Törende yaptığı konuşmada her şeyin üretici için olduğunu vurgulayan Bakan Pakdemirli, "Eğer hasat günü üretici cebindeki bütün parayı harcamak zorunda kalırsa, hasadının tamamını harcamalara yönlendirmek durumunda kalırsa ne yazık ki tam anlamıyla ürününün değerini almamış demektir." diye konuştu.

Lisanslı depoların ve ürün ihtisas borsalarının üreticiye finansman konusunda kolaylıklar sağladığına dikkati çeken Pakdemirli, borsaların gelişmesinin çok önemli olduğunu ifade ederek şunları kaydetti:

Tabii ki eksiklerimiz var. Ürünleri kalitelerine göre tasnif etmemiz ve buralarda yapacağımız çok iş var. Gelişmiş ülkelerde bakıyorum 200 yıllık borsalarda artık gelir garantili sigortalar açılıyor. Üretici daha ürününü toprakla buluşturmadan, yani daha tohumunu toprağa atmadan bir sene sonra kaç paraya satacağını biliyor. Bununla ilgili sigortasını alıyor. Geliri de garantili. Bunlar Türkiye için de hayal değil. Bu çalışmaları yaptık. Tek eksiğimiz borsaların yeterince derinleşmesi.

Türkiye'de 5,7 milyon tonluk lisanslı depo kapasitesi olduğunu, bunun 1,2 milyon tonluk kısmının Konya'da bulunduğunu belirten Bakan Pakdemirli, "Çiftçimizin alın terinin karşılığını alması için çalışıyoruz. Tüm Türkiye'de sadece hububat değil, diğer ürünlerin de borsalaştığı, ticaretinin yapıldığı duruma inşallah geleceğiz. Aslında bunun öncülüğünü yaptık. Dijital Tarım Pazarı oluşturduk. Burada sebzeden meyveye kadar ürünlerin aynen borsa gibi ticaretinin yapılması ve piyasalarda işlem görmesi sağlanabilecek." ifadelerini kullandı.

İLKHA