DİYARBAKIR- 12 Eylül 1980 yılında dönemin Genel Kurmay Başkanı Kenan Evren tarafından yapılan, birçok insanın haksız işkencelere maruz kalmasına ve sebepsiz yere öldürülmesine neden olan 12 eylül askeri darbesinin üzerinden 34 yıl geçti.
İnsan Hak ve Hürriyetler Derneği (Hür-Der) Diyarbakır Şubesi Genel Başkanı Av. Şaban Dalgın, 12 Eylül askeri darbesinin yıl dönümünde İLKHA’ya yaptığı açıklamada, 12 Eylül askeri darbesinin hafızalarda baskıcı ve zorba işkence rejimi olarak kaldığını söyledi.
Dalgın, 12 Eylül darbesinin özellikle dindar kesime yapıldığının altını çizerek, "12 Eylül darbesi özellikle siviller açısından birçok travmaya neden olmuştur.” dedi.
Darbelerin zihinsel, teknolojik ve eğitim açısındaki gelişmeleri etkilediğini söyleyen Dalgın, Türkiye Cumhuriyeti’nin bu darbeler nedeniyle gelişimini tamamlayamadığını belirtti.
“12 Eylül darbesinin zihniyeti devlet nezdinde hala devam etmektedir”
Darbe döneminde yaşanan mağduriyetlerin hala devam ettiğini aktaran Dalgın, “12 Eylül darbesinin ve işkencelerinin oluşturduğu travma hala geçmiş değildir. 12 Eylül darbeci zihniyeti uzun süre halkın üzerinde yapmış olduğu baskıyı devam ettirmiştir. Bu baskı ve diktatörlük, halkın bünyesinde sağlık açısından travmalara neden olmuş, bu travmalar henüz giderilmemiştir. Bu dönemin mağdurlarının haklarının iade edildiğini söyleyemeyiz. Zaten 12 Eylül askeri darbesinin özellikle dindar kesime yönelik başörtüsü yasağı halen devam etmektedir. Hükümet, bu işkence mağdurlarına yönelik tedavi girişimi adı altında şimdiye kadar herhangi bir eylemsel duruma girmemiştir. Yine bu insanların mağduriyetinin tazmini yönünde hükümetin ve daha önceki hükümetlerin yeterli çabaları olmamıştır. 12 Eylül darbesinin devlet nezdinde Amerika’nın güdümünde halkı idare etme yönündeki zihniyeti hala devam etmektedir.” dedi.
12 Eylül askeri darbesinin üzerinden geçen 34 yıla rağmen oluşturduğu olumsuz izlerin tam olarak silinemediği söyleyen Dalgın, Diyarbakır şehrinin 12 Eylül döneminde cezaevi işkenceleriyle zihinde kaldığını kaydetti.
“12 Eylül baskıcı ve zorba işkence rejimi olarak hafızalarda kalmıştır”
Yaşanan işkence ve insanlık dışı muamelelerle birçok kişinin travma geçirdiğini söyleyen Dalgın, “O işkencelerle, insanlık dışı muamelelerle insanımız travma geçirmiş ve psikolojisi bozulmuştur. İşkencelerden geçmiş insanların sağlık açısından problemleri henüz bitmiş değildir. Bunun ayrıca halk nezdinde de oluşturduğu travma vardır. 12 Eylül işkence görenlerin dışında halkın nezdinde de tamamen baskıcı, zorba, insanlara zulmeden, insanları insan yerine sokmayan bir işkence rejimi olarak hafızalarda kalmıştır.” ifadelerini kulandı.
“Bu darbeyi yapanlar en ağır şekilde cezalandırılmalıdır”
Darbe sorumlularının en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini açıklayan Dalgın, “Bu darbeler, NATO, Amerikan zihniyeti ve onun ideolojisinin görevinde yapılan darbelerdir. Halkın bu darbelerle kendini idare etmesi ve gelişimini tamamlaması engellenmeye çalışılmıştır. Emperyalistlerin isteği doğrultusunda yapılan bu tür darbelerin bir daha olmaması için sorumlular en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Ölmüş olsalar bile en azından rütbelerinin sökülmesi ve darbe hevesinde bulunan insanların bu tür girişimlere bulunmaması gerekir.” şeklinde konuşma. (Hamza Adiyaman – İLKHA)