529 idam, ABD ve mantık

Sait ŞAHİN

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry Mısır’da Müslüman Kardeşler üyesi 529 kişi hakkında verilen idam cezası ile ilgili tepki göstermiş ve şunu demiş: “Mısır mahkemesinin, eşi benzeri görülmemiş ve ani bir kararla, hızlı bir toplu davanın ardından 529 vatandaşı ölüm cezasına çarptırmasından derin rahatsızlık duyuyorum. Bu, mantığa aykırı.”

Zat-ı muhteremlerini(!) dinleyen zannedecek ki gerçekten de bu karar onları rahatsız etmiş. Bir de bu kararı mantıkları kabul etmiyor ve mantıklarına aykırı buluyorlarmış!

Hangi mantık!

Mantık dediğimiz şey, değer ölçüleri üzerine işler. Herkesin mantığı inandığı değerler üzerine kuruludur. ABD’nin değer ölçüleri, çıkarlarıdır. ABD mantığı da çıkarları üzerine işler. Çıkarları için yapmadığı şey yoktur. Yaptığı her şey de ABD mantığına uygundur.

“Petrol, doğalgaz ve diğer zenginlik kaynaklarına sahip olmam gerekiyor, ne yapmam lazım: Doğal yollarla işbirlikçi liderleri ülkelerin başına geçirmem ve yine doğal yollarla bu ülkenin zenginliklerini sömürmem lazım. Bu olmadı mı, ülke elden gidecekse bir bahane uydurup, bir sebep oluşturup o ülkeyi işgal etmem lazım veya o ülkede darbe yaptrırıp, katliam işlemem lazım…”

ABD’nin yaptığı bu ve bu yaptıkları da kendilerine göre gayet mantıklı.

Mısır’da da bunu yaptılar. Meşru Mursi hükümetine darbe yaptırdılar ve kadın, çocuk binlerce insanı meydanlarda katlettiler.

Mısır’da darbe ve katliam yaşanınca, ABD’nin rahatsızlığına dair bir açıklama gelmediği gibi yaşananları da mantığa aykırı bulmadılar. Aksine darbeyi ve katliamı yapanları açıktan desteklediler.

Darbe yapıldığında ve binlerce insan katledildiğinde rahatsız olmayan ve bunları mantığa uygun bulan ABD, bugün kalkmış 529 insanın idam kararı karşısında rahatsızlığını dile getiriyor ve bu kararı mantığa aykırı buluyor.

Sormazlar mı hangi mantık?

ABD çıkarları için ülkeler işgal eden, milyonlarca insanı katleden, milyarlar insana hayatı zehir eden ve yaptıklarını hak olarak gören mantık mı?

Bakmayın şirin gözükmelerine!

İlk aşama olarak işlerini garantiye aldıkları Mısır’da kendilerince şeytanlık yapıyorlar. Siz zannediyor musunuz Mısırlı yargıçlar bu kararı ABD’nin iradesi dışında ve ABD’den bağımsız vermiş?

Bu karar, tamamen danışıklı bir karar ve bu karar üzerinden ABD, canavar kara yüzüne, şirin bir makyaj çekiyor.

Bu kararın arkasında birçok amaç ve plan var: Mısırlı yargıçlar usul ve esasça böyle bir karar verecek, ABD de bu karara sert tepki göstermek üzerinden gönül okşayacak ve oluşan kirli imajı temizleme yoluna gidecek. Bununla birlikte geleceği şekillendirmek için yapacağı operasyon öncesi zihinsel narkoz uygulayacak.

Mısır’da darbe ve katliam yapıldı ama ülkede olaylar durulmadığı gibi yönetim hala sağlama alınmadı. Geçici hükümetin kalıcı iktidara dönüştürülmesi lazım. Bu seseple Mısır’da seçime gidilecek ve ülke devlet başkanını seçecek. Bunun için general Sisi görevlerinden istifa etti.

Seçim öncesi süreçte ABD bir şeytanlık daha yapıyor. Mısır’da yaşanan sürecin kendi iradesi dışında gerçekleşiyor olduğu imajını vermeye çalışıyor. Bunun için de el altından müslüman vicdanları rahatsız eden adımlar attırıyor. Sonrasında da gayet insancıl tepkiler ortaya koyarak insanların zihinlerine ve vicdanlarına narkoz uyguluyor. Narkoz yemiş bir zihin ve vicdan, yapılacak operasyonlar/ameliyatlar öncesi atılan neşterleri hissetmez. Uyandığında herşey bitivermiştir.

Öyle ise ne yapmak lazım?

Narkoza direnmek ve narkoz yememek lazım. Bunun için de kendimizi, zihin ve vicdanımızı operasyonel şeytani akıldan korumamız lazım.

Ancak öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, genel müslümanlar bile ne yedikleri zihinsel narkozlardan ne de geçirdikleri operasyonlardan haberdarlar. 

Ne diyelim, son günlerin revaçta ifadesi ile “Zalimler için yaşasın cehennem!” deyip, Allah’tan basiret ve kurtuluş dileyelim.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.