HÜDA PAR

Fikret GÜLTEKİN
Geçtiğimiz Perşembe günü Hür Dava Partisi, partileşme yolundaki tüm prosedürleri yerine getirerek resmiyet kazandı. Tabanına yönelik ciddi karalama kampanyalarına rağmen şu ana kadar partinin kuruluşu ile ilgili müspet açıklamalar ağırlık kazanıyor. Tabi partinin kuruluşunu görmezlikten gelenler ne düşünüyor bu belli değil.

Müspet tepki verenlerin bir kısmı, mevcut siyasi partilerin artık temel hak ve özgürlükler hususunda üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğinden yakınmaktadırlar. En önemlisi de Kürt meselesi ile ilgili çözüm arayışlarında samimiyetten uzak davranışların artık çekilmez bir hal aldığı görüşünün ağırlık kazandığıdır.

Kurucu üyelerinin sahip oldukları kimliğe rağmen partileşmesini bir kazanım olarak görenler de müspet tepki verenlerin safında yer almaktadırlar.

Müspet tepki verenlerin bir kısmı da siyaset hayatına atılan Hüda Par’ın seçimlere girmekle nasıl olsa umduğu sonucu bulamayacak olmanın yaratacağı ağır yenilginin hesabını yaparak alttan alta bu süreci sevinçle karşılamaktadırlar.
Hüda Par’ın kuruluşunu, gerek temel hak ve özgürlüklere getireceği yaklaşım, gerekse de şiddete yönelik tavırlarının ne olacağı şeklinde tereddütlerle karşılayanlar ise hemen akabinde yönlendirmeye yönelik girişimleriyle dikkat çekiyorlar. ‘Eğer şunu yaparlarsa… bunu yapmazlarsa…’ şeklindeki evhamlarıyla yapıyı bir baskı altında tutup sürüklemenin hesabını yapmaktadırlar.

Hüda Par, siyasetini ve siyasetçilerini bildiğimiz kadarıyla kendi güçlerinin farkındalar. Ne tabanlarından gelecek kendine aşırı güven havalarına kendilerini kaptırırlar ne de muhalif tarafların onları küçük göstererek halk tabanları üzerinde oluşturacakları psikolojik baskının galip gelmesine müsaade etmeyeceklerdir. Sahip oldukları güç, inançlarının kendilerine yüklediği misyonla paralellik arz ediyor. İnançlardan taviz verilmedikçe kemiyet itibariyle oluşacak bir yenilgi onlar için bir anlam ifade etmeyecek. İşte bir kısım muhalifin anlamakta zorlandığı husus burası olduğu için ilk seçimlerde Hüda Par’ın alacağı oy oranını bir ölüm kalım meselesi olarak görmekte ve bunu Hüda Par’ın tabanına da aksettirmeye çalışmaktalar. Oysaki partinin kurucuları da gönüllüleri de partinin hizmet noktasında bir araç olduğunun farkındalar. Parti çatısında çalışmak hizmet etmenin sadece bir adımıdır. Hizmet yolunda onlarca yol olduğunun farkındalar.

İslam’da esas olan barıştır. Savunma veya saldırı da barışa hizmet etmek için vardır. Hüda Par’la ilgili yapay endişelerden biri de silahla arasına mesafe koyacak mı, geçmişini unutabilecek mi, şeklindedir. Göründüğü kadarıyla İslam’ın yaptırımlara baktığı perspektif neyse şuurlu Müslümanların da bakışı öyledir. O halde tereddüt sahibi kişilerin sorunu Hüda Par’la değil, barışa/selamete karşı çıkanlara farklı yaptırımlar getiren İslam iledir.

Hüda Par’ın siyaset anlayışına yeni bir boyut getirip getirmeyeceği, diğer partilere karşı bir alternatif olup olamayacağı sorularındaki mantık aslında Hüda Par’a yüklenen sorumluluğun da ne kadar büyük olduğunu ortaya koymaktadır. Hüda Par’ın yöneticileri henüz çalışma alanını, programını açıklamadan veya bir alternatif olacağı konusunda hiç bir açıklama yapmadan bu sorularla karşılaştılar. Bu bir noktada Türkiye siyasetindeki tıkanıklığın da açılması için bir beklenti halinin yansımasıdır.

Bununla beraber çok yoğun badirelerden geçmiş, el an devletin derin odaklarınca sürekli polisiye tedbirlerle ve yargı eliyle bezdirilmeye, sindirilmeye çalışılan, ekonomik ambargolar sebebiyle binbir sıkıntılar yaşayan bir tabana sahip Hüda Par’dan hemen de bir alternatif olmasını istemek insaf sınırlarını aşar. Zaten ne taban ne de yöneticiler de kendilerini böyle tanımlamıyorlar.

Bu aşamada Hüda Par, gerek inanca yönelik tüm yasakların kaldırılmasında ve İslam’a ters gelen uygulamaların tartışılmaya başlanmasında mevcut iktidar üzerinde sürükleyici ve etkileyici bir rol oynayabilecektir. Öte yandan tıkanan Kürt meselesinin çözümünde atacağı adımlarla mevcut aktörleri kendilerine çeki düzen verme hususunda ciddi bir uyarıcı pozisyonu kazanabilecektir. Süregelen şekliyle taraflar artık kendi aralarında bir pastayı ikiye bölerek ‘bu benim, bu da senin’ deme rahatlığına kaçamayacaklardır.

Hüda Par’ın kuruluşunun tüm Türkiye halklarına ve ümmete hayırlar getirmesini Rabbimizden diliyoruz.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.