"Yaşlıların yeri huzurevi değil, huzurlu yaşadıkları evidir"

"Yaşlıların yeri huzurevi değil, huzurlu yaşadıkları evidir"

Kızı ve torunlarıyla birlikte yaşamını sürdüren 97 yaşındaki nine, yaşlıların huzurevlerine atılmasını eleştirerek, yaşlıların yerinin huzur evi değil, huzurlu yaşadıkları yer olduğunu söyledi.

Gaziantep'te kızı ve torunlarıyla birlikte yaşayan Besi Karakurt (97), günümüzde yaşlıların huzurevlerine konulmasını eleştirerek, asıl huzurevinin insanın kendi evi olduğunu belirtti.

Türkiye'de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı 13 bin 159, özel huzurevlerinde ise 6 bin 659 kişi olmak üzere toplamda 19 bin 818 yaşlı barınıyor. Yaşlı insanlara saygı göstermek Allah’a olan saygının bir alameti, bir belirtisi ve göstergesi iken, halkının çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede huzurevlerindeki arış dikkat çekiyor.

Gaziantep’te kızı Emine Durmaz (62) ve torunları Müslüm-Hacer Karakurt ile beraber kalan, Besi Karakurt Nine, yaşlıların, toplumun en kıymetli hazineleri olduğunu söyleyerek, asırlık tecrübelerini İLKHA mikrofonuna anlattı.

8 çocuk annesi ve 170 torun sahibi olan Besi Nine, aslen Şanlıurfalı olduğunu ama sürekli tedavi gördüğü için Gaziantep'te kızı ve torunlarıyla kaldığını söyledi. Kızı ve torunlarının kendisine baktığını ifade eden Besni Nine, günümüzde yaşlılara değer verilmediğini birçoğunun huzurevlerine atıldığını dile getirdi.

Nerede ise bir asrı deviren Besi Nine, yıllardır birçok hastalığın pençesine düşmesine rağmen dinçliği ile şaşırtırken, ilerlemiş yaşına rağmen ibadetlerini hiçbir şekilde aksatmıyor. 5 vakit namazını ihmal etmediğini söyleyen Besni Nine, Allah'ı zikrettiğini, Hz Muhammed'e salavat getirdiğini ve hafızasında kaldığı kadarıyla da ezbere bildiği süreleri okuduğunu ifade etti.

"Zor işlerde çalışmamıza rağmen hiçbir zaman namazımı aksatmadım"

Allah’ı zikrettiği zaman kalbinin ferahladığını ve huzur bulduğunu söyleyen Besi Nine, “Ben namazımı kılıyorum. Tespihimi çekerek sürekli Rabbimi zikrediyorum. Allah’a şükürler olsun. Eskiden bizler çok zorluklar çektik, bu yaşıma geldim. Zor işlerde çalışmamıza rağmen hiçbir zaman namazımızı ve diğer ibadetlerimizi aksatmazdık yaşlandım hâlâ aksatmıyorum. Biz yaz aylarında topladığımız buğday, arpa ve mercimekleri cercere (çerçi) verirdik. Daha sonra ise temizlenmesi ve çuvallara doldurulması her türlü zor işleri yapardık. Şimdi de bu hale düşmüşüz. Akşama kadar bu şekilde yatağın içindeyim. Ayağa kalkamıyorum.” dedi.

"Eskiden yaşlıların kıymetini çok iyi bilirdik"

Yaşlılara eskisi gibi kıymet verilmediğini ve yaşlılara artık kimsenin de itibar etmediğini kaydeden Besi Nine, ‘Gün geldiğinde onlarda yaşlanmayacaklar mı?’ diyerek yaşlıların kendi çocukları tarafından huzurevlerine terk edilmesinden yakınarak şöyle konuştu:

“Benim 170’e yakın torunum var. 15 yaşında iken evlendim. 3 tane çocuğum öldü. Bir erkek ve 4 kızım sağ. Şimdi onlar bana hizmet ediyorlar. Şikayetçi değilim Allah’a şükürler olsun. Şimdi dünya çok değişmiş. Yaşlıların kıymeti eskisi gibi kalmamış. Eskiden yaşlıların kıymetini çok iyi bilirdik. Ama şimdi ise yaşlıları kabul bile etmiyorlar. Gün geldiğinde onlarda yaşlanmayacaklar mı? Kimse yaşlılara itibar bile etmiyor.”

Üstat Bedüizzaman'ın 1960 yılında Şanlıurfa'ya geldiğini hatırladığını söyleyen Besni Nine şunları kaydetti: " ‘Bediüzzaman Şanlıurfa’ya (Ruha) gelmiş’ dediler. Bediüzzaman burada vefat etti. Sonra aradan aylar geçti. Duyduk ki; mezarı açılmış. Cenazesini saklamışlar."

Son olarak ibadetlerine de çok düşkün olduğunu söyleyen Besi Nine, 95 yaşına kadar oruç tuttuğunu, ancak son 2 senedir oruç tutamadı içinde üzüldüğünü dile getirdi.

"Birçok hastalık ve ameliyata rağmen annem namazını bırakmıyor"

Besi Nine’nin 62 yaşındaki kızı Emine Durmaz ise annesinin ömrünün çoğunu köyde geçirdiğini ifade ederek, annesi hasta olduğu için kendisinin baktığını belirtti.

Annesinin ibadet konusunda hassas olduğunu vurgulayan Durmaz, “Annem hiçbir zaman namazlarını ihmal etmiyor. İbadetini kesinlikle yerine getiriyor. Bu yaşına rağmen hiçbir zaman namazını hiç aksatmadı. Orucunu da tutardı. Sadece bu son iki yıldır tutamıyor. Kendisine kalsa yine tutmak istiyor. Fakat sağlık durumundan dolayı izin verilmiyor. Hatta eskileri yolma zamanı bile oruçlarını tutuyormuş. Bu haliyle bile hâlen namazını kılıyor. Bizde burada kendisine bakıyoruz.” diye konuştu.

"Yaşlıların bulunduğu evde bereket olur"

İhtiyarların huzurevlerine atılmasını doğru bulmadıklarını belirten Durmaz, yaşlıların bir evin bereket kaynağı olduğunu söyleyerek, “Bir evde yaşlılar olursa o evde bereket olur. Yaşlıların duası her zaman kabul olur. Eğer biz yaşlıları tutar huzur evine atarsak cennetini yüzünü bile göremeyiz. Biz kesinlikle ihtiyarların huzurevlerine atılmasını kabul edemeyiz. Gün geldiğinde bizde yaşlanacağız. Acaba bir gün biz nasıl olacağız? Bizler sonumuzu düşünerek ona göre hareket etmeliyiz.” tavsiyesinde bulundu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA) 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.