Türkiye'de her yıl 3 milyon ünite kan ihtiyacı var

Türkiye'de her yıl 3 milyon ünite kan ihtiyacı var

Türkiye'de her yıl yaklaşık 3 milyon ünite kan ihtiyacı olduğunu belirten Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, kana sadece acil durumlarda değil, sürekli ve her gün ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Gaziantep’te geleneksel olarak düzenlenen ve bu yıl 10’uncusu gerçekleştirilen kan bağışı kampanyası programına katılmak üzere kente gelen Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, kan ihtiyacı, bağışı ve kan stokuyla ilgili İLKHA’ya konuştu.

Kan sayılarındaki düşüşlerin, bağışçıların yaptıkları bağışlarla artmaya başladığını belirten Kınık, kan stoklarının normal seviyeye doğru çıkmaya başladığını belirtti.

Kızılay’ın, Türkiye'de her gün 300 noktada kan topladığını ve toplanan kan sayısının da 9 bin üniteden aşağı düşmemesi gerektiğine dikkat çeken Kınık, bu sayıyla ülkenin kan ihtiyacının karşılandığını ve bu toplanan kanı tetkik edip işleyerek Türkiye'deki binden fazla hastaneye ulaştırdıklarının bilgisini verdi.

Kan bağışının kış mevsiminde, tatillerde ve Ramazan ayında azaldığını söyleyen Kınık, her gün 9 bin ünite kan toplayarak Türkiye'nin 300 noktasından bin 500 hastaneye dağıttıklarını vurguladı.

“Her gün 9 bin ünite kan toplanması lazım”

Türkiye'de her yıl yaklaşık 3 milyon ünite kan ihtiyacı olduğunu belirten Kınık, “Kızılay olarak bunun yaklaşık 2,8 milyondan fazlasını karşılıyoruz. Bunun tamamını biz gönüllü bağışçılarımız aracılığıyla karşılıyoruz. Bu yaklaşık günlük 9 bin ünite kana tekabül ediyor. Bu 9 bin ünitenin her gün toplanması lazım. Zaman zaman özellikle Ramazan ayları gibi ağır kış şartlarının olduğu aylar gibi ve yaz aylarında yani tatil dönemlerinde kan bağışlarında azalmalar oluyor. Ama hastanelerimizdeki ihtiyaçlar azalmıyor. Dolayısıyla bu çerçevede de stoklarımızın bizim asgari stok seviyesi olan 50 binin altına düşmemesi gerekiyor. Şu anda çok şükür 100 binlerde bir stokla Ramazan ayına giriyoruz. Vatandaşlarımızın bu anlamda bilinci de sahiplenmesi de artıyor.” dedi.

“Düzenli bağışçıları biz daha çok önemsiyoruz”

Düzenli kan bağışında bulunmanın çok önemli olduğunu belirten Kınık, “Yani insanlarımız sağlıklı bir erkek yılda 4 kere sağlıklı bir kadın yılda 3 kere kan bağışı yapabilir. Düzenli bağışçıları biz daha çok önemsiyoruz. Çünkü onların sağlık kontrollerini daha sık yaptığımız için bizim için onlar daha güvenli bir donör oluyor. Bu çerçevede de yüzde 50'lere ulaşmış bir düzenli kan bağışçısı oranımız var. Bu da çok iyi bir orandır. Kadınlarımızın biraz bu konuyla ilgili cesaretlendirilmesini biz arzu ediyoruz. Halen kan bağışında bulunan kadın bağışçılarımızın oranı yüzde 15’lerde yani 85 erkek 15 kadın yüzdesiyle devam ediyoruz. Bunun yüzde 30'lara çıkarılmasını hedefliyoruz. Ama özellikle kök hücre bağışlarında kadınlarımızın daha önde olduğunu görüyoruz. Daha yüksek bağış oranlarıyla ilerlediklerini görüyoruz. Bu anlamda da hem Gaziantep bölgesi olarak hem de ülke genelinde bu farkındalığa ihtiyaç var.” ifadelerini kullandı.

“Kendi kanımız kendimize yetiyor”

Kan bağışının nüfusa oranla ölçüldüğünü belirten Kınık, “Türkiye yaklaşık 80 milyon nüfusuyla kendi kan ihtiyacının tamamını kendi donörleriyle karşılıyor. Dolayısıyla bu anlamda hem güvenli kan temini hem de kan bağışı sayısı noktasında Avrupa'nın en iyi kan sistemine sahip ülkelerinden bir tanesiyiz. Dolayısıyla kan bağışı noktasında da Avrupa'nın en büyük nüfusları yani Almanya gibi birisine de sahip olduğumuz için de ilk üç içerisinde kan bağışı alıyoruz. Bu anlamda kendi kanımız kendimize yetiyor.” diye konuştu.

“Kan bağışı düzenli yapılmalıdır”

Kınık, “Kan bağışı hastalarımızın ihtiyaç anında acil olarak ihtiyaç duyduğu ve fabrikalarda üretilmeyen bir dokudur. Dolayısıyla tek kaynağı insandır, bağışçılarımızdır. Bağışçılarımızdan elde edilecek olan bu kanlar ile ancak insanlar şifa bulabilmektedir. Yokluğu durumunda ise gerçekten can kayıpları veya hastalıkların daha da ağırlaşması söz konusudur. Onun için her kanında bir miadı vardır. Dolayısıyla bu ömür içerisinde tüketilmesi gerekir. Kan bağışı bu anlamda her gün yapılması ve düzenli yapılması gereken çok önemli bir görevdir.” şeklinde konuştu.

“Kan sürekli değil acil bir ihtiyaçtır”

Kana sadece acil durumlarda değil, sürekli ve her gün ihtiyaç olduğunu vurgulayan Kınık, bu konuda herkesin duyarlı olması gerektiğini belirterek, son olarak şunları kaydetti:

“Kan acil değil, sürekli bir ihtiyaçtır. Sağlığımıza ise herhangi bir olumsuz etkisi yoktur. Hatta siz kan bağışladığınızda vücudunuzun içerisindeki dokuların rejenerasyonu hızlanır ve artar. Dolayısıyla da sağlığınıza destek veren başka insanların bu anlamda sağlığına destek veren kutsal bir ödevdir. Kan bağışı ve kök hücre bağışı her sağlıklı vatandaşımızın kadın ve erkek tanışması gereken bir bağış modelidir.”

İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.