Diyarbakır’da Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Merkezi’nde Türkiye Gençlik Kulüpleri Konfederasyonu (TGKK) tarafından Gençlik ve Spor Bakanlığının desteğiyle “Gençlerin Rolü” adında bir konferans düzenlendi.
Diyarbakır Ulu Cami İmam Hatibi Mehmet Emin Mülayim’in Kuran tilaveti ile başlayan etkinliğe, AK Parti Milletvekili Cumali İçten, Türkiye Gençlik Kulüpleri Konfederasyonu (TGKK) Genel Başkanı Bilal Okudanı, HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan ve çok sayıda davetli katıldı.
“Kudüs’ün özgürlüğünü istemiyorlar.”
Programda konuşan AK Parti Milletvekili İçten, dünyanın birçok coğrafyasında yaşanan kavganın, savaşın, kanın ve gözyaşının nedeninin Kudüs’ün siyonistler tarafından işgal edilmesi olduğunu söyledi. Kudüs’ün işgalden kurtulmadığı sürece kanın akmaya devam edeceğini dile getiren İçten, Kudüs’ü işgal edenlerin bütün insanları kendilerine köle ve hizmetçi olarak gördüklerini ifade etti.
“Ne oldu da bu husumetler ortaya çıktı?”
Türkiye Müslümanların asırlar boyu tek vücut olarak yaşadığına dikkat çeken Gençlik Kulüpleri Konfederasyonu (TGKK) Genel Başkanı Bilal Okudanı ise, “Ne oldu da bu husumetler ortaya çıktı? Niçin bu kanlar akıyor? Meseleyi, sadece bir terör, askeri operasyon ya da Kürt meselesi olarak görmemek gerekir. Asıl mesele, tek boyutlu olmayıp 3 boyutludur. Bunlardan birincisi terör, ikincisi Kürt meselesi ve üçüncüsü de Güneydoğu meselesidir. Her üç mesele birlikte, bir bütün olarak ele alınıp çözüme kavuşturulmalıdır.” şeklinde konuştu.
“Lozan’da kurulmuş olan sistem Türkiye’nin sorunlarının ana kaynağıdır.”
Çözümün sivrisinekleri öldürmekte değil bataklığı kurutmakta aranması gerektiğini söyleyen Okudanı, “Derhal, gayri insani ve gayri İslami olan, batı kültür ve medeniyet değerlerine göre Lozan’da Hayım Nahum doktrinine göre kurulmuş olan bu sistemi değiştirelim. Lozan’da kurulmuş olan sistem Türkiye’nin sorunlarının ana kaynağıdır.”dedi.
Bölgede yapılan zulmün sadece bölgeye has bir durum olmadığını savunan Okudanı, “Bu durum ülkenin pek çok yöresine ilişkin bir durumdur. Bunun da sebebi, gene sömürü düzeni, tahakküm düzeni ve taklitçi zihniyetli iktidardır. Ne Türk kavmiyetçiliği ne de Kürt kavmiyetçiliği haklıdır. Bir mümin, her ikisine eşit mesafede durmayı bilmelidir. Hz. Muhammed (SAV), ‘Asabiyet (kavmiyetçilik) davasına kalkan, onu yaymaya çalışan, bu dava yolunda mücadeleye girişen bizden değildir.’ buyuruyor.” ifadelerini kullandı. (M. Sıddık Bilge/Ali Adıyaman - İLKHA)