Peygamber düşmanlarından Bangladeş'te vahşet

Peygamber düşmanlarından Bangladeş'te vahşet

Bangladeş'te laik yönetime bağlı polisler, başkent Dakka'da Peygamber Efendimize yapılan hakareti protesto eden Peygamber Sevdalısı halkın üzerine ateş açtı. Yaşanan katliamda en az 3 bin kişinin katledildiği tahmin ediliyor. Uluslararası kamuoyu ise sess

HABER MRK - Myanmar’da Müslümanlara yönelik yapılan vahşi katliamlar devam ederken büyük bir katliam haberi de hemen yanı başında bulunan komşusu Bangladeş’ten geldi. Laik yönetime bağlı polisler, başkent Dakka’da Şapla Meydanı’nda Peygamber Efendimize hakareti protesto eden Peygamber Sevdalısı halkın üzerine yaylım ateşi açtı. Yaşanan katliamda 2 bin 500 ile 3 bin arasında kişinin katledildiği tahmin ediliyor. Basın ve medyanın susturulduğu ülkeden konuyla ilgili net bilgiler elde etmek şu an için çok zor. Türkiye’de okuyan Bangladeşli öğrencilerden Muhammed İkbal ülkesinden aldığı bilgilere dayanarak hükümete bağlı güçlerin büyük bir katliam gerçekleştirdiğini ve bunu dünyadan gizlemeye çalıştığını ifade etti.

 

Geçtiğimiz günlerde Cemaat-i İslami liderlerine idam isteyen Şahbatçıların başındaki blogcular; Peygamber Efendimize, İslam ve Kuran’a hakarette bulunmuş ve Hizafet-i İslam Platformu da buna karşı bir eylem yapmıştı. Ülkedeki bu blogcuların yaptığı gibi İslam’a hakaret edenlerin yargılanabilmesi için hazırladığı 19 maddelik bildiriyi hükümete sunan Hizafet-i İslam, 5 Mayıs’a kadar da süre vermiş ve eğer sonuç alınmazsa Dakka’da eylem yapacaklarını duyurmuştu. Peygambere hakaret eden blogcuların başını Dr. İmran Sarkep diye biri çekiyor ve bunların çoğu takma isim kullanıyor.

 

Hizafet-i İslam’ın Bangladeş’teki İslami cemaatlerin bir araya gelerek İslam’a ve Peygambere karşı hakaret söylemlerini önlemek için kurduğu bir platform olduğunu söyleyen İkbal, katliam öncesi ve sonrasını anlattı.

 

Hükümetin bir ay geçmesine rağmen 19 madde için yanıt vermediğini yapılacak gösteri için de son anda izin verdiğini belirten Muhammed İkbal, gerçekleşen katliamı şöyle anlattı: “Üç milyona yakın insan Dakka’ya yürüdü. Hükümetten bir bakan açıklama yaparak ‘eğer akşama kadar Dakka’yı terk etmezseniz zarar eden siz olursunuz’ diye Müslümanları tehdit etti. Halk ise meydanı terk etmedi. Polis, Hızlı Müdahale Birliği (RAB) ve Paramiliter Grubu BGB meydanı kuşattı. Akşam 24.00’de elektrikler kesildi, mikrofonlar kırıldı ve meydandan canlı yayın yapan basın ve medya uzaklaştırıldı. Saat 02.00’de Hizafet-i İslam üye ve gönüllüleri seccadeleriyle meydana gelmiş ve o saatte çoğu seccadelerinin üzerinde uyuyorlardı. Polis o anda uzun namlulu silahlarla bu insanların üzerine yaylım ateşi açıyor. Yaklaşık iki saat silah sesleri susmuyor. Tabi bu insanlarda herhangi bir silah yok. Sadece seccadeleriyle meydana gelmişler. O meydanda olan insanların ifadeleriyle size söylüyorum. 20-25 tane belediyenin çöp toplama kamyonlarıyla cesetler meydandan toplanıyor ve itfaiye sokak ve caddeleri temizleyerek katliama dair izleri ortadan kaldırıyor. Orada bulunan farklı farklı insanlardan aldığımız bilgilere göre 2 bin 500 ile 3 bin arası insan şehid oldu. Bazıları 44 tane diyor. Emniyet müdürü hiç kimse ölmedi dedi ve gerekçe olarak da bu insanların banka soyacağını iddia etti, bunlar engellendi diye de açıklama yaptı. Oysa insanlar uyuyordu, canlı yayında da bu görülüyor.”

 

Medreselere baskın, yaralılara tutuklama

Laik Hasina hükümeti ise yaptığı açıklamalarda ülkede herhangi bir İslami harekete asla izin vermeyeceğini deklare ederek sürekli Müslümanlara yönelik baskı, şiddet ve tutuklamalarda bulunuyor. Katliam sonrası Dakka sokaklarında hükümet yanlısı laikler ve İslami cemaat üyeleri arasında ciddi çatışmaların yaşandığı, her gün 10 ila 20 kişinin öldürüldüğü gelen bilgiler arasında. İkbal’in verdiği bilgilere göre Şitago denilen bir bölgede polis medreselere baskın düzenleyerek öğrencileri tutukladı. Baskınlar devam ederken polis meydanda yaralananları da hastanelerden toplayarak gözaltına alıp bilinmeyen yerlere götürüyor.

