Meşru yollardan yuva kuran aileler paramparça bir hale getiriliyor

Meşru yollardan yuva kuran aileler paramparça bir hale getiriliyor

​Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanuna tepki gösteren İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Molla Beşir Şimşek, kanun nedeniyle, meşru yollardan yuva kuran ailelerin paramparça bir hale getirildiğine dikkat çekti.

Mustazaflar Cemiyeti Van Şubesi tarafından "Evlilik ve Toplumdaki Rolü" konulu bir seminer düzenlendi.

Cemiyet binasında düzenlenen seminere konuşmacı olarak katılan İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Molla Beşir Şimşek, Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanununun zararlarına değindi, evliliğin de aile tarafından kolaylaştırılması gerektiğini anlattı.

Mustazaflar Cemiyeti Van Şubesi tarafından düzenlenen "Evlilik ve Toplumdaki Rolü" konulu seminere katılan Alimler ve Medreseler birliği İTTİHAD Genel Başkan Yardımcısı Molla Beşir Şimşek

Televizyon, internet, telefon gibi teknolojik cihazlarla gayri İslami bir ahlakın yaygınlaştırıldığını belirten Şimşek, diğer taraftan toplumun evliliğe gereken önemi de vermediğini belirtti.

Şimşek, "Gençlerimiz büyük bir ahlaksızlık buhranıyla iç içedir. Haramlar her zamankinde çok daha fazla bir şekilde yaygın bir hale getirilmiş. Her türlü imkânlarla desteklenmiştir. Bu gayri İslami ahlak, bu iffetsizlik, bu maneviyatsızlık hastalığı her gün biraz daha fazla artıyor. Her gün biraz daha bize yaklaşıyor. Artık evimizin içine kadar girmiş hepimizi bir şekilde etkiliyor. Böyle bir tehlike ile baş başa olduğumuz halde farkında değiliz. Belki Allah-u Teâlâ’nın bize vermiş en değerli nimet olan çocuklarımız bu tehlikenin içerisindedir, bu tehlikeden bir şekilde etkileniyor, inancından uzaklaşıyor, edebinden iffetinden mahrum bırakılıyor.  Ama anne baba olarak bizler bu hususta duyarsızız. Tedbir almıyoruz ve dinimizin bu konular için bize gösterdiği tedbirleri de elde bırakmışız." dedi.

Anne babaların çocuklarına karşı hakları ve yerine getirmesi gereken vazifelerinin olduğunu söyleyen Şimşek, "Bu vazifelerin en başında her anne babanın bu tür tehlikelerden korumaya çalışmasıdır. Bunu İslami bir ahlak ve İslami bir terbiye ile çocukları tehlikelerden korumasıdır. Bir taraftan haramların reklamları yapılıp insanlarımız bunlara davet edilirken, diğer taraftan da bu tehlikelerin önünde durması gereken düğünlerimiz evliliklerimiz bu konular ile ilgili İslami hassasiyetlerimiz temelden yıkılmış ve çocuklarımız evlatlarımız adeta savunmasız bir şekilde şeytana teslim edilmiştir. Şeytani amellere teslim edilmiştir. Bizler anne babalar olarak bu tehlikeyi fark etmiyoruz. Basit hesaplar uğruna, basit hedefler uğruna evlatlarımızı, ciğerparelerimizi bu tür tehlikeler ile baş başa bırakıyoruz. Bu böyle devam ederse yarınlarımız bu günümüzden çok daha tehlikeli olabilir. Hâlbuki Müslümanlar olarak bizim bir görevimiz vardır. Öncelikli olarak kendi nefsimizi, en yakınımızda olan çocuklarımızı, evlatlarımızı ve sevdiklerimizi bu tür dünyevi ve uhrevi hastalıklardan muhafaza etmektir. Bunun yolunu göstermektir. Siz, dünyada istediğiniz serveti çocuklarınıza bırakın, istediğiniz refah düzeyini onlar için hazırlayın, istediğiniz dünya imkanlarını onlar için hazırlayın; eğer çocuklarınız cehennem ateşinden Allah-u Teâlâ’nın yasaklamış olduğu haramlardan korumak için bir tedbir alamazsak kendi ellerimiz ile çocuklarımızı şeytana teslim etmişiz demektir." ifadelerini kullandı.

"İnsanlarımız harama teşvik edilmektedir"

"Ey müminler, iman ehli Müslümanlar! Kendiniz ve ehlinizi öyle bir ateşten koruyunuz ki onun yakıtı insanlar ve taşlardır" ayetini hatırlatarak konuşmasına devam eden Şimşek, "Bu gün her tarafımız haramlarla doludur. Bu gün nereye gidersek orda insanlar harama davet ediliyor, harama teşvik ediliyor. Artık sokak ortasında insanlar haramlar ve isyanlar içerisindedir. Bu haramlar gençlerimiz arasında her gün biraz daha fazla yaygınlaşıyor. Artık bu hususlar ilkokul çağlarındaki küçük çocuklarımıza kadar inmiştir. Kız erkek münasebetleri gittikçe normal hal alacak düzeye gelmiştir.  Buna karşı olan hassasiyetlerimizi ne yazık ki kaybettik. Özellikle telefon ve internet münasebetleri bu hususları kolaylaştırmaktadır. Telefonlarımıza kampanya adı altında bedava internetler dağıtılıyor. Bu da çocuklarımızı daha fazla bu ortamlarda günahlar işlemeye teşvik ediyor. Televizyonlarda, haberlerde internet yüzünden boşanan aileleri görüyoruz. Bu tehlikelerin artık gençleri geçtiğini, evlenen, çocuk sahibi olan nice insanlara müptela olduğunu, bundan dolayı ailelerin parçalandığını ve haramların her gün biraz daha arttığını görüyoruz. Bütün kampanyalar çocuklarımızı zinaya sürüklüyor." şeklinde konuştu.

