Aile; güvendir, dayanaktır, sığınaktır

Türkiye geneli okutulan "Peygamberimiz ve Aile" başlıklı Cuma hutbesinde, " Aile; güvendir, dayanaktır, sığınaktır. Aile; vefadır, sadakattir. Eşleri birbirine güven ve sadakatle bağlayan en kıymetli bağdır." ifadelerine dikkat çekildi.

Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan bu haftaki Cuma hutbesinde "Peygamberimiz ve Aile" konusu işlendi. Hutbede, Peygamberimizin aile verdiği önem ve aile fertlerinin birbiri üzerlerindeki haklarına değinildi.

Şanlıurfa'da bugün açılışı yapılan 11 Nisan Camii'nde, Cuma vaazını Doç. Dr. Ahmet Gündüz, Cuma hutbesini ise Şanlıurfa İl Müftüsü Mehmet Taştan okudu.

Hazreti Peygamber'e ilk vahyin gelmesi ile birlikte eşi Hazreti Hatice'nin kendisine destek verdiğinin hatırlatıldığı hutbede, "Sevgili Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hira'da ilk vahiy gelmiş, Kur'an'ı Kerim nazil olmaya başlamıştı. İlahî buyruğun ağırlığıyla yüreği titreyerek evine dönmüş, can yoldaşı Hazreti Hatice validemize 'Beni örtün' demişti. Eşine, sırdaşına sığınmış, ondan destek almıştı. Hazreti Hatice, güven veren ve teskin eden haliyle Peygamberimize o gün 'Korkmana gerek yok! Çünkü sen her zaman doğruyu söyler, akrabanı gözetirsin. Muhtaçlara yardım eder, misafire ikramda bulunursun. Allah, hiçbir zaman seni utandırıp üzmez' söylemişti." denildi.

Hazreti Hatice'nin sevgisini ve desteğini asla unutmayan Peygamberimizin vefatından yıllar sonra bile Hazreti Hatice'yi hasretle andığına dikkat çekilen hutbede, "Aile; güvendir, dayanaktır, sığınaktır. Tüm varlığıyla iyilikte yardımlaşmak, el birliğiyle kötülüğe engel olmaktır. Hazreti Hatice'nin sevgisini ve desteğini asla unutmayan Peygamberimiz, vefatından yıllar sonra bile onu hasretle anmıştır. Zira aile; vefadır, sadakattir. Eşleri birbirine güven ve sadakatle bağlayan en kıymetli bağdır. Aile fertleri, hayatın zorluklarını aşmak ve güzelliklerini paylaşmak üzere birbirlerinin yanında olurlar. İffet, izzet ve mahremiyetlerini muhafaza ederler. İşte ailedeki bu sadakat, dünyada şeref, ahirette ise kurtuluştur." ifadeleri yer aldı.

"Eşlerin ve çocukların ortak aklı, hata yapılmasını engeller"

Hazreti Peygamber'in her konuda ailesi ile istişare yaptığı belirtilen hutbede,  "Peygamberimiz, aile fertlerinin fikirlerine değer verir, aile içinde yaşanan sorunların sabır ve ferasetle çözülmesini sağlardı. Çünkü istişare, şiddete başvurmadan akl-ı selim ile sıkıntıları aşmayı sağlar. Eşlerin ve çocukların ortak aklı sayesinde hata yapılmasını engeller. Ailede hakların ve sorumlulukların dengeli biçimde dağıtılmasını sağlar. Çünkü erkeklere ailede adaleti öğütleyen Allah Resulünün ifadesiyle, 'Sizin hanımlarınız üzerinde hakkınız olduğu gibi, hanımlarınızın da sizin üzerinizde hakları vardır." diye belirtildi.

"Şefkat ve merhametin varlığı, Rabbimizin 'Rahmân' isminin tecellisidir"

Hutbenin devamında Hazreti Muhammed'in çok merhametli olduğu hatırlatılarak, "Ailede şefkat ve merhametin varlığı, Rabbimizin 'Rahmân' isminin tecellisidir. Merhamet sadece acıma hissi değil, muhatabımıza değer vererek onu anlama çabasıdır. Merhamet, aile fertlerine ihsanla, insafla, iyilikle, güzellikle ve şefkatle davranmaktır. Peygamber Efendimizin ailesinde vazgeçilmez olan değerlerden biri de şefkatti. Rahmet Elçisi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), ailesine karşı son derece müşfik davranırdı. Ailede kimsenin gönlünü kırmaz, kaba ve incitici konuşmaz, bağırıp çağırmaz, ağzından kötü söz çıkmazdı. Eli asla şiddete kalkmaz, kadının ve çocuğun hırpalanmasına kesinlikle izin vermezdi. Nitekim Allah Resulü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur: 'Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır. Ben de aileme karşı en iyi olanınızım." ifadelerine yer verildi.

"Peygamberimiz, eşlerine, çocuklarına ve torunlarına sevgi sunmaktan çekinmezdi"

Hazreti Peygamber'in aile fertlerine dikkat çekilen hutbede, "Resul-i Ekrem'in ailesi sevgi doluydu. Hane-i saadetin her ferdi, yüreğinde derin bir muhabbet ve ülfet hissederdi. Peygamberimiz, eşlerine, çocuklarına ve torunlarına sevgi sunmaktan çekinmezdi. Onları takdir eder, mesela sevgili kızı Hazreti Fatma geldiğinde ayağa kalkarak kendi yerini kızına verirdi. Her akşam hane halkını toplayıp onlarla sohbet ederdi. Hayatın yükünü bizimle birlikte taşıyan en yakınlarımız, sevgimizi duymayı en çok hak edenlerdir. Güler yüzümüz, gönül alıcı bir çift sözümüz, ailede sevgiyi çoğaltır. Bu yüzden Peygamberimiz, 'Büyüklerimize saygı, küçüklerimize sevgi ve şefkat göstermeyen bizden değildir.' buyurmuştur."

Hutbenin sonunda şu ifadeler kullanıldı:

"Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'de Peygamberimize hitaben şöyle buyurur: 'De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.' Bir mümin için Allah Resûlü'nü sevmenin anlamı, onun yolundan gitmek yani onun hayat tarzını benimsemektir. Mutlu bir aile yuvası için de onun örnekliğine ve yaşattığı ahlakî değerlere her zamankinden daha çok ihtiyacımız vardır. Peygamberimizden öğrendiğimize göre, bir aile sevgi ve güvenle kurulur, adalet ve merhametle korunur. Ailesinde huzur isteyen müminler olarak duamız şudur: 'Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah'a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle."

İLKHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Şanlıurfa Haberleri

Avukat Karadaş: "Kanun yapma sürecinde halkın manevi değerleri dikkate alınmalı"
Soluk borusuna süt kaçan bebek kurtarılamadı
İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kırhan: "Hareketsiz yaşam diyabete ne oluyor"
Balıklıgöl’ün duvar ve su kanalı çöktü
Yapılan zamların ardından halk fakirleşiyor