Caminin çevre yapısının ve görüntüsünün bozulmasını istemeyen duyarlı bazı STK, siyasi parti ve cami cemaati, Cuma namazı sonrası yetkililerden bu sorunun çözülmesini talep etti.

Diyanet-Sen Van Şube Başkanı Nurullah Arvas, Yukarı Nurşin Camii önünde yapılmakta olan inşaatın durdurularak inşaat alanının kamulaştırılmasını istediklerini dile getirdi.

Arvas, "Yukarı Nurşin Camii, Van ilinin en büyük üç camisinden bir tanesidir. Çevresiyle, yapısıyla Van'ımız için büyük önem arz eden, büyük değere sahip olan bir cami. Maalesef camimizin ön cephesinde temeli atılmış inşaatın, camimizin siluetini kapatacak şekilde yapılması düşünülüyor. Biz kamuoyu oluşturma adına bugün çeşitli sivil toplum kuruluşları olarak, halkımız, cemaatimiz ve cami derneğimiz olarak buradayız. Bu inşaat sahibinin de mağdur olmayacağı bir çözüm yolu üretilerek bütün devlet yetkililerimizden, kamu kuruluşlarımızdan, Valiliğimizden, İpekyolu Kaymakamlığımızdan, Büyükşehir Belediyemizden destek bekliyoruz. Bu alan camimizin siluetini kapatıyor. Dolayısıyla bu alan ve yanındaki diğer alanların kamulaştırılıp park haline getirilmesi veya başka bir çözüm yolu bulunması, ya da takas yoluyla inşaat sahibini de memnun edecek bir çözüm üretilmesini istiyoruz. Bu inşaatın burada yapılmasını istemiyoruz.'' dedi.

"İki tarafın da mağdur olmaması gerekir"

Memur-Sen Van Şube Başkanı Mehmet Ali Uca ise ''Biz bir talepte bulunurken her iki tarafın da memnuniyet duyacağı bir sonuç elde edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Burada arsa sahibinin mağdur edilmesi hiç kimsenin işine yaramaz. Amacımız; burada hem arsa sahibinin bu işten karlı çıkması hem de Van'ımız için manevi değeri yüksek olan, görünümüyle ve içinde bulundurduğu Kur'an kursuyla, okuma salonuyla bu camimizin de bir şekilde önünün kapanmasının engellenmesidir." diye konuştu.

"Cami derneği hukuki olarak haklı durumda"

HÜDA PAR Van İl Başkanı Avukat Rasim Saygın, hukuki yönden cami ve Cami Derneğinin haklı olduğunu belirtti.

Avukat Saygın, ''Bu alanın evveliyatı nakıs parseldi. Öncesinde buraya imar izni verilmiyordu. Sonradan belediyeden bir şekilde çekmelerle veya yola doğru taşmalarla burada ruhsatlandırma işlemi yapılmıştır. Evveliyatına gidilecek olursa yıllardır satılık bir arsaydı ve belediyeye gidip bakanlar buradan ruhsat izni alamadıkları için imara yönelik herhangi bir şekilde adım atılmıyordu. Gerek cami derneğimizin gerekse camimizin kamusal bir gücü yok. Karşı taraf burayı satmadığı müddetçe satın alma durumunda değil fakat kamusal yetkiyi kullanan Valilik, belediyeler ve diğer hükümet birimleri kamusal güç de kullanarak arsanın rayiç bedelini belirlemelidir. Karşı tarafı da mağdur etmemek koşuluyla ücreti ödenerek veya tahsis işlemi yapılarak buranın camiye kazandırılması gerekir.'' dedi.

"Camiyi binaların arasına sıkıştırmamız doğru değil"

Sağlık-Sen Van Şube Başkanı Hikmet Bilgin, "Hakkın söylendiği camilerde hak arama mücadelesi veren ve özellikle yeşil alanın oluşmasında katkı sunan tüm STK'lara teşekkür ediyoruz. Camiler İslam'ın sembolüdür, İslam'ın sembolü olan yerlerin de İslam'ın şanına yakışacak şekilde ve o ruhta yapılması çok önemlidir. Camiler, etrafı yeşillendirilmiş ve oturulması, sohbet edilmesi ve hasbihallerin yapılması gereken yerlerdir. Dolayısıyla biz camileri sadece dört duvar olarak düşünemeyiz. Bugün bu camimizin de protokol cami olması, dışarıdan gelen insanların da ibadet için uğrak yerlerden biri olması hasebiyle camiyi binaların arasına sıkıştırmamızın doğru olmadığını düşünüyoruz.'' şeklinde konuştu.

"Bu çevrenin bir parka ihtiyacı var"

Yukarı Nurşin Camii Dernek Yöneticisi Kasım İlbay, "Bu çevrenin bir parka ihtiyacı var. Her tarafın betonlaştığı bu bölgede insanımız için bir teneffüs yerinin olması şarttır. Camimizin önünde bin 500 metrekarelik bir parkımız var, burayı da katarak mahallemize bir 'Mini Park' yapılması ve yeşil alan açılmasını talep ediyoruz. Dernek olarak da üzerimize düşen her türlü sorumluğa hazırız.'' dedi.

Cami cemaatinden bir vatandaş ise caminin merkezi bir cami olduğunu, çeşitli zahmetlerle, bağışlarla yapıldığını, caminin önünün kapatılmasının yanlış olduğunu, devlet büyüklerinin yardımcı olması gerektiğini söyledi.