Liderinin teslimiyetçi tavrını görmeyen Remzi Kartal'dan HÜDA PAR'a hakaret!

Liderinin teslimiyetçi tavrını görmeyen Remzi Kartal'dan HÜDA PAR'a hakaret!

Gülen Cemaati ile ilgili bazı iddiaları ortaya atan sözde Kongra-Gel Başkanı Remzi Kartal isimli Apocu kontradan, HÜDA PAR'a hakaret!

1990'larda Avrupa'ya kaçan ve Kongra-Gel isimli hayali örgütün sözde Başkanlığını yapan Remzi Kartal isimli kişi, Gülen cemaatiyle ilgili bazı iddiaları gündeme getirirken hiç alakası olmadığı halde, Gülen cemaatinin "HÜDA-PAR’ı bir araç olarak kullandığı" yalanını ortaya atması, Apocu zihniyetin iflah olmaz yalancı ve iftiracı karakteristik özelliğini bir daha ortaya koydu.

Yalancılığın bütün toplumlarda tiksindirici ve rezil bir ahlaksızlık olmasına ve kınanmasına rağmen, Apocu kültürden beslenenler için yalan atmak beslendikleri artık ideolojileri mi diyelim, inançları mı diyelim olmazsa olmaz bir koşuludur adeta!

Kendi liderlerinin ortaya çıkan kasetlerinde, iğrendirici konuşmalarını ve Türk subaylarının önünde süklüm püklüm olmuş bir halde yaptığı itirafları görmeyen bu zihniyet, herkesi kendileri gibi görme şarlatanlığıya kendi kontralıklarını HÜDA PAR'a mal etmeye çalışmaları ancak utanmazlıkla ifade edilebilir.

İşte söz konusu şahsın kurdistan24.org'ta yayınlanan röportajı...

BAKİ GÜL*

''Fethullahçıların AKP ile girdiği iktidar savaşındaki konumlanışı, Cemaatin anti-Kürt, anti-Alevi ve anti-Sol çizgisini sürdürmesine engel değil. Fethullahçıların Kürdistan’da devletin anti-Kürt histerisine göre, Türkiye kentlerinde ise devletin anti-sol/demokratik histerisine göre HDP’ye karşı çalıştıklarını rahatlıkla söyleyebiliriz.''

AKP-fethullah

''Fethullahçılar, seçim dönemlerinde daha önce olduğu gibi bu seçim döneminde de oldukça faal. Daha önceki seçimlerde AKP kazansın diye kapı kapı dolaşıyorlardı. Özellikle Kürdistan’da Fethullahçılar seçimlerde AKP çıksın diye yapmadıkları hile kalmamıştı. Bingöl, Ağrı, Mardin, Şırnak bölgelerinde özel olarak çalışan Fethullahçılar sandık sonuçlarını değiştirmek için canla başla çalıştı. 2004 Yerel, 2007 Genel, 2009 Yerel seçimlerinde Mersin başta olmak üzere birçok yerde o dönem BDP’nin geleneğini sürdüren partiler kazanmasına rağmen kaybettirdiler. Bu operasyonları AKP ile ortaklaşa yaptılar.''

''REMZİ KARTAL’DAN ÖNEMLİ İDDİA''

''KONGRA GEL Eş Başkanı Remzi Kartal geçtiğimiz gün Sterk TV’deki porogramda konuşurken önemli bilgiler verdi. Remzi Kartal; 2009 seçimlerinde DTP’nin 150’ye yakın belediye başkanlığı kazandığını, ama Fethullahçıların bunu bir operasyonla 100’e indirdiklerini söyledi. Remzi Kartal; bu bilgileri Fethullah Gülencilerin belgelerine dayandırarak söylüyor. Fethullahçıların yaptıkları bir durum değerlendirme toplantısında DTP’nin belediye başkanlığı oranının 50’de tutulması gerektiğini planladıklarını ancak 2009 yerel seçim sonuçlarında DTP’nin 150 belediye başkanlığı kazandığını ancak, geliştirilen bir operasyonla bunu 100’e indirdiklerini söylüyor. Hatta Fethullah Gülen’in kendi ekibine bu başarısızlığı nedeniyle “fırça” attığı bile söyleniyor.''

''Buna örnek olarak da Bingöl gösteriliyor. 2009 yerel seçimlerinde Bingöl’ü Demokratik Toplum Partisi’nin adayı kazanmasına rağmen, Fethullahçıların “ağabey-imamları” devreye girerek Bingöl’ü DTP’den aldılar. Çünkü Fethullah Gülen bu konu üzerinde özellikle duruyordu. Kendi elemanlarına talimatlar ve direktifler veriyordu. Diğer bölgelerde de seçimleri DTP’ye, BDP’ye kaybettirmek için özel uğraş içindeydi.''

''FETHULLAHÇILARIN KÜRDİSTAN PLANI''

''Sürekli durum değerlendirmeleri yapıyor ve Türkiye, Kürdistan’daki örgütlerine talimatlar yağdırıyordu. Hatta “işini yapamayan ağabey-imamlara” fırçalar atıyordu. Diyordu ki “ne yapıp edip Kürtlerin seçimlerde kaybetmesini sağlayın” Bunun için yöntemler öneriyordu. “Didişme, dedikodu yaratın” diyordu. Adayları tartışmalı hale getirmeye, Kürt seçmenlerin gözünde adayları “itibarsızlaştırmaya” ortamı “muğlâklaştırmaya” çalışıyordu. Bunu her seçimde yaptılar. Fethullah Gülen hiçbir seçim öncesinde Kürdistan ve Türkiye’yi stabil halde tutmuyordu. Gerginlik siyaseti izliyor, Kürtleri kriminalize etmeye çalışıyordu.''

