Mehmet Ali GÖNÜL

Mehmet Ali GÖNÜL

Yasin Börü davasi sonuçlandi(mi?)

6-7 Ekim 2014 tarihinde Yasin Börü ve arkadaşlarının katledilmesi üzerinden uzun bir zaman geçti. Herkese lazım olan adalet, bugüne kadar asıl lazım olanlara ertelenedurdu. Katil veya katil zanlılarının mahkemede açık bir şekilde ve fiili olarak gösterdikleri tavır ve eylemler, mahkemeyi de takmaz tutumlar, nedense görülmedi. Öyleki bu katillerin avukatları dahi mahkemeyi uzatmak ve sonuçsuz bırakmak adına son duruşmalara ya katılmadılar veya bir şekilde geçiştirmeye çalıştılar.

Sonuç, dün yerel mahkemede nihayete erdi(mi?). Kısmen gönüllere su serpse de gerek avukatlar gerek siyasiler, bu noksan adalete açıklamalarında yer vermeden durmadılar.

Fakat bu davanın asıl gizli kahramanları ve savunucuları karda kışta, sıcakta soğukta hiç bir şart ve kaydı dikkate almadan ısrarla takip edenlerdir diyorum. Ankara'ya gelerek gerek yakın gerek uzak olup da her duruşmada ümidini yitirmeden hazır bulunanlar, bu davanın asıl kahramanlarıdır. Elbetteki bu davada müşteki avukatlarını da unutmuyoruz. Allah onlardan da desteklerini esirgemeyen ve ısrarla hazır bulunanlardan da razı olsun.

24 kişinin ceza aldığı bu davada kendisi de bir avukat olan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Hüseyin Yılmaz'ın tespitlerine katılmamak mümkün değildi: “… Bu, eksik ve nakıs bir adalettir, asıl adalet mahşer gününde olacaktır, orada hiç kimsenin kaçışı olmayacaktır. Bu dünyada adaletin tam olarak yerine gelmemesi üzüntü verici; ama nihayetinde ind-i ilahide gerçekleşecek olması bizleri teselli ediyor. Bu katliamın yaşandığı ‘Vahşice-hunharca katledilen Yasin Börü ve arkadaşları sizlerin çocukları olsaydı bu derece kayıtsız kalır mıydınız?' diye o zaman aydınlara, entellere, insan hakları kuruluşlarına ve Türkiye'nin farklı kesimlerine seslenmiştik. Bu adalet arayışında niye sessiz kaldıklarını sorgulamıştık. Maalesef duyarsız olanların duyarsızlığı devam etti, ancak iman ehli olan kardeşlerimiz bu adalet arayışına destek verdi. Yine bu davanın en eksik taraflarından bir tanesi, bu vahşi katliamın yapılmasına seyirci kalan, yardım çağrılarına cevap vermeyen güvenlik güçleri içindeki örgüte hizmet eden veyahut kaosa ve kargaşa planına hizmet edenlerin yargılanmamasıdır. Onların da bulunup er ya da geç yargı önüne çıkarılması ve hak ettiği cezayı bulması lazım. Yine sokak çağrıları yapıp Müslümanları katletmek için kendi yandaşlarını sokağa çağıran çetelerin, bu cinayeti işletenlerin de sanık sıfatıyla yargılamaya dahil edilmeleri gerekirdi. Bu azmettiriciler bugün elini kolunu sallayarak gezebiliyor. Bugün için en azından bu suçlamadan yırtmış görünüyorlar. Adalet bunlara dokunmadı, yargı zırhı onları korudu bir nevi. Birileri tarafından korundular. Bu azmettiricilerin de sanık olarak yargılanacakları, davaya dahil edilecekleri günlerin umudunu taşıyoruz.”

İlginç olan şeyin mahkeme boyunca kendilerini masum gösterme sevdasında olanların karar verildikten sonra “Biji Serok Apo” sloganlarıyla salonu terk etmeleriydi.

Dava Avukatlarından Murat Sadak Bey'in söyledikleri ise ayrı bir düşündürücüydü: “Bugün bir virgül konuldu. Bizim en başından beri bazı itirazlarımız vardı. Olaya karışanlardan kim varsa hepsinin cezalandırılmasını istedik. Doğrudan veya dolaylı tüm faillerin cezalandırılmasını istedik. Hem senaryoyu yazanın hem baş aktörlerin cezalandırılmasını istedik. Ancak bugün gelinen aşamada, senaryoyu yazanlar ve başrol oyuncular ortada yoktu. Var olan figüranlardan bir kısmı cezalandırıldı. Adalet sağlandı mı? Tam anlamıyla sağlanmadı. İçimiz kısmen ferahladı. Adalet arayışımız bundan sonar da devam edecek. Mahkemenin verdiği bu karar tarafımızca, istinaf mahkemelerine taşınacaktır. Çünkü mahkeme, bu dosyadan olaya karışanlardan 13 kişiye doğrudan beraat verdi. Bu 13 kişi içerisinde özellikle Yusuf Er'in teşhis ettiği, 'elinde keser vardı' dediği de beraat etti. Biz bunlara karşı itirazlarımızı önümüzdeki günlerde yapacağız…”

Anlaşılan katiller kısmen de olsa cezalandırıldı. Artık takibe gerek yok dememek lazım. Gelişmelerin bundan sonraki rotası da belli olduğuna göre yol, yürüyenindir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.