 

TV ve gazetelere baskınlar

Bağımsız kaynaklardan edindiğimiz diğer bilgilere göre, ülkede Müslümanlara destek çıkan televizyon kanallarına ve gazetelere yönelik baskınlar yapıldı. Belge, bilgi, görüntü ve kameralara el konuldu. TV kanalları geçici olarak kapatıldı. Bağımsız hareket etmekte olan gazeteciler bile olaylar hakkında gerçek bilgileri yayınlamaktan korkuyor. Diğer yandan Hasina hükümetinin yaptığı çirkin uygulamalarla kontrolü altındaki tüm TV kanallarını ve gazeteleri, İslami cemaatleri kötülemek için ve dezenformasyon amaçlı kullanıyor. Çoğu İslami hareketin liderlerini gözaltına alan hükümet, şimdi de komploların peşine düştü. Ülkede görünüşte Müslümanları destekleyen ve İslamcı gözüken yeni yeni oluşumları kendisi kurduruyor. Müslümanlara yönelik baskınlarda bir sene içerisinde yaklaşık 5 bin 880 kişi tutuklandı. Hasina hükümeti, Cemaat-i İslami’nin liderlerini de idamla yargılıyor.

 

Yaklaşan seçimler ve yolsuzluğa batmış hükümet

Müslümanların ülkede giderek güç sahibi olması ve halk üzerinde etkin bir konuma gelmesi, Bangladeş yönetimini ciddi bir endişeye sevk ediyor. Ülkede yakın zamanda seçimler yapılacak. İslami kesimin yanı sıra sıradan halk da hükümetten oldukça şikâyetçi. Kimse bu hükümeti istemiyor. Bangladeş yönetimi Hindistan’ın desteğiyle ayakta duruyor. Çünkü hükümette çok büyük yolsuzluklar yapılıyor ve yurtdışına para kaçırıldığı belirtiliyor. Bu ve buna benzer sebepler laik yönetimin birçok yanlış karara imza atmasına da sebep oluyor. Geçtiğimiz günlerde çöken 8 katlı binanın enkazından hâlâ cesetler çıkarılmaya devam ederken Başbakan Hasina, CNN televizyonuna yaptığı garip açıklamayla halkın tepkisini üzerinde toplamıştı.

 

İç savaş yakın mı?

Bangladeş kimi uzmanlara göre bir iç savaşa doğru gidiyor, kimi uzmanlara göre sadece Cemaat-i İslami’nin yasaklanması için hükümet manevra yapıyor, kimi uzmanlara göre ise Bangladeş seçimler öncesi her zamanki sancılı dönemini yaşıyor. Ancak dikkat edilirse her zamanki gibi yine masum Müslümanların kanı akıyor.

 

Bangladeş’te iç savaş resmen başladı demek belki erken ama İkbal’e göre laik yönetimin, Cemaat-i İslami liderlerinin idamını gerçekleştirmesi halinde sonrası için ne olacağını kestirmek zor görünüyor. Çünkü bu Müslüman liderler toplum arasında çok saygın bir konumdalar. İkbal, Bangladeş’te koalisyon iktidarına başkanlık yapan partinin marjinal sol partilere destek vermesiyle ülkenin sağ ve sol iki kutup haline geldiğini söylüyor. “İç savaş başlatmak isteyen güçler var” diyen İkbal, kışkırtıcı bazı eylemler yapılarak ‘Müslümanlar yaptı’ diye iftiralar atıldığını belirterek Müslümanların çok sıkıntılı bir durumda olmasına rağmen silaha başvurmak istemediğini dile getiriyor.

 

Dünya sessiz…

İnsan hakları antlaşmalarının hiçe sayıldığı ülkede, laik yönetim tüm insani kuralları ayaklar altına almış bulunuyor. Laik Hasina hükümetinin İslami cemaatlere yönelik uyguladığı aşırı güç ve Müslümanlara yönelik katliamları karşısında dünya devletleri, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Birleşmiş Milletler (BM) gibi uluslararası kuruluşlar ise sessizliğini koruyor.

 

Peygamber Sevdalıları: Düşmanlık İslam'a ve peygamberedir

Peygamber Sevdalıları Platformu Marmara Koordinatörlüğü Başkanı Cengiz Kurtaran ise, Bangladeş’te yapılan katliamı lanetlerken, Müslümanların vahdetten uzak kalmalarının zalimleri cesaretlendirdiğini dile getirdi. Kurtaran şöyle konuştu: “Tarih boyunca İslam’a ve Hz Muhammed'e (sav) düşmanlık yapan topluluklar hep var olmuştur. Bu olay göstermiştir ki, Müslümanların vahdetten uzak olmaları, İslam düşmanlarına cesaret vermiştir ve bunun neticesi olarak bu katliamlara giriştiklerini görüyoruz. Karanlıkları aydınlatmak için gönderilen Hz Muhammed'in (sav) savunucuları olanlar, bu katliamlarla şehadet mertebesine ulaşmışlardır. Allah şehadetlerini kabul etsin ve ümmetin uyanışına vesile kılsın. Bangladeş güvenlik güçlerinin devam ettikleri bu katliamdan bir an önce vazgeçmeleri, tutukladıkları Müslümanları derhal serbest bırakmaları ve tüm İslam ülkelerinin ve duyarlı Müslümanların bu konuda en üst seviyede tepkilerini göstermeleri çağrısı yapıyoruz. Şüphesiz Allah zalimlerin yaptıklarından haberdardır ve azabı onları çepeçevre kuşatacaktır. Müslümanlara reva görülen bu katliamlar ve işkenceler asla karşılıksız kalmayacaktır.”   (Mehmet Özcan - Riyad Makaev - İLKHA)



 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.