''Bunun için medyasını kullanıyor, kendi yerel örgütlenmelerini seferber ediyordu. Şimdi de Fethullahçılar oldukça yoğunlar. Bu kez birincil hedeflerinde Tayyip Erdoğan ve AKP var. Ama bu demek değil ki Fethullah Gülenciler, Kürtlere karşı faaliyetlerinden vazgeçtiler.''

''CHP-FETHULLAHÇI ORTAKLIĞI ANTİ-DEMOKRATİK CEPHEDİR''

''Fethullahçıların Kürdistan’da devletli oldukları ve devletin anti-Kürt histerisine göre, Türkiye kentlerinde ise devletin anti-sol/demokratik histerisine göre de HDP’ye karşı çalıştıklarını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bunun için de Kürtleri provoke etmek için kendi medyasında “PKK 30 Mart’tan sonra Özerklik ilan edecek” cahilliği ile provokasyon yapmaya devam ediyorlar. HDP ve Sol güçleri engellemek için de CHP’nin içine girmiş; aynen AKP’de yaptıklarını şimdi ulusalcı sosyal faşist cephe içinde devam etmektedirler. Yani Fethullahçıların AKP ile girdiği iktidar savaşındaki konumlanışı, Cemaatin anti-Kürt, anti-Alevi ve anti-Sol çizgisini sürdürmesine engel değil.''

''Zaten dikkat ederseniz Fethullahçılar ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’sinin ortaklığından çıkan adaylar MHP kökenli, Alevi düşmanı ve sol karşıtı bir cephe oluşturmaktadır. Dolayısı ile seçim sürecinde Fethullahçıların anti-demokratik karakteri kendisini yaptığı ittifaklarla göstermektedir.''

''FETHULLAHÇILARIN 30 MART ÖNCESİ VE SONRASI PLANI''

''Ancak Fethullahçıların giderek zayıflayan gücünü rağmen kendisini “devletin sahibi” görmesi nedeniyle Kürtlere karşı eylem planından kolay kolay vazgeçmeyecek. Bunun için de Kürtlerin, sol ve demokrasi güçlerinin, Alevilerin 30 Mart 2014 yerel seçimleri öncesinde daha fazla dikkat etmesi gerekmektedir. Fethullahçılar, seçime doğru polis ve etkili oldukları yargı üzerinden provokasyonlarına devam edecekler. Özellikle Kürdistan’da halka saldırıları durmayacak. Bunun dışında nokta atışı yaparak bazı alanlarda AKP ile de gerilimi arttıracak, Kürtleri provoke etme girişimlerini sürdürecektirler. Bu hile ve oyunlarda başarılı olmasalar, seçim sandıkları üzerinden müthiş bir provokasyon zemini oluşturmak için çaba gösterecekler.''

''Eğer Fethullahçıların desteklediği CHP-BBP ve kısmen MHP gibi güçler ile birlikte kendilerini başarısız görürlerse, Fethullahçıları bu kez seçimleri belirsiz kılmak, sonuçların meşruiyetini engelleyecek girişimlerine hız verecekler. Özellikle Kürdistan’da Urfa, Bingöl, Mardin, Ağrı, Dersim, Bitlis, Muş gibi seçim alanlarında sonuçları Kürtleri tahrik edecek bir şekilde değiştirmek isteyeceklerdir. Kontra parti HÜDA-PAR’ın bir araç olarak kullanıldığı zaten örnekleri ile ortadadır. Ayrıca YSK krizi, tutuklu milletvekilleri vb girişimler ile 2009 yerel seçimlerinde acayip provokatif girişimlerini unutmamak ta fayda var.''

''Türkiye kentlerinde ise Adana, Mersin’de BDP-HDP adaylarının kazanmalarını engelleme girişimleri, İstanbul, İzmir, Ankara ve Antalya’da ise CHP ve AKP arasında büyük bir gerilim çıkarma çabaları içine gireceklerdir. İşte o zaman Fethullah Gülen’in daha önce söylediği gibi kendilerine karşıt gördüğü güçlere karşı “A, B, C, D, E, F…” gibi kaos ve provokasyon planlarını devreye sokacaklardır.

''Ayrıca siyasi suikastlar, ilginç kazalar, ani ölümler gerçekleştirmek de Fethullah Gülencilerin provokasyon ve kaos ajandasında yer alıyor. Bu durumlara da Türkiye’nin hazır olması gerekiyor.''

''Bu yazılan ve söylenenler siyasal bir analiz ve yorumdur. Ancak Fethullahçıların kendilerini AKP ile olan krizlerindeki mevzilendirmesine bakılırsa hiç de uzak bir ihtimal değildir. CHP’nin ve diğer sosyal faşistlerin Fethullah Gülen’e teşne olması; AKP’nin anti-demokratik uygulamaları, Kürt sorunundaki çözüm sürecinde yol alınamaması Türkiye’nin kaosa giden yol hattını oluşturmaktadır.''

*kurdistan24.org

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.