15 Temmuz ABD destekli darbe girişiminin ardından FETÖ kumpaslarıyla cezaevlerine konulan insanlara yeniden yargılanma hakkının tanınması için yapılan çağrılar gittikçe artıyor. Yaşanan hukuksuzluğa dikkat çeken Araştırmacı-Yazar Metin Önal Mengüşoğlu, Yusufîler için yeniden yargılanma yolunun açılmasını istedi.

Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "Ne yazık ki 5 yıl, 10 yıl, 15 yıl hapishanelerde çürüyen vatandaşlarımız var. Bunlar oldu. Şimdi bunların düzeltilme fırsatını yakaladık." Sözlerine dikkat çeken Mengüşoğlu, FETÖ tarafından mağdur edilen insanlar için yeniden yargılanma süreci başlatılması gerektiğini dile getirdi.

"FETÖ’nün Türkiye’de emelleri vardı…"

FETÖ bunu niye yapmış olabileceğine açıklık getiren Mengüşoğlu, "Çünkü Türkiye’de emelleri vardı. FETÖ kendisi gibi düşünmeyen öteki Müslüman kesimlerin tamamını susturmak, dilini kesmek, maksadıyla belli İslami kesim üzerine bazen yargıyla bazen polisle bazen başka yöntemlerle yürüdü." dedi.

"Yeniden yargılanma sürecinde FETÖ’cü hâkimlerin yanlış hukuku ortaya dökülecektir"

Mağdur edilmiş insanların hukukunun savunulması gerektiğini belirten Mengüşoğlu, "Bu tavır ve bu tarzdan ötürü mahkûm edilmiş mazlum, masum insanların hakkını hukukunu elbette savunmamız lazım. Bunlar için elimizden bir şey geliyorsa yapmamız lazım. Tahmin ediyorum hükümetin özellikle de Cumhurbaşkanı’nın iradesi bu istikamette. Çok yakın bir tarihte en azından af falan değil yeniden yargılanma süreci başlatılması lazım. Yeniden yargılanma sürecinde zaten bu FETÖ’cü hâkimlerin savcıların yanlış hukuku ortaya dökülecektir." ifadelerini kullandı.

50 yıldır Türkiye’nin sosyal, siyasal hayatını gözlemleyen biri olduğunu söyleyen Mengüşoğlu, Ergenekon ve Balyoz davalarının masum olmadığını belirtti.

"Darbede FETÖ’ye destek veren askerlerin hepsi FETÖ’cü değil, Laik ve Kemalistler de var"

Mengüşoğlu şöyle devam etti: "Türkiye’de askeri vesayetin 1960’dan başlayarak neler yaptığını gördüm. Sınıf arkadaşlarım idam edildi. Askeri vesayetin, Ergenekon ve Balyoz’un yüzde 90’ın hakiki olduğuna inanıyorum. Belki onlar arasından yüzde 10 bir masumiyet olabilir. Biz askerleri tanıyoruz. 15 Temmuz hareketine katkıda bulunan askerlerin tamamının FETÖ’ye gönüllü insanlar olduğuna da inanmıyorum. Bu ülkede askeri vesayeti yine ihdas etmek için bir takım Kemalist, laik ve güya demokrat insanların buna katkı verdiğine inanıyorum. Ergenekon ve Balyoz’dan mağdur ettiği insanların sayısı FETÖ’nün İslamcıları mağdur ettiği insanların sayısı kadar değildir. Bu ülkede JİTEM diye bir hakikat vardı."

"Allah cezaevlerinde ki o masum ve mağdurların kalbini, gönlünü gördü"

"İnsanların bir hesabı varsa Allah’ın da bir hesabı var." diyen Mengüşoğlu, "Hesap döndü, Allah bir takım mazlumların, masumların ve mağdurların belki de o cezaevlerinde ki masum insanların gönlünü, kalbini görerek cenabı Allah bu hesabı çevirdi." şeklinde konuştu.

"Demokrasi değil Tevhid Meydanı olmalıydı"

Darbe sürecinden sonra çokça vurgulanan 'demokrasi' kavramına da değinen Mengüşoğlu, "Demokrasi falanda hikâye, orası burası demokrasi meydanı falan değil. Orası Tevhid Meydanı, birisi 'Tekbir diğeri Allah-u Ekber' diyordu. İşte orası bundan dolayı Tevhid Meydanı'dır. Her kesimden insanın varlığından dolayı 'demokrasi' diyorlar. Ona da demokrasi değil Cumhuriyet denir." ifadelerini kullandı.

İLKHA