İtler Salınıp, Taşlar Bağlı Olunca..!

M. Medet SOLMAZ

Bismihi Teâlâ

Heyhat ki heyhat!!!...Devran namertlerin devranı! Soysuzların, arsızların kol gezdiği ekranlar, mekânlar… İkiyüzlü şahsiyetsizlerin, nabza göre davrananların demini yaşıyoruz kimi zamanlar! Yalakaların türediği, makam -mevki kapmanın kıyasıya yarışırcasına harcanan nefesler, hisler! Şehvetperestlerin, şöhretperstlerin, nefse kulluğun revaç gördüğü anları yaşıyoruz bugün!!! Tacizlerin, nitelikli suçların işlene geldiği durumlar karşısında optimist olunabilir mi..?

Kamuoyunun malumu bu aralar Oktar denen densiz güruhu gündeme gelince herkes ahkam kesiyor. Bu densiz güruh fütursuzca bu melanetleri  teşhir ettiğinde… Gencecik insanların yaşamları habis duygular uğruna katledildiğinde ve bu insanların canları, bedenleri üzerine rantlar çevrildiğinde; konfor, para, yalancı vaatlerle hayatlar karartıldığında; ifsat faaliyetlerle nesiller kirletildiğinde, ey siyasiler, bürokratlar..! Nerdeydiniz, neredeydiniz?... Bu kirli şebekenin arşivleri teşhir edilirse kim bilir ne kirlilikler, ne kirli suratlar ortaya çıkacak!!!

90'lı yılların eski emniyet mensubu içişleri bakanı çıkmış akıl hocalığı yapıyor. Beyefendiler, kendilerince ahkâm kesiyor. Bu kirli şebeke bu kadar tehlikeli olduğunu söylüyorsunuz da, ne yaptınız bakanlığınız sırasında? Göstermelik de olsa içeri alıyorsunuz da ruh ve sinir hastası diye dışarı salmadınız mı?  20 yılı aşkındır bu çete herkesin gözü önünde kirliliklerini yapa geldi… Umarım yeni Türkiye'de bu tür fasit düşünce, ekol, loca, örgüt, şebeke ve çetelerin yeşermesinin, kök salınmasının önüne geçilir… Öbür türlü hiçbir mazeret ve bahaneyle kimse bu milleti aldatmaya kalkışmasın.

Acizliğinizi, basiretsizliğinizi itiraf etmeyecek misiniz? İtleri salıp taş gibi sağlam erleri mahpus ettiğinizden ötürü nasuh tövbeyle kendinizi affettirmeyecek misiniz? Gerçi kendisini ıslah etmeyeni  Yaradan ıslah eder mi? O yıllar tüm hıncınızla 28 Şubat ayazını da arkanıza alarak dine, dindarlara karşı amansız savaş veriyordunuz. Binlerce insanı israil, Guantanamo mahpushanelerini aratmayacak türden envai türü işkencelerden geçiriyordunuz.Bu işkencelerden sakat kalan,kalcı hastalıklara maruz kalan,illegal yollarla faili meçhullere  kurban gidenler…Çeyrek asırdır mahpushanelerde yıllarını eskitenler…Açıkça söylemek gerekirse; tüm bunları zevkle, kin ve nefret dolu habis maksatlarla yapılıyor olmasıdır.

90'lı yıllarda Türkiye'nin Güneydoğusunda camiye giden çocuklar üzerinde en alçak şeyler uygulanmaktan imtina edilmiyordu. Ahlaka sığmayan, vicdanları sızlatan, insanın dile getirmekten hicap ettiği fasit faaliyetler uygulamaya konulmuştu. Diyarbakır'ın emniyet müdürü-Gaffar Okan- hemşerisi bakandan terfi alma pahasına maiyetindekiler eliyle de olsa dindarlara yaşam hakkı tanımıyordu. Ajanların, muhbirlerin eliyle yapılan ifsatları söylemeye yerimiz müsait değil. Diğer deyişle dindarların kökünün kazınmasına bin bir yemin edilmişti. O dönemin efendileri(?) bir yandan nesli bozma adına neler yaptıklarını, ne tür hinliklerle seferber olduklarını bölge insanından daha iyisini bilen yoktur.

Ermiş bir zat ve beraberindekilerin yolları bir beldeye ulaşır. Köye vardıklarında beklenmedik köpek sürüsüyle karşılaşırlar. Tedbir almak adına yerden taş almaya koyulurlar. Fakat o da ne? Taşlar bağlıdır. Bir tane bile taş alıp atamazlar köpeklere… Bu garip durum karşısında hikmet dolu cümle dökülür ağzından:

-Bu beldede taşları bağlamış, itleri de salmışlar!

Geçmişten günümüze azimli dindar camia tüm imkânlarıyla halka hakkı, hakikati tebliğ etme adına çalışmalarına dört koldan devam etmektedir. Kendilerine her türlü zumlu reva gören zatlar, kurumlar, şebekeler, çeteler kimileri iflas etti; kimileri iflasın eşiğinde, kimileri de rezili rüsva olmuş durumda.

Hak'ın taraftarları olma umudu ve temennisiyle;

Kalın sağlıcakla...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.