Mekke'nin Fethi Belçika'da kutlandı

Mekke'nin Fethi Belçika'da kutlandı

Belçika'da yaptığı İslami faaliyetlerle tanınan El Gazali Eğitim Kültür Derneği, Mekke'nin Fethi yıldönümü münasebetiyle gençlik kolları aracılığıyla bir etkinlik gerçekleştirdi.

BRÜKSEL - Yaptığı İslami ve insani çalışmalarıyla adını sıkça duyuran El Gazali Eğitim Kültür Derneği gençlik kolları, 31 Aralık Mekke'nin Fethi yıl dönümü münasebetiyle dernek binasında 2 bölümden oluşan bir etkinlik gerçekleştirdi.

 

Derneğin yeni kurulan gençlik kollarının düzenlediği ilk etkinlik olma özelliğini taşıyan programın ilk bölümünün sunuculuğunu Burak Keleşoğlu yaptı. İbrahim Özmen'in Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan etkinlik M. Fatih Demirtaş Hocanın Mekke'nin fethi konulu sohbetiyle devam etti. Demirtaş Hoca sohbetinde, "Bugün insan hakları havariliği yaparak ülkelerimizi istila edenlere duyurulur. İslam orduları hiçbir zaman katliamlar için bir şehre girmemiştir. Bir şehre girerken her şeyi kendilerine meşrulaştırmamışlardır. Köpeklerin ve yavrularının bile can emniyetinden kendilerini mesul tutmuşlardır. Oysa İslam ülkeleri, İslam beldeleri istila edilirken, Cengiz Moğol'dan kalkıp Buhara'dan, Merv'den, Semerkant'tan, Bağdat'tan, Şam'dan geçtiği yerlerde kediler bile canlı kalmıyordu. Aynen modern çağın Moğolları gibi, bombalarla yüz yıl sonra bile ekin bitmeyen yerler meydana getiriyorlar. Sokaklarımızdan kediler köpekler bile geçmez oldu. Niye savaşa bakış açımızdaki farklılıktan dolayı. Bizde fethetmektir, onlarda istila etmektir. Bizde hakkı hâkim kılmaktır, onlarda yağmalayıp suiistimal etmektir. Bizde insanlık onurunu yüceltmektir, onlarda insanlık onurunu ayaklar altına almaktır. Bizde oralara kalıcı olarak ayak basmaktır, onlarda sadece menfaatleri bulunduğu müddetçe elde tutmaktır." diyerek fethin savaştan farkına ve önemine değindi.

 

"Bu gün kutlandığı şekliyle bu yılbaşı kutlamaları Hz. İsa'da da yok, ondan sonraki havarilerinde de yok."
El Gazali İlahi grubunun okuduğu ilahilerle sohbete ara verilen etkinlik Burak Keleşoğlu'nun okuduğu şiirle devam etti. Şiirin ardından sohbetine 'Yılbaşı ve Müslüman' konusuyla devam eden Demirtaş Hoca, "Tabi ki herkesin kendi inancına kendi değerlerine uygun bir şekilde yeni yılını kutlamasında hiçbir sıkıntı yoktur. Fakat burada sorun iki türlü önümüze çıkmaktadır. Birincisi, bu gün kutlandığı şekliyle bu yılbaşı kutlamaları Hz. İsa'da da yok, ondan sonraki havarilerinde de yok. Bu gün kutlanan bu yılbaşı geceleri, kapitalist mekanizmanın yürüyüşe geçtiği andan itibaren canlılık kazanmış, bir tüketim toplumu oluşturmak, ahlaksız yoz bir toplum oluşturma projesi neticesinde bu hale gelmiştir. Yani mevcut haliyle bu Hristiyanlığa bile uygun değildir."

 

"Kendi bayramını kutlayamayan Müslümanlara ne oluyor da gayrimüslimlerin bayramını kutluyor."
"İkincisi, Müslümanların yılbaşını kutlaması. Hadi Hristiyanları, batılıları biraz anladık. Dinlerinde bir nokta var, o noktayı genişletmişler. Bir kere delinmiş ar perdeleri, sonra genişledikçe genişlemiş, ar perdelerinden bir şey kalmamış. Ama Müslümanlarla yılbaşını nasıl bir araya getireceğiz. Kelimeyi şehadet getiren, Allah ve Resulüne iman eden, hayatını Allah ve Resulüne göre şekillendirmek zorunda olan ve kelimeyi şehadet getirerek şekillendireceğinin sözünü veren Müslümanların yılbaşıyla ne işi var. Bu gafletin, bu delaletin hatta bu hıyanetin sebebi nedir? Saf merak mıdır yoksa cehalet midir?"… "Ama bu saf merak değildir. Aynı zamanda cehalettir, cehaletin daniskasıdır. Biz hele hele Avrupa'da yaşayan Müslümanlar için, bayramlarımızda bile bize izin vermeyen bir toplumda yaşıyoruz. Bayramlarımızda bile okulları bize tatil etmeyen bir toplumda yaşıyoruz. Dini günlerimize hiçbir saygısı, hiçbir hürmeti olmayan bir toplumda yaşıyoruz. Daha değil ki bizim hicri yılbaşımız, değil ki, peygamber efendimizin kutlu doğumunun olduğu rebiyülevvel ayı, daha değil ki Receb'in, Şaban'ın, Ramazan'ın başlangıcı, dini iki tane büyük bayramımız var, diğerlerini saymıyoruz bakın, onlara bile müsamaha gösterilmeyen bir toplumda, gayretsizlikte ne kadar da aşağıya inmişiz ki gayrimüslimlerin bayramında onların sevincine ortak oluyoruz." Sözleriyle yılbaşı kutlamalarının dini hiçbir dayanağının olmadığını ve Müslümanların buna ortak olmaması gerektiğini vurgulayarak sohbetini sonlandırdı.

 

Sohbetin ardından programda El Gazali ilahi grubu ilahileriyle tekrar yer aldı. Okunan ilahilerin ardından program El Gazali tiyatro ekibinin sahnelediği oyunla devam ederken, gösteri katılımcıların büyük beğenisini topladı. Tiyatro gösteriminin ardından Dernek Başkanı Hatip Doğan tarafından gençlik kollarının Pazar günü düzenlemiş olduğu yarışmaların birincilerine Kur'an-ı Kerim hediye edildi. Fatih Demirtaş hocanın duasıyla ilk bölüm sonlandırılırken ikinci bölüme geçilmeden yarım saat ara verildi. Aranın ardından başlayan program gençlere özel olup geç saatlere kadar sürdü.

 

Verilen yemekle başlayan ikinci bölümde İbrahim Özmen'in yaptığı yılbaşı özel skeci izleyenlere keyifli anlar yaşattı. Daha sonra gençler gruplara ayrılarak bilgi yarışması yapıldı. Program verilen ikramlar eşliğinde El Gazali ilahi grubunun seslendirdiği birbirinden güzel ilahilerle çekilen halayla son buldu. (Abdurrahman Ekinci - İLKHA)

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.