"Aileler paramparça bir hale getiriliyor"

Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanuna tepki gösteren Şimşek, "İmam nikâhı ile evlenen insanlarımız var. Çocukları ve eşleri ile 10 yıl mutlu bir hayat yaşamalarına rağmen gece vakti bu adam evinden alınıp 7 yıl 'ırza geçme!' suçlaması ile hapis cezası verilerek cezalandırılıyor. Buna dayanamayıp intihar edenler var. Kadın yalnız bırakılıyor. Sözde devlet bu kadını kocasından koruyor! Erkek cezaevine atılıyor, çocuğu babasız, kadınları da kocasız bırakıyorlar. Böyle bir toplumun içerisinde kadın yıllarca sahipsiz bırakılıyor. Bir tarafta sürekli sevgili değiştiren gençlere kimse dokunmazken diğer taraftan ise meşru yollardan yuva kuran çocuk sahibi olan aileler paramparça bir hale getiriliyor. Türkiye’de 8 bin aile bu hususta mağduriyet yaşamaktadırlar. 16 bin çocuğun babası şu anda cezaevindedir. Nedeni kendini haramdan korumuş olup 17 yaşında evlenmiş olmasıdır." dedi.

"Çocuklarımızı kendi ellerimiz ile zina tehlikesinin içine atıyoruz"

Evliliklerin kolaylaştırılması gerektiğini dile getiren Şimşek, "Evlilikleri geciktirerek çocuklarımızı da kendi ellerimiz ile zina tehlikesinin içine atıyoruz. Bu tehlikelerden korunmanın çaresi de İslami bir çerçevede yapılacak olan bir evliliktir. Bunun evlilikten başka çaresi yoktur. Günümüzdeki bu ortamlarda bir genç için acilen evlenmek farzdır. İnsan evlendiği zaman dinin yarsını kurtarmış oluyor, geri kalan yarısı için de Allah'tan korksun. Oğlumuz veya kızımız evlilik yaşına gelmiş ise ve biz bunu farklı sebeplerden dolayı geciktiriyorsak her şeyden önce bu çocuklarımızın dininin yarısını tehlikeye atmışızdır. Kendi izzetimizi aile izzetimizi inancımızı evladımızın inancını tehlikeye atmışızdır." diye konuştu.

"Evlilik büyük felaketlerin önünde duracak bir tedbirdir"

Evliliklerde olan faydaları da dile getiren Molla Beşir Şimşek, "Dinimizde evliliğin hükmü Peygamber efendimizin sünneti ve Allah-u Teâlâ’nın bize bir emridir ve büyük felaketlerin karşısında duracak olan bir tedbirdir. Ayet-i kerimede, 'İçinizdeki bekârları, köle ve cariyeleri ve cariyelerinizden elverişli olanları evlendirin' diye emrediliyor. Bu gün kölelerimiz ve cariyelerimiz yok ama köleleştirilmiş kızlarımız var. Sabahtan akşama kadar çalışıp başkasının ağız kokusunu çeken kızlarımız vardır. Birkaç kuruş uğruna sabahtan akşama kadar atölyelerden çalıştırılan kızlar kimlerindir? Allah-u Teâlâ bunların evlendirilmesini emrediyor. Eğer fakir iseler Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah-u Teâlâ’nın hükmü de budur. Durumları sağlık olarak müsaitse, evliliğe engel bir durumları yok ise ve evlilik yaşına gelmişlerse mutlaka evlendirin. Rezzak olan Allah'ın rızkından korkmayıp, maneviyatını düşünerek evlenenlere mutlaka rızık verecektir. Peygamber efendimiz hadis-i şeriflerinde, 'Nikâh benim sünnetimdir. Kim benim sünnetim ile amel etmez ise benden değildir. Evleniniz çünkü ben diğer ümmetlere karşı sizin çokluğunuz ile iftihar edeceğim. Kimin maddi imkânı varsa hemen evlensin, kimin maddi imkânı yok ise oruç tutusun, çünkü oruç şehveti kırıcıdır.' Buyurmuştur." şeklinde konuştu.

"Evlilikleri kolaylaştırınız"

Evliliklerde önceliğin Allah rızası olması gerektiğine vurgu yapan Şimşek, "Nikâh kıyılırken, 'Allah’ın emri Peygamberin kavli' ibaresini damat adayı seçerken, çeyizlikler isterken, altınlar isterken de aklımıza getirmeliyiz. Bunları isterken de Allah’ın emri Peygamberin kavli, demiş olsaydınız evliliği kolaylaştırmış olurdunuz. Gençlerin önünü açmış olurdunuz. Haramın yolunu kapatır, helalin yolunu açar, çocuklarınızı böyle bir hastalıktan korumuş olurdunuz. Maalesef birçok aile bu konuda ticari bir evlilik yaptırıyor. Gelen damat adayının nasıl biri olduğunun, namaz kılıp kılmadığını hesaba katmadan ilk sordukları soru, ne iş yapmasıdır. Memur olup olmadıkları, ayrı eve çıkıp çıkmayacakları sorulmaktadır. Böyle bir evliliğin neticesi kısa bir süre sonra evlilikte kavgayla gürültüyle bitiyor. Sonra evlilikte bereket ve keramet beklentilerimizin gerçekleşmemesine dem vuruyoruz. Çocuklarımızı tehlikelerden korumak için acilen evliliği düşünmemiz lazım. Bunun yanında da evliliği kolaylaştırmamız lazımdır. Bir an önce bu tedbir alınıp haramların önüne geçilmelidir." değerlendirmesinde bulundu.

İLKHA

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.