Vefatının 14’üncü yıl dönümünde Bilge Kral

Vefatının 14’üncü yıl dönümünde Bilge Kral

Bugün 78 yıllık ömrüne sığdırdığı hayatı ile birçok kişiye örnek olan Bosna Hersek Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç'in vefatının 14’üncü yıl dönümü.

Bugün 78 yıllık ömrüne sığdırdığı hayatı ile birçok kişiye örnek olan Bosna Hersek Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç'in vefatının 14’üncü yıl dönümü.

Boşnak devlet adamı ve bağımsız Bosna-Hersek'in ilk cumhurbaşkanı olan Bilge Kral olarak anılan İzzet Begoviç, Ağustos 1925′te Şamats'ta (Bosanski Samac) doğdu. Bilge Kral, 6 yaşındayken Kur'an kursuna başladığını ve çocuk olmasına rağmen sabah namazlarını camide kıldığını anılarında anlatır. Ancak Begoviç, İslam karşıtı ve Müslümanları Avrupa´ya dışarıdan girmiş kimseler olarak gören bir çevrede yetişti. 

16 yaşında Müslüman Gençler Kulübü'nü kurdu

Lise çağlarında üstün kabiliyetleriyle ve İslami konulara olan ilgisiyle öne çıktı. 16 yaşında iken kurduğu, Mladi Muslimani (Müslüman Gençler Kulübü), kulüp bir düşünce kulübü olmaktan çıkarak aktivite kulübüne dönüştü. Dolayısıyla birtakım eğitim ve hayır faaliyetlerine öncülük etmeye başladı. 2’nci Dünya Savaşı’nda ihtiyaç sahiplerine ettikleri yardımlar ile kendilerini Bosna’da ve pek çok yerde duyurarak, herkesin dikkatini çeken bir oluşum hâline geldi.

Savaş esnasında tüm Yugoslavya, Almanların işgaline uğramıştı. Bu savaş esnasında Sırp Çetnikler Bosna'da 100 bin Müslüman'ı katlettiler.

Yugoslavya, 13 Ocak 1946'da yeniden bağımsızlığına kavuştu. Ancak bu bağımsızlık hareketinde Komünist Parti yanlıları önemli bir rol üstlendiklerinden bağımsızlık sonrasında da ülkede yönetimi ele geçirdiler. Komünist rejimin ülke yönetimini ele geçirmesiyle birlikte İslam'a karşı sistematik bir savaş başladı. Bilge Kral, İslami faaliyetleriyle tanındığından ve ateizme karşı olduğundan komünist baskının en önemli hedeflerinden biri haline gelmişti.

24 yaşında İslami faaliyet ve hizmetlerinden dolayı 5 yıl daha sonra ise 14 yıl hapse mahkûm edildi

Bilge Kral, 24 yaşında İslami faaliyet ve hizmetlerinden dolayı 5 yıl hapis yattı. 1970 yılında "İslam Manifestosu" adlı bir kitap yazdı. Bu kitaptan dolayı 1983'te 12 Müslüman aydın ve entelektüel ile birlikte tutuklandı. 1950 öncesinde kurulmuş olan Mladi Müslümani adlı kulüb faaliyetlerinden dolayı bu sefer yeniden 14 yıl hapse mahkûm edildi.

1989 yılında Yugoslavya`nın dağılma süreci sırasında ilan edilen af sonucu özgürlüğüne kavuştu. 1990 yılında "İslam Manifestosu" nu yeniden bastırdı. Bu kitap İzzetbegoviç`in İslami kimliğinden çok, siyasi kararlılığının ve mücadelesinin bir simgesi oldu aslında.

Bilge Kral’ın sıkıntıları 1953'te iktidara gelen Josip Broz Tito zamanında daha da arttı. Tito'nun 1974'te yeni bir anayasa hazırlamasından sonra yönetim Müslümanlar üzerindeki baskıyı kısmen hafifleterek, bazı geleneksel İslami kurumların yeniden fonksiyon ve işlev kazanmasına olanak sağladı.

1990 yılında cumhurbaşkanı seçildi

Yugoslavya’da 1990'lı yılların başında bir bağımsızlık hareketi baş gösterdi. 1990'da ortak yönetimin başkanı seçilen Aliya İzzet Begoviç, 1992-1995 Bosna Savaş'ında anahtar rol oynayan isimler arasında yer aldı. Bilge Kral, sağlık sorunları nedeniyle 2000 yılında başkanlıktan ve partisinin başkanlığından çekilmişti. İzzetbegoviç, 10 Eylül 2003'de evinde aniden bayılması ve düşerek 4 kaburga kemiğini kırması üzerine hastaneye kaldırıldı. 78 yaşındaki Boşnak lider Bilge Kral, daha sonra iç kanama geçirdi.

Erdem, irfan, mücadele, kararlılık, metanet, direniş gibi özellikleri ile bilinen Bilge Kral, 19 Ekim 2003'te Saray Bosna’da Saraybosna Hastanesinde vefat ederek Hakk'ın rahmetine kavuştu.

Birkaç veciz sözü

Kabile ve ulusun dar sınırlarından kurtulmak için kendinizi Müslüman olarak düşünmeye başlayın.

Kur’an’ı Kerim edebiyat değil, hayattır. Dolayısıyla O’na bir düşünce tarzı değil, bir yaşama tarzı olarak bakılmalıdır.

Hukuk benim için sadece meslek değil inancım, yaşam tercihim ve hayat felsefem.

Geleceğimizi geçmişimizde aramayacağız. Kin ve intikam peşinde koşmayacağız.

Ölmeye hazır olan insanlar, ölmeye hazır olmayanlara karşı galip gelirler.

Savaşta büyük zulme uğradınız. Zalimleri affedip affetmemekte serbestsiniz. Ne yaparsanız yapın, ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.

 Balığın suda yaşaması gibi dünyanın içinde yaşadığı çevre Kur’an ve İslâm’dır.

Her şeye kadir olan Allah’a andolsun ki köle olmayacağız.

Nefrete nefretle cevap vermeyin. Bosna için nefret çıkmaz sokaktır. Nefret sadece bizim ruhlarımızı zedelemiyor, Bosna’nın özünü de zedeliyor.

Müslümanların hızla artan büyük nüfusuyla övünmemiz, bana şişmanlığıyla övünen ve aldığı yeni kilolardan haz duyan bir adamı hatırlatıyor. Ruhumuza, aklımıza ve başarılarımıza vurgu yapmaya ne zaman başlayacağız? Küçük ve kırılgan bir insanda bile insanlığa katkıda bulunabilecek büyük bir ruh bulunabilir. Gücümüz, bilimimiz, edebiyatımız nerede? Nerede buluşlarımız, küllî iyiliğe katkılarımız?

Ben Avrupa’ya giderken kafam önümde eğik gitmiyorum. Çünkü çocuk, kadın ve ihtiyar öldürmedik. Çünkü hiçbir kutsal yere saldırmadık. Oysa onlar bunların tamamını yaptılar. Hem de Batı’nın gözü önünde; Batı medeniyeti adına.

Sanat için soyunana alkış tutanlar Allah için giyinene neden zulmeder? (Osman İçli - İLKHA)
















 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler