‘Halepçe, Hiroşima ve Nagazaki’nin İslam coğrafyasındaki örneğidir’

‘Halepçe, Hiroşima ve Nagazaki’nin İslam coğrafyasındaki örneğidir’

Muş İnanç ve Adalet Platformu (MİAD), Halepçe katliamının 27. Yıl dönümü münasebetiyle bir basın açıklaması yaptı.

Muş İnanç ve Adalet Platformu (MİAD) tarafından, 16 Mart 1988 yılında yaşanan Halepçe katliamının 27’inci yıl dönümü münasebetiyle bir basın açıklaması yaparak, yaşanan katliamın İslam coğrafyasının büyük yaralarından ve dünya tarihinin ayıplarından biri olduğu vurgulandı.

Açıklamada, yaşanan katliam anlatıldı ve Halepçe'de binlerce kişinin öldüğü ve binlerce kişinin de yaralandığı kimyasal saldırı, Hiroşima ve Nagazaki örneğinin bir benzeri olduğu belirtildi. Filistinli yerleşimcilerin evelerinin yıkılmasına engel olmak isterken İsrail buldozerinin altında kalarak 16 Mart 2003'te ölen Rachel Corrie’yi selamlandı ve 22 Mart 2004 sabahı namaz çıkışı şehit edilen HAMAS lideri Şehit Ahmet Yasin rahmetle yâd edildi.

“İslam coğrafyasının büyük yaralarından ve dünya tarihinin ayıplarından biri olan Halepçe…”

MİAD tarafından yapılan basın açıklamasında, şu ifadelere yer verildi: “İslam coğrafyasının büyük yaralarından ve dünya tarihinin ayıplarından biri olan Halepçe katliamının üzerinden tam 27 yıl geçti. Fakat acılar hala tazedir. 1986-1988 yılları arasında İran-Irak Savaşı esnasında Saddam Hüseyin tarafından Alî Hasan el-Mecid el-Tikritî'ye (Kimyasal Ali) bizzat emir verilerek yaptırılan kimyasal saldırı üzerine 6.357 kişi katledilmiş ve 14. 765 kişi de yaralanmıştır.  Bu soykırım sonrasında, yıllar içinde zehirli gazdan dolayı ölenler ve sakat kalanlarla beraber sayı ve acı katlanmıştır.” 

“Evlerin camları kırıldığı için içeri kaçan mazlum Iraklı Kürtler zehirli gazlardan kurtulmadı”

Kimyasal saldırıdan önce uçakların bombardımanıyla tüm evlerin camlarının kırıldığının hatırlatıldığı açıklamada, “İran-Irak savaşı tüm şiddetiyle sürerken, 1988’in 15 Mart’ında İran ordusu ‘Zafer-7’ adıyla, Irak’ın içlerine doğru bir taarruz başlattı. Saddam Hüseyin ise İran Ordusu’nun ilerlemesini durdurmak için Ali Hasan el Mecid’e  kimyasal saldırı emri verdi. Mecid’in komuta ettiği Irak birlikleri 16 Mart’ta başlattığı Enfal harekâtının en acımasız saldırısı için düğmeye bastı. 16 Mart 1988 günü Irak ordusunu önce bölgeyi konvansiyonel silahlarla bombalayarak evlerin camlarının kırılmasını sağladı. Sonra da ikinci harekât gerçekleştirildi ve kimyasal bombalar devreye girdi. Evlerin camları kırıldığı için içeri kaçan mazlum Iraklı Kürtler zehirli gazlardan kurtulmadı.” denildi.

“Halepçe Katliamının yüreğimizdeki acısı hala tazeliğini korumaktadır”

Halepçe’nin, Hiroşima ve Nagazaki’nin İslam coğrafyasındaki örneği olduğu belirtilen açıklamada, “Müslümanların başına getirilen zalim Saddam Hüseyin’in eliyle yaptırılmış ve Kürdistan’da yaşatılan en büyük acı olmuştur. Saddam Hüseyin idam edilmiş olsa da biliyoruz ki acılar hafiflememiştir. Halepçe Katliamının yüreğimizdeki acısı hala tazeliğini korumaktadır. Maalesef bugün hâlâ Müslüman halklar, benzeri acıları yaşamakta ve Doğu ya da Batı dünyasının emrindeki liderleri  eliyle katledilmeye devam edilmektedir.” ifadeleri kullanıldı.

MİAD’ın yapmış olduğu açıklamanın sonunda ise şu ifadeler kullanıldı: “Halepçe acımızı yeniden hissettiğimiz bu tarihte ‘Zulüm bizdense ben bizden değilim’ diyen ve Filistinli yerleşimcilerin evelerinin yıkılmasına engel olmak isterken terörist İsrail’in soğuk demir yığını buldozerinin altında kalarak hayatını kaybeden Rachel Corrie’nin yiğitliğini selamlıyor ve Mart ayının 22’sinde şehit edilen HAMAS lideri Şehit Ahmet Yasin’i de rahmetle yâd ediyoruz.”  (Sezer Özer-İLKHA)     

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.