"Bağbağlar'ı terk etmemizi istediler"

"Bağbağlar'ı terk etmemizi istediler"

Başbağlar'da katledilen 33 kişinin cenazelerinin belediyenin çöp arabası ile nakledildiğini vurgulayan açıklayan Başbağlar Derneği eski başkanı, o dönemde kendilerinden Başbağlar'ı terk etmelerinin istendiğini söyledi.

Sivas olaylarının hemen ardından PKK tarafından Başbağlar'da gerçekleştirilen katliamın acısı aradan geçen 22 yıla rağmen tazeliğini korurken, olaydan sonra Başbağlar sakinlerinden köyü terk etmelerinin istendiği ortaya çıktı.

Başbağlar Derneği eski başkanı ve olayda birçok yakınını kaybeden Şerif Gül, katliamın üzerinden 22 yıl geçmiş olmasına rağmen, katliamı unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını söyledi. Katledilen 33 kişinin cenazelerinin belediyenin çöp arabası ile nakledildiğini vurgulayan Gül, kendilerinden Başbağları terk etmelerinin istendiğini söyledi.

Şerif Gül, "Üzülmek elimizde değil, planlı programlı yapılan bir katliamdır. Katliamın acısını yaşıyoruz. Bunu yaşamaya da devam edeceğiz. Her ne kadar 22 yıl üzerinden geçmiş olsa da. 22 bin senede üzerinden geçse bunu unutmak mümkün değil unutmayacağız, unutturmayacağız bu böyle bilinsin. Katliamı yapanlar neden niçin yaptılar, vuran kim, bunlar hâlâ faili meçhul bilmiyoruz." ifadelerini kullandı.

Katliamın sıradan bir şey olmadığını söyleyen Gül, "Başbağlar katliamı sıradan bir olay değil planlı ve programlı yapılan. Türkiye üzerinde oynanan oyunların bir parçasıdır. Tabii ki adını ne koyarsanız koyun 210 hane, 33 can şehit edildi. Biz gururluyuz mutluyuz çünkü ezan için vatan için 33 tane şehit verdik vermeye de devam ederiz." şeklinde konuştu.

“Susuyorlar ve susmaya da devam ediyorlar”

Kendilerinin yalnız bırakıldığını müracaat ve çalışmalarına rağmen bir sonucun elde edilemediğin belirten Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu süreçte devlet ve medya bizi yalnız. Hiç mi şehitlerimizin hatırası yok. Bu durum bizi derinden üzüyor.  Bizi yalnız bıraktılar, sustular ve hala da susuyorlar. Devlet Denetleme Kuruluna gittik bir sonuç çıkmadı, Meclis İnsan Hakları Komisyonu'na gittik bizi çağırdılar bir sonuç çıkmadı.  Bizi kim vurdu neden vurdu.  Oynanan oyunlara alet olmadık ama nereye kadar.  Bu insanlar size ne yaptı. Sivas'ın intikamı denir, ama Sivas'ta ayrı bir olay oynandı. Karanlık güçlerin cirit attığı, dış güçlerin oynadığı oyunların neticesi Biz Müslüman olduğumuz için bunu yaşadık. Sivas'taki olay da suçsuz insanlar idamla yargılanıyor.  Sivas olayına da karşıyım onu yapanları da lanetliyorum ama Sivas'ta gösterilen ilgi alaka neden buraya gösterilmiyor. O dönemin Başbakanı Bülent Ecevit geldi köyümüze ' Neden bize vurdular başbakanım' diye sordum 'Bilmiyorum' dedi.  Müslüman olduğumuz için bunu yaşadık ve failleri bulunmuyor bu durum bizi kahrediyor.  Devletin hiçbir yetkilisine hakkımı helal etmiyorum bulunmadığı sürece de hakkımı helal etmeyeceğim."

“Şehitleri çöp arabaları ile naklettiler”

Şerif Gül, "Ondan sonraki süreç gerçekten bizi tahrip etti. Katliamdan sonra bizim şehitlerimizi belediyenin çöp arabalarına istifleyip buradan naklettiler. Ve bizim buradan gitmemizi söylüyorlardı ne için. Bu soruların cevabını bir türlü alamadık burayı terk edin başka bir yere yerleşin deyip bizi günlerce oyaladılar. Hamdolsun ezanı susturmadık. Toprağımızı terk etmedik." diye konuştu.

Dinini seven insanlar katledildi

Katliamda katledilen 63 yaşındaki İbrahim Çelik’in oğlu Mustafa Çelik ise, dinini seven insanların katledildiğini ifade etti.

Başbağlar'da katledilenlerin eşyalarının sergilendiği Kültür evinde yaşananları anlattığı sırada duygulanan İbrahim Çelik, babasının gömleğini gösterdiği sırada sözler boğazına düğümlendi ve konuşamadı.

İbrahim Çelik, "Burası müze gibi ve şehitlerimizin eşyaları burada sergileniyor. Olay günü çekilen fotoğraflar sergilenir. Dinini vatanını seven insanlar ve bu insanlar öldürüldüler. 33 tane insanımızı, bin civarında hayvanımızı, evlerimizi ve 700 yıllık tarihi birikimimizi yakıp yıktılar.  Bir gece de yaktılar. Köyü yok ettiler. Öyle ki şehitlerimizi bile buraya gömemedik. Onları sadece Allah’a havale ettik. O bizim intikamımızı alacaktır. Bakın burada şehitlerin eşyaları. Bu da babam İbrahim Çelik’in gömleği. Hakkınızı helal edin yine kötü oldum konuşamıyorum." dedi.  (Ömer Adıgüzel - İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.