ihtiyacının sorun olmayacağını belirten Kaya, “Bu dönemde barınmayla ilgili öğrencinin problem yaşayabileceğini düşünmüyorum. Çünkü her yerde artık devlet yurtları var, özel yurtlar var. Öğrenciler kendileri bir araya gelip ev kiralayabiliyorlar. Barınmanın problem olacağını düşünmüyorum.” dedi.  

“Öğrenci tekrar hazırlandığında puan artırılabiliyorsa bir sonraki sene bekleyebilir”

Kimi öğrencilerin istediği bölüme gidememesi durumuna da değinen Kaya, “öğrencinin bu seneki puanı istediği bir bölümü getiriyorsa tercih etmelidir. Ama istediği bölümü getirmiyorsa bekleyebilir. Bazı öğrenci profili var ki kaç yıl hazırlansa da belli bir puanın üstüne çıkamıyorlar. Geçen dönemlerde de gördük. Öğrenciye ‘bir dahaki sene yine dene’ deniyor. Ama bakıyoruz ki, öğrenci o puanın üstüne bir türlü çıkamıyor. Bu tip öğrenci gruplarının puanlarının yettiği bölümleri, düşük puanlı yerleri, Fen Edebiyat fakültelerini, düşük puanlı mühendislikleri tercih etmelerinde fayda vardır. Çünkü bazen öğrenci üniversiteye gider ve üniversite ortamını görür. Bakırsınız ki bu öğrenci daha fazla çalışıp daha iyi yerlere gelebilir. Eğer öğrenci de bir önceki seneye göre bir artış varsa bekleyebilir. Yakın çevremden örnek vereyim: bir tanıdığımız bir yıl belli bir puan aldı. Ertesi sene puanını yükseltti. Seneye bu artışı yaparsan tıbba gidebilirsin dedik. Neticede öğrenci bir sonraki sene aynı puan artışını gerçekleştirdi ve tıbba gitti. Yine çevremizden, akrabalarımızdan öğrencilerimizden görüyoruz. Bakıyoruz bir yıl sınava giriyor, sonraki senelerde yine aynı puanı alıyor. Bu öğrencinin tekrar beklemesine gerek yoktur. Hangi bölüm geliyorsa gitmelidir.” diyerek puan artırabilecek öğrencilerin bir yıl daha hazırlanmasının da dikkate alınması gerektiğini belirtti.

“Öğrenci üniversite okurken tekrar hazırlanabilir”

Kimi öğrencilerin de üniversiteyi kazandıktan sonra tekrardan çalışıp daha iyi bölümler kazandığını belirten Kaya, “Şunlarda söz konusu olabilir. Öğrenci beğenmediği bir bölüme gider. Birinci veya ikinci sınıfta tekrar hazırlanıp yeni bir bölüme gidebilir. Biliyorsunuz birinci yıl hazırlanırsa belli bir puan -20 puan civarı- kaybı olur. Buna rağmen yerleşen öğrencilerimiz de var. Kimya bölümüne gidip de daha sonra hazırlanıp Tıp Fakültesine yerleşen öğrencilerimiz de olmuştur. Eğitim öyle bir şeydir ki genel konuşamıyoruz.  Öğrencinin şahsına indirgemek zorundayız.  Öğrenciyi biraz ölçüp biçiyoruz. Kendi yorumumuzu öğrenciye söylüyoruz. Öğrencinin puanı ve kaçıncı yılı olduğunu dikkate alıyoruz. Kendi görüşümüzü öğrenciye söylüyoruz. Tabii ki de öğrenci üniversiteyi kazandıktan sonra tekrardan hazırlanabilir.” ifadelerini kullandı.

“Sınavsız geçiş yapılan bölümler de tercih edilebilir”

Meslek liselerinin kendi bölümlerinde sınavsız geçebileceğini belirten kaya sözlerini şöyle sürdürdü: “Sınavsız geçişlerde mümkün. Bilgisayar programcılığı bölümünü lisede okuyan bir öğrenci kendi bölümüne sınavsız geçebiliyor. Daha önce sınavsız geçiş kısmını işaretliyorlar. Onlar tercihlerini veriyorlar. Tercihlerde yeni mezunlar ve diploma notu yüksek olanlara öncelik veriliyor. Eğer boşluk kalmışsa genel lise mezunlarını da o bölümlere alıyorlar.”

“Tercih yaparken uzmanlara danışılmalıdır”

Tercih yapacak adayların mutlaka bir uzmana danışması gerektiğini belirten Kaya son olarak, “Öğrenci tercih yapacaksa mutlaka bir uzmana danışmalıdır. İnternetten de ulaşabiliyor. Hem kurumlarda, okullarda her yerde rehber öğretmen bulmak olanaklıdır. Mutlaka bir uzmana danışsınlar. 10 sene önce belki rehber öğretmen, bir uzman bulmak zordu. Ama günümüzde rehber bulmak çok kolaydır. Kendini bu konuda yetiştiren bir uzmana danışsınlar. Öğrenci kendi kafasına göre hareket etmemelidir.” dedi. (İLKHA) 




 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.