Ey yetkililer sizden büyük Allah var!

Abdullah ASLAN
Ey yetkililer! Ey Cumhurbaşkanı! Ey Başbakan! Ey Adalet Bakanı! Ey savcılar! Ey hâkimler! Ey cezaevi müdürleri ve Ey gardiyanlar!... Unutmayın sizden büyük Allah var!

Cezaevinde mahpus, zindanda tutsak, 7 demir kapı arkasında derdest edilmiş bir insandan size nasıl bir zarar dokundu ki dirisini alıp adeta ölüsünü geri getirdiniz!

O bir tutsak… O bir mahkûm… O bir biçare… O bir yalnız… Size ne yapmış olmalı ki ona bunca eziyeti reva görmüş olabilirsiniz!

Cezaevinde birinin canına mı kastetti? Birini mi öldürdü? Birine bıçak mı çekti? Bu adam ne yaptı Allah aşkına? Dünyanın en büyük suçunu bile işlemiş olsa bir hukuk devletinde, bir adalet sisteminde takip edilecek yol, izlenecek metot bu mu olmalı?
Size; kişiyi suçlu ilan edecek, ardından ifadesini alacak, ondan sonra da “öldü” denilinceye kadar cezasını infaz edecek hak ve yetkisini hangi yasa, hangi kanun veya hangi yönetmelik verdi ki?! Ya orası dağ başı mı?! Orada Türkiye Cumhuriyeti kanunları geçmiyor mu? Sizin bu saldırınızı meşru görecek gerekçeleriniz ne olabilir ki?

Ey Müslümanlar! Ey insan hakları savunucuları! Yine sus pus mu kalacaksınız? Yine bize dokunmayan yılan bin yıl yaşasın mı diyeceksiniz? Yine kör ketum mu davranacaksınız? Dün Fikret Bayramları, Yasin Demirleri ve Salih Mirzabeyoğullarını görmediğiniz gibi bugün de Cihan Yeşilleri görmeyecek misiniz?!

Bütün bunları siz görmeseniz veya görmek istemeseniz de bilesiniz ki Allah görüyor! Allah Semi’dir; Allah Basir’dir! Allah züntikamdır!

Neyden veya kimden mi bahsediyorum?

Değerli Okurlar!
Avukatların beyanlarına göre Bolu Cezaevi’nde mahkûm olan Cihan Yeşil, geçen Cuma günü öğleden sonra kaldığı hücrede 8-10 gardiyanın saldırısına uğruyor. Hızını alamayan gardiyanlar Cihan’ın hücre arkadaşını etkisiz hale getirdikten sonra kendisini yanlarında götürüyorlar. Ve edinilen bilgiye göre tam 3,5 saat bu mahkûm, öldüresiye dövülüyor...
Beyanlara göre, yaka paça götürülen mahpus Cihan Yeşil, bir battaniyeye sarılı “ölü” vaziyette hücreye geri getirilip içeri atıldıktan sonra üzerine demir kapılar da kilitleniyor. Hastaneye götürülmeyen Yeşil, şuan bile hafıza kaybı vb. problemlerle boğuşuyor.

Avukatların açıklamalarına göre, bütün bunlar Cihan Yeşil’in başına, yasal haklarını takipte ısrarcı olmasından dolayı getiriliyor.
Arkadaşlar!

Bu ikinci bir Engin Ceber vakıasıdır. İşkence ve kötü muamele bir insanlık suçudur. İnsanları sözüm ona böyle mi topluma kazandıracağız?! Mahkûmların ailelerini böyle mi kazanacağız? Toplumsal barışı böyle mi getireceğiz?
Böylesi uygulama ve saldırganlıklar son bulmadan allame-i cihan da olsak bir toplumsal dönüş yolunda arpa boyu yol almamız mümkün değildir. Dün Engin Ceber, bugün Cihan Yeşil, yarın bir başkası… Sorumlular hesap vermese eğer, bu tip saldırganlıkların sonu gelmeyecek.

Savcılığın bütün delilleri elde ederek gereken soruşturmayı açacağından eminim, ancak bunun Cihan Yeşil’e atfedilecek bir suç ile gölgeleneceğini de tahmin ediyorum.

Bunu niye söylüyorum biliyor musunuz? Çünkü benzerini başka yerde gördük de ondan. Tekirdağ’da süngerli odada saldırıya uğrayıp elbisesi soyulan mahkûmun suç duyurusu red edilirken, mahkûmun namaz kılmak için duvarlardan söküp etrafına doladığı süngerler için “devlet malına zarar vermek”ten yapılan suç duyurusu ise kabul ediliyor. Bu trajikomik olayların benzerleri bilmem hangi ülkede yaşanabiliyor? Bizim insana, bizim dine, bizim ibadete saygımız böyle olmamalıydı! Biz insanız, biz Müslümanız ve biz Müslüman bir memlekette yaşıyoruz, Rusya’da değil.

Sonuç olarak; başta yaptığım çağrıyı sonda da yapıyor ve “bütün bunları Allah görüyor; bütün bunları Allah duyuyor; zerre miktar hiçbir şeyi karşılıksız bırakmayacağına da kesin iman ediyoruz; bir diyar küfürle devam edebilir ama zulümle asla devam etmez” diyorum ve acilen müfettişlerin Bolu Cezaevi’ne gönderilmesi konusunda bakanlığın gerekli adımları atacağını umuyorum.

Selam ve dua ile.
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.