Evvel İdil, Ahir İdil

Mehmet Güven ÖZER

 Dava mazlumlarının barındığı mekândır İdil. Evvelden beri PKK'nin eziyet, boykot ve ambargolarının uygulandığı; derken 28 Şubat ve Paralel polislerin soğuk kış gecelerinde kar, buz ve soğuk su eşliğindeki işkence seanslarının olduğu bir saadet bölgesiydi. 

İlk saldırı 1991'in Mayıs'ında oldu. PKK militanları Karaaslan ailesini hedefe koyup, ailenin anne ve babasını 07/05/1991'de, bununla yetinmeyip ailenin büyük oğlunu da 28.12.1991'de şehid ettiler. Ekmek tekneleri olan dükkânları faili belli, açık ve aşikâr şekilde yakıldı. Evin küçük kızı da ilk saldırıda yaralanmıştı.

İdil (Hezex) Köyleri olan Tepeköy (Xırabêrapın), Bereketli (Filé) ve Kozluca (Xanıké)'de nice erler düştü kara toprağa. Suikastler, mayınlar, kaçırmalar... Mecburi hicret girdi devreye. Gökyüzüne bakıp, ebabil kuşlarını ararken gözlerimiz, yetişti zuntikamın abid neferleri. Yeryüzünde İslami direnişin en haklı ve onurlu mücadelesi verildi. Ailelerimiz, aşiretlerimiz, PKK, 28 Şubatçılar, Paralelciler, medya, hemen herkes hareketi boğmaya çalışıyordu.

Yani Mekke.

Oysaki haklıydık. Haklıydık ki bugünlere kadar sabitkadem kaldık. Yoksa bu kadar düşmanın arasında bir daha kalkmamacasına oturmalıydık.

Günümüzde yeterli olmasa da haklılığımızı dile getiren, hakkı teslim eden sesler duymaya, yazılar okumaya başladık. Duydukça ferahlıyor, şükür secdelerine varıyoruz. O kadar ihtiyacımız vardı ki bu tür sözlere, oksijensiz ortamda bir nefes gibi...

Hala tereddütlü davranan, olayları kavramakta zorlanan, PKK zulmünü bir türlü ölçüp tartamayan bizim mahallenin yazar-çizerlerine sadece şunları söylemek lazım. 2014-2015'te PKK'nin yaptığı zulümler ne idiyse, 1990'lı yıllarda da aynısıydı. Aradaki fark medyadır. PKK o zamanlar yaptıklarını gizleyebiliyordu. Aradaki medya farkından dolayı bugün gizleyemiyor. Dolayısıyla siz de olup biteni tüm çıplaklığı ile görüyorsunuz. Yoksa bugün ne oluyorsa, aslında 1990'lı yıllarda da o oluyordu.

Gelelim ahire, yani günümüze. 29 Mayıs 2015 günü İdil'e (Hezex) bağlı Kozluca (Xanıké) köyünde HDP'lilerce yapılan saldırı sonucu, İslami Camiaya mensup Abdulcelil Talayhan ile Mehmet Şerif Şimşek şehid oldular.

Bayatlamış beyanatları dinliyoruz şimdilik. “Biz köye parti çalışmaları için gitmiştik. Hüda Par'lılar geldi ve bizi tahrik ettiler. Bizim evlerimizdeki keleşlerimizi getirmekten başka çaremiz kalmadı. Falan filan.”

Ha bir de üzüntülerini de dile getirmekten çekinmeyecekler. PKK, KCK, HDP her ne kadar harf varsa, bunlara söylenecek bir şey yok. Netice itibariyle şiddet temelli yapılar. Bir tek şeye inanmış durumdalar. İkna edemezsen öldür. Hatta iknaya bile gerek yok. Muhalifleri öldür. Stalinist felsefenin buyruklarını yerine getiriyorlar.

Acı da olsa, zehir de olsa sözümüz laik/seküler bir Kürt topluluğun oluşumu için ihtiyaç duyulan din kisveli âlim, yazar ve çizerlere. Allah rızası için, bu vebalin altına girmeyin. Aziz İslam dinini bir topluluğun düşünsel kıyımına alet etmeyin. Sizler Newruz ve Mewlid topluluklarını karşılaştırmıyor musunuz? HDP gençliği ile Hüda Par gençliğini kıyas etmiyor musunuz? Her topluluğun uyarıcısının yine aynı topluluktan geldiğini ve söz konusu topluluğu helak edecek yöntemlere karşılık ihya yöntemlerinin de daim olacağını bilmiyor musunuz?

Yıllar önce Şehid Şeyh Zeki Atak'tan dinlemiştim: “Bir Cuma günü namazını kılmış, sünnetlerimi eda ediyordum. Arkamda ayakta bekleyen birini fark ettim. Dualarımı bitirip, elimi yüzüme sürünce, ayakta bekleyen şahıs beni alnımdan öptü. Döndüm baktım, Şırnak bölgesinin meşhur âlimi Molla Abdurrahmanê Xendeqî. Bana söylediği sözler şok edecek nitelikteydi: “Vallahi siz haklısınız. Siz Allah'ın şeriatını hâkim etmek istiyorsunuz. Ancak biz de azad bir Kürdistan istiyoruz. Bunu getirecek kim olursa olsun destekleriz.”

Bunu söyleyen Molla Abdurrahman 70 yaşlarında Irak'taki PKK kamplarına gitti. Burada PKK'nin Stalinist yüzünü bizzat müşahede etti. Sonuçta ne mi oldu? Kamplardaki uygulamalara katlanamayan Molla Abdurrahman, KDP'ye iltica etti. Kendisini görenlerin anlattığına göre Şehid Molla Zeki gibi insanlar için gözyaşı döküyormuş.

Anlayacağınız üzere yeşil PKK'liler..! Sizlerin de Yasin Börü ve diğer İslam şehidlerinin kanında elleriniz var.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.