Yakınlarının dilinden Kutlu Doğum Şehidesi Yıldız Araz video

Yakınlarının dilinden Kutlu Doğum Şehidesi Yıldız Araz video

Düzenlenen Kutlu Doğum etkinliği için Batman'dan Diyarbakır’a gelirken geçirdiği kaza sonucu hayatını kaybeden Yıldız Araz'ın yakınları, Araz'ın tam bir peygamber sevdalısı olduğunu ve bu uğurda da canın verdiğini söyledi.

Diyarbakır’da düzenlenen Kutlu Doğum etkinliğine katılmak için Batman’dan yola çıkan Peygamber Sevdalısı Yıldız Araz (36), bulunduğu aracın şarampole yuvarlanması sonucu hayatını kaybetmişti.

Yıldız Araz’ın eşi Feremez Araz, ağabeyi Kenan Göçmüş, annesi Ayşete Göçmüş ve kaynanası Nazliye Araz, Araz'ın peygambere olan sevgisini anlattı.

Araz'ın her zaman şehit olacağını dile getirdiğini söyleyen eşi Feremez Araz, "21 yıllık evliliğim boyunca tek bir gün dahi dünya malına meyletmedi. Evliliğimizin ilk gününde kolundaki bilezikleri çıkartıp bunları takmam, yüzük yeter, demişti. 18 ay cezaevinde ve hemen sonrasında 15 ay askerde kendisinden uzak kalmama rağme,n hiçbir zaman herhangi bir şikâyeti olmamıştı. Eşimin Kutlu doğum yolunda şehid olması, Rabbimin bu dünyadaki bana en büyük hediyesidir. Son bir ay ise bu 21 yılın en güzel meyvesiydi. Sürekli Kutlu Doğum programlarını izler, İnşallah bu kutlu Resul’ün yolunda canımı veririm diyordu. Son gün Cumartesi günü beni arayıp çocuklarla beraber ‘Bizi pikniğe götür’ dedi. Piknikte son günüymüş gibi bizlerle fotoğraf çekti ve teker teker vedalaştı. Hayatımda hiçbir zaman ‘Gel de fotoğraf çekelim’ dediğini duymamıştım. Ertesi gün kendisi kutlu bir yolculukta hakkın rahmetine kavuştu." dedi.

Son zamanlarda Kutlu Doğum etkinliklerine karşı muhabbetinin arttığını ve etkinlikleri kaçırmamaya çalıştığını ifade eden Yıldız Araz’ın annesi Ayşete Göçmüş, "Kutlu Doğuma gittiği günlerde sürekli şehid olacağını söylüyordu. Çocukları ona sen nasıl şehid olacaksın, nerden biliyorsun ki? Çocukları küçük oldukları için ona,  ‘Sadece erkekler şehid olur’  diyorlardı. O da, ‘Hz. Sümeyye ve Hz. Zeynep de şehid olmuşlar. Ben de şehid olacağım, şehid olursam arkamdan ağlamayın’ diyordu. Kızları, ‘Anne niçin böyle söylüyorsun, biz ağlamaz mıyız? Seni hiç unutmayız’ dediler. O da ‘Vallahi ben şehid olacağım’ diyordu.

Bir seferinde ben İzmir’deyken beni aradı ve ‘Anne Kutlu Doğum etkinliklerini biz izliyoruz, sen de televizyonu açıp izliyor musun?’ dedi. Ben de, ‘evet kızım biz de açıp izliyoruz, dedim.’ " sözleriyle Araz'ın Peygamber ve şehadet aşkını anlattı.

"Çokça Kur’an okur, tesettürüne önem verirdi"

Peygamber Aşığı Yıldız’ın sürekli Kur’an okuyan, zikri dilinden düşürmeyen, namazına önem veren, çocuklarını İslam terbiyesiyle yetiştirmeye çalışan ve İslami ahlakla ahlaklanmış bir kişiliğe sahip olduğunu söyleyen Kaynanası Nazliye Araz da, "Kendisi çok az konuşurdu. Biz 20 kelime konuşsaydık, onun ağzından bir kelime çıkmazdı. Sukünet ehliydi. Sürekli ziyaretime gelir, evin bütün işlerini yapardı. Komşuları ve yakın akrabaları tarafından sevilen birisiydi. Kimseye rahatsızlık verdiği duyulmamış ve görülmemişti. Bir gün beraber konuşurken, anne artık yeter konuştuk, çünkü şimdi yazıyorlar, dedi. Kim yazıyor, dedim. Dedi ki, melek! Fesatlık, gıybet, kibir ve kıskançlık gibi şeyler onda hiç yoktu. Bizlere sürekli Allah’tan, Peygamberinden, sahabelerden söz ederdi. Öğrendiği şeyleri gelip bize anlatırdı. Çokça Kur’an okur ve tesettürüne çok önem verirdi. Batman’da bulunduğu mahalledeki camiye gider, sohbet eder, ders alır ve ders verirdi." diye konuştu.

İslami davayla tanışması hayatında dönüm noktası oldu!

Araz'ın İslami çalışmalarda her zaman kendisine destek olduğunu belirten ağabeyi Kenan Göçmüş ise, "Ben, 1988-1989 yılları arasında İslami davayla tanışınca, çevrenin baskısı ve şer odaklarının Müslüman camia hakkındaki iftiraları nedeniyle sıkıntı çekerken, aile içinde ve akraba çevresinde bana ilk desteği bu kız kardeşim vermişti. Ben Liseye giderken kız kardeşimi de yetiştirebilmek için ortaokula kaydettim. Müslüman bacılarla tanışınca, kısa sürede örtüye büründü ve hızla İslami eserler okumaya başladı. Hem okuyordu, hem de ortaokuldaki arkadaşlarına dağıtıyordu. İslami davayla tanıştı ve İslami davayla tanışması hayatında bir dönüm noktası oldu!

Evlendikten sonra Yıldız olan ismini bırakıp Zeynep ismini kullanmaya başladı. Evliliği ve düğünü Kozluk’ta İslami usullere göre olan ilk düğünlerden biri olmuştu ki, bu da nadir insanlara nasip olur. Bu evlilik merasimiyle birçok insanın şu ifadesine şahit oldum, ‘Harama girmeden, kadın erkek karışımı olmadan ve helal dairesi dahilinde düğün yapılabilirmiş.’

Bölgedeki dindar ailelerin yaşadığı çile ve sıkıntıları bu aile kendisi de yaşadı. Buna rağmen hiçbir zaman İslami yaşantıdan, İslami ahlaktan, İslami terbiyesinden taviz vermeden bu yaşantısını sonuna kadar devam ettirdi. Durumları iyi olduğu zaman kibirlenmedi, gururlanmadı. Eli açık, kanaatkâr ve yardımseverdi. Durumları kötü olduğu zaman, ekonomik anlamda çok sıkıntı çektikleri vakit lokmasını, akrabalarıyla ve kocasının yeğenleriyle paylaşmasını bilen bir insandı. Her daim çevrede, mahallede örtüsüyle ahlakıyla tanınan bir kişilik oluşmuştu." dedi.

Kız kardeşinin son zamanlarda farklı bir değişim göstermeye başladığını ifade eden Göçmüş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kutlu Doğum programlarına  azami ölçüde katılmaya çalışır, çocuklarını alır Kutlu Doğumlara götürürdü. Allah’u Teâlâ'nın kalbine verdiği ilham olsa gerek, ben şehid olacağım, şeklinde ifadesi olmuştu ki, bu bütün çocuklarının ağzında sabit olan bir söz.  Kardeşim, kutlu bir yola, kutlu bir mekâna gidiyordu. Yüzbinlerce insanın akın ettiği, Peygamber sevgisini ispat edeceği bir programa katılıyordu. Bu bizim övünç kaynağımız. Arkada 5 çocuk bırakması hasebiyle tabiî ki üzülüyoruz. Ama böyle bir ölümün de doğrusu her insana nasip olmayacağını biliyoruz. Bir milyon insan birden bu insana şehide ifadesini kullandı ve buna şahitlik ediyor. Binlerce insan Fatihalarıyla, Yasinleri ve hatimleriyle buna eşlik ediyorlar. Gece saat 11.00’de defnettiğimiz zaman ilçede nadir rastlanabilecek cenaze defin işleminden birisi gerçekleşti. Bu onun ailesinin şahsiyeti ve İslami kimliğinden olsa gerek.İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler