Halk “Devrimci Halk Savaşı”ndan neden kaçar?

Hasan SABAZ

Özyönetim ilanları, kazılan ve tuzaklanan çukurlar, kurulan barikatlar sonrası operasyonlar yapılınca yerleşim yerlerinde hayat durdu, sıkıntılar had safhaya ulaştı. Ardı ardına gelen sokağa çıkma yasakları, temel ihtiyaçların karşılanmasını bile güçleştirdi.

Şimdilerde halk, “hendek”lerin kazıldığı, devrimci halk savaşının yürütüldüğü yerlerden kaçmaya başladı.

Pkk'liler halka öfkeli.

“Nankörler” diyorlar. “Sizin için savaşıyoruz, siz kaçıyorsunuz” diyorlar.

Her ne kadar halkın evlerine girip onları polis ve asker için hedef yapıyorlarsa da, evlerin duvarlarını delip eşyalarını kullanılamaz hale getiriyorlarsa da, halkı ekmek parasına muhtaç hale getiriyorlarsa da olsun. Yapılan şeylerin hepsi halk için.

Hendeklerde ısrar ediyorlar.

Figen Yüksekdağ, Hendekleri onaylamadıklarını söyledikten 2 gün sonra hendeklerden bir öncesi, yani Özyönetim için garip laflar etti.

“Öz yönetim talebi ve mücadelesi artık 21. yüzyılda bütün dünya devletleri uzayda yeni yaşam aramayı dert edinmişken bizlerin kendi yaşamımızı kurtarmayı ifade eder bu program.”

Mesele sadece Figen olsa neyse derdik; ama uçuşa geçenlerin sayısı bir hayli fazla.

Mesela Süheyla İnal.

Süheyla İnal, HDP'den vekil adayı idi, seçilemedi. Şimdilerde Demokratik İslam Kongresi şura üyesi. İnal, hendekler ile ilgili ilginç şeyler söylüyor.

Devletin saldırılarına karşı öz savunma ile karşılık veren halkın kazdığı hendeklerin meşru bir savunma olduğunu iddia eden İnal, 627 yılında gerçekleştirilen Hendek Savaşı'nda olduğu gibi savunma amaçlı kazılan hendekler olduğunu söyledi.

Hendek Savaşında bir tarafta Müslümanlar, diğer tarafta müşrikler ve Yahudiler vardı.

“HDP'liler hendeğin hangi tarafında?” diye sorsak cevap ne olur?

Süheyla İnal herhalde Müslümanların olduğu tarafı kast ediyor; ama bu durumda partide çoğunlukta olan Marksistleri ne yapacağız. Allah'ı inkar edenlerin Müslümanların içinde işleri olamayacağına göre bu sorunu nasıl halledeceğiz?

Çok mu derine daldık?

“Mesele ağaç değil” diyen “Gezi ruhu koalisyonu” gibi “Hendek ruhu” türünden yeni bir yaşam tarzı mı oluşturuluyor?

Aslında hendek dedikleri de çalışmayan HDP belediyelerinden dolayı yollarda oluşan “çukur”ların biraz daha derinleştirilmesinden ve içine bomba yerleştirilmesinden başka bir şey değil.

Tabii her şey halkın mutluluğu için.

Ama nedense halk bunu anlamamış ve hendek bölgelerini terk edip kaçıyor.

Ankara ziyaretinde Mesut Barzani de “Hendeklerin kapatılması” çağrısında bulundu.

Laf arasında da şöyle bir anekdot aktardı Barzani:

Bağdat yönetimi ile çatıştıkları dönemde bir kenti almak istediklerini, ancak babası Mustafa Barzani'nin “Doğru strateji olmaz. Sonradan müdafaa edemeyeceğiniz bir yere girip işgal etmek, hem oradaki halka hem de işgal edene zarar verir” diyerek engel olduğunu aktardı.

Hem halka hem de yapana zarar veren bir eylem türünü “Doğru strateji olmaz!” diyerek reddeden Molla Mustafa Barzani ve şimdiki Pkk yöneticilerinin tutumu…

Evet, halk daha önceden destek verdiği “Hendekçiler”den kaçıyor ve halkın çatışmalı yerleşim yerlerini terk etmesi “Hendekçiler”i kızdırıyor. Çünkü “Hendekçiler” halkın zarar görmesinden siyasi rant elde etmeyi umuyorlar.

Halk kaçıyor, çünkü hâlihazırdaki “Hendek” siyasetinin tutarlı hiçbir tarafı yok. Ne gerilla savaşına benziyor, ne de Barzani'nin halkın zarar görmemesi esasına dayanan “ilkeli silahlı mücadele” usulüne benziyor.

Pkk yöneticilerinden yapılan açıklamalara bakılırsa çatışmalı süreç devam ettirilmek isteniyor. Amerika'dan umduğunu bulamayan Pkk, tam umutsuzluğa düşmüşken imdadına Rusya yetişti. Rusya'nın yapacağı yardımlarla savaşı uzatmayı hedefliyorlar. Bu arada yerleşim yerlerinden kaçan halk için yeni bir göç serüveni başlıyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.