“Mısır halkı yüzlerce Rabia katliamı yaşadı”

“Mısır halkı yüzlerce Rabia katliamı yaşadı”

Mısır'da darbeye karşı barışçıl gösteriler yapan binlerce Müslümanın Rabia Meydanı’nında katledilişinin ikinci yılı münasebetiyle sivil toplu kuruluşlarından kınama mesajları gelmeye devam ediyor.

14 Ağustos 2013’te 10 saat içinde tamamı sivil bin 500 kişi katledildi, 10 bin kişi yaralandı ve 21 bin kişi tutuklandı. Darbe sonrası bugüne kadar ise toplamda 7 bin civarında insan Sisi cuntası tarafından katledildi. Yüzlercesi lider kadrolardan olmak üzere 50 bin civarında insan işkencelerden geçirilerek Mısır zindanlarına atıldı.

Yaşanan katliam dolayısıyla “Dünya Rabia Günü” ilan edilen 14 Ağustos’ta, bundan iki yıl önce seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye yapılan darbeyi protesto eden sivil Mısır halkına yönelik, Rabia ve Nahda meydanında bir katliam gerçekleştirilmişti. Katliamın ikinci yıl dönümü nedeni ile Mazlum-Der Ağrı Şubesi Başkanı Levent Çeğil, açıklamalarda bulundu.

Levent Çeğil, “Mısır tarihini incelediğimizde Enver Sedat’tan Hüsnü Mübarek'e kadar aradaki süreçte Mısır halkının yüzlerce Rabia olayını yaşadığına vakıf olduk. Bundan dolayı bizim sadece son dönemdeki Rabia olayına bakmamız eksik olacaktır. Mısır’daki özellikle tevhidi düşünceye sahip olan ve buradaki Firavuni yapılara başkaldıran bütün insanların hangi aşamadan geçtiğinin ve tarih sahnesinde neler yaşadığının unutulması mümkündür değildir.” dedi.

Yaşanan süreçte İhvan’ın çok ılımlı bir tutum takındığını belirten Çeğil, “İhvan-ı Müslimin gerçekten çok ılımlı bir tutum izledi. Dünya siyasetini iyi okumamış bir İhvan-ı Müslimin vardı. Teşkilatlanmayı, silahlanmayı, örgütlenmeyi ve istihbaratı iyi yapamadı. Ondan dolayı en azından Türkiye’yi okumuş olsaydı ya da yanı başındaki devletleri okumuş olabilseydi kesinlikle bu şekilde gafil avlanma sürecine girmezdi. Avlanma diyorum çünkü safi niyetle iktidar olup insanların seçme özgürlüğünü elinde tutan büyük bir kesimin oyuyla iktidara geldiler.” ifadelerini kullandı.

“Müslümanların dayanışma içerisinde olmaları gerekmektedir” diyen Çeğil, “Ne olursa olsun bu süreçte eğer silahlı destek gerekiyorsa onu yapmaları, değilse fikirsel olarak ellerinden ne geliyorsa onu yapmaları ve kesinlikle bu süreçte kardeşlerini yalnız bırakmamaları gerekir. Çünkü cunta hiçbir zaman Müslümanları boş bırakmayacak. Onun için cuntanın istediği onların zayıf düşmesi, yok olması ya da cezaevlerinde, hicretlerde ülkelerini terk edip gitmeleridir. Müslümanların tevhid düşüncesini elde bırakmayarak, katliamlara karşı sessiz kalmamaları gerekiyor.” şeklinde konuştu.  (Ömer Adıgüzel - İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.