Abdulhakim SONKAYA

Abdulhakim SONKAYA

Zikri olmayanın onuru nasıl olsun ki

Kur’an, eşcinselliği-Sapkınlığı Lut kavmi üzerinden ele alıyor. Doğrusu bu konuda yazmaya hiç niyetimiz yoktu. Lakin bu konu birileri tarafından sürekli gündemde tutulmaya ve bir şekilde kanıksatılmaya çalışılınca istemeden de olsa konuyla ilgili yazmamız icap etti.

Batı Dünyası, sosyal ve siyasi bir proje olarak bu konuyu çok önemsiyor. Nitekim Kur’an-ı Kerim bu sapkınlığı sırlı bir şekilde çok farklı cihetlerden ele alıyor.

-“…zekerlere-erlere varıyorsunuz…” (Şuara:165)

Zeker, zikir aynı köktendir.

Zeker, er kişi demektir.

Zikir; hatır, hatırlama, anı, anma, şeref, onur anlamına gelir.

“Senin zikrini yükseltmedik mi?”(İnşirah:4). Ayette geçen zikir, onur ve şeref anlamındadır. Buna göre “adamlık”, “erlik” ile “şeref” arasında doğrudan bir bağlantı vardır. Çünkü adam dediğin, zeker dediğin güzel anılara, şerefli bir nama sahiptir. Güzel bir hafızaya ve hatıraya sahiptir.

Adamlık; güzelliğin hafızası, şerefin hatırasıdır. Bu nedenle ayette bahsi geçen sapkınlık özellikle “zeker” mefhumuyla birlikte zikrediliyor. Çünkü bu fahiş fiil zikri yok ediyor. Adamın bir hatırasının, hatırının, anısının, namının meydana gelmesine engel oluyor.

Bu sapkınlık sadece er kişinin erliğini, müzekkerliğini yok etmekle kalmıyor aynı zamanda onurunu yok ediyor. Zikrini, namını mahv ediyor. Er kişiyi zelil ve rezil bir öyküye mahkûm ediyor. Buna rağmen bununla ilgili yürüyüşlere “onur” adının verilmesi tam bir tezattır. Tam bir rezalettir. Mantıksal, felsefi, ahlaki iflastır.

Zikri ve de zekerliği yok eden bir sapkınlık nasıl onurla, şerefle yan yana gelir. Erlik-zekerlik güçlü oldukça hafıza ve hatıra güçlü olur. Nam ve onur sahibi olunur. Zekerliğin yok olduğu, yere düştüğü bir hale nasıl onur adı verilir? İşte sapkınlığı meşru ve güzel göstermenin gayreti hakikatin gücüyle böyle yere çalınır. Rezil ü rüsva olur

-“…adamlara (rical) şehvetle varıyorsunuz…”(Neml:55). Ayette geçen “rical” adam demektir. Rical ayak manasındaki “ricıl” dan türemedir. Çünkü adam ayağı üstünde durabilen, güven veren, güçlü, kuvvetli kimsedir. İşte bu tür ilişkiler toplumun adam gücünü yok eder. Adamlığı ayağa düşürür. Rical-adam kıtlığına sebep olur. Binaenaleyh böyle bir toplumun ayağı üstünde durması, varlığını, gücünü koruması mümkün değildir.

“İnsanları hacca çağır; adam gibi ayakları üstünde yol alarak… Uzak yollardan her derin vadiyi aşarak sana gelsinler. (Hac:27)

Ayette geçen “rical” hem ayakları üzerinde durmak hem de adamlık demektir. Adam olarak sana gelsinler. Öyle cılız zayıf ve hasta değil ayakları üzerinde durarak, adam gibi gelsinler. Güven alsınlar, güven versinler.

Zekerlik namla, zikirle şerefle alakalıdır.

Rical, ayakları üzerinde durabilmektir.

Ve haccın kelime anlamı hedef, amaç demektir. Hac, hüccet ve delil elde etmektir. İşte rical olamayanlar bu hücceti bu delili elde edemez. Yola çıkmaya mecal bulamaz. Derin vadileri aşıp gelemez.

Yol kat etmeyi göze alamaz.

Ve bu sapkınlık hem zekerliği hem de ricali-adamlığı hedef alır ve nihayet bu iki vasfı tamamen yok eder